Büzüşmüş çekirdek nedir, Büzüşmüş çekirdek ne demek

Büzüşmüş çekirdek; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Hücre çekirdeğinin serbest kalan nükleik asitlerin bazik nitelikli hematoksileni fazla tutması nedeniyle, çekirdekçiğin seçilememesi ve çekirdeğin büzüşmüş görünümü. Nekrozun ışık mikroskobunda saptanabilen ilk bulgusudur.

Büzüşmüş çekirdek kısaca anlamı, tanımı

Çeki : Tartı. Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi. Kadınların başlarına bağladıkları örtü. Üzüntü, sıkıntı

Çekirdek : Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum. Yenmek için satılan ayçiçeği tohumu. Ağaçlarda soyulmayan bölüm. Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik. Atom çekirdeği. Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü. Bir şeyin temelini oluşturan.

Nükleik asitler : Nükleotit denen ve pürin ya da pirimidin bazlarının biri, riboz ya da deoksiriboz şekerinden biri ve bir fosforik asitten oluşan birimlerin tekrarlanması ile meydana gelen ve çekirdekte ve sitoplâzmada bulunan asitler. DNA, RNA. Bütün canlı hücrelerde, özellikle hücre çekirdeğinin proteininde bulunan DNA ve RNA gibi asitler.

 

Nükleik asit : Bütün canlı hücrelerde özellikle hücre çekirdeğinin proteininde bulunan kompleks asit gruplarından her biri.

Hematoksilen : Bakkam ağacı gövdesinden elde edilen ve histolojik doku kesitlerinde çekirdek boyası olarak kullanılan doğal boya maddesi.

Çekirdekçi : Çekirdek satan kimse.

Nitelikli : Bir şeye ayırt edici özellik veren, vasıflı. Bir şeyi yapabilme niteliğini ve ustalığını kazanmış olan, kalifiye. Bir şeye nitelik bakımından üstünlük kazandıran, kaliteli.

Görünüm : Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara, zevahir, vizyon.

Serbest : Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin. Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen. Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan. Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan. Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür. Bazı kurallara bağlı olmayan. Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde. Ağırbaşlı olmayan, hoppa (kadın).

Nitelik : Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet. Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet. Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite.

Serbes : Serbest. Serbest, rahat.

Nüklei : Çekirdek grubu.

Nekroz : Canlı maddelerin fiziksel ve kimyasal değişimi.

Bulgu : Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey. Araştırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice. Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan, hekimin saptadığı işaret.

 

Hücre : İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birimi, göze. Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda. Küçük oda. Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.

Tutma : Tutmak işi. Destekleme. Yanaşma. Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma, markaj.

Görün : Mezar, mezarlık.

Fazla : Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade. Artmış olan, ihtiyaçtan fazla olan. Daha çok, aşkın. Gereğinden, alışılmıştan çok olarak. Gereksiz, yersiz bir biçimde.

Nitel : Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif.

Diğer dillerde Büzüşmüş çekirdek anlamı nedir?

İngilizce'de Büzüşmüş çekirdek ne demek ? : pyknotic nucleus