Bağımlı nedir, Bağımlı ne demek
Bağımlı; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.
- Başka bir şeyin istemine, gücüne veya yardımına bağlı olan, özgürlüğü, özerkliği olmayan, tabi.
- Bir kimseye veya şeye maddi veya manevi yönden aşırı bağlı olan.
- Sigara, uyuşturucu madde vb. kötü alışkanlıklara aşırı derecede düşkün, müptela
Hukuki terim anlamı:
gayr -i müstakil, müstakil olmayan. ~ elmen:fer'î zi'l- yed.
Tarih'teki anlamı:
Büyük bir hükümdara bağlı (küçük bir hükümdar ya da bey).
Bilimsel terim anlamı:
Herhangi bir siyasal akımı desteklemeyi amaç edinen (yazar ya da yapıt).
İngilizce'de Bağımlı ne demek? Bağımlı ingilizcesi nedir?:
dependent, vassal
Fransızca'da Bağımlı ne demek?:
engagé
Bağımlı anlamı, kısaca tanımı:
Bağımlı akım kaynağı : Devrenin başka bir yerindeki akım veya gerilimle denetlenen akım kaynağı.
Bağımlı sıralı cümle : Anlam bakımından birbirine bağlı olan ve özneleri, tümleçleri veya yüklemleri ortak olan cümle.
Bağım : Bir şeyin veya bir kimsenin gücü ve etkisi altında bulunma durumu.
Bağımlılık : Bağımlı olma durumu, tabiiyet.
İstem : Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, talep, arzu. İrade veya isteğin eylem durumunda belirmesi. Tüketicinin piyasadan mal çekmesi.
Yardım : Bağış, iane. Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet. Bir ülkeye bağış veya ödünç olarak verilen para ve ihtiyaç maddeleri. İşlerin daha etkin ve verimli olabilmesi için sağlanan katkı, destek. Etki.
Özgür : Tutuklu olmayan, hür. Yönetim bakımından yabancı bir gücün etkisi altında bulunmayan, başka bir yönetime bağlı olmayan, bağımsız, hür (ulus, ülke). Başkasının kölesi olmayan, hür. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan, muhtar. Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür. Siyasi bir güç tarafından denetlenmeyen, engellenmeyen.
Özerk : Bir üst organa bağlı olmakla beraber ayrı bir yasayla kendini yönetme yetkisi olan (kuruluş, devlet vb.), muhtar, otonom.
Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.
Maddi : Madde ile ilgili, maddesel, özdeksel, manevi karşıtı. Maddesel. Maddeden oluşan. Mal, para, varlıkla ilgili olan.
Manevi : Görülmeyen, duyularla sezilebilen, ruhani, tinsel, maddi karşıtı.
Bağımlı alg : Alglerin, bulundukları ortamlara herhangi bir şekilde bağlı olarak topluluklar hâlinde yaşamaları.
Bağımlı çocuk : İstenilen yönde gelişebilmek için ana babası ve çevresindeki başka kimseler ile iyi ilişkiler kurmaya gereksinme duyan çocuk. 2-Ana babasından, içinde yaşadığı toplumdan paraca ya da başka türlü yardım bekleyen çocuk. Kendi kendine yetmeyen ve hareketlerinde bağımsız olamayan çocuk. Geçimi ya da yaşam uyumu için büyüklerinin ve çevresinin desteğine dayanmak zorunda olan çocuk.
Bağımlı değişken : Fonksiyonel bir ilişkide değeri, bağımsız değişken veya değişkenlerin alacağı değere bağlı olarak belirlenen, yani etkilenen değişken. krş. bağımsız değişken (bağlanım çözümlemesi) Bir ya da birden çok değişkendeki değişimlerden etkilenen ve böylece bu değişkenlerle arasında bağıntı kurulan değişken. Başka bir deyişle, bağımsız değişkenlerle açıklanabilen ya da kestirilmek istenen değişken, anlamdaş açıklanan değişken, bağlanan değişken, önkestirilen değişken, yanıt değişkeni. Deneylerde, bağımsız değişken denilen etkenlerden bir ya da birkaçına bağımlılık gösteren değişken. Kendisindeki değişmeler, bağımsız değişkendeki değişmelerle tanımlanabilen değişken. Bağımsız değişkenin farklı değerlerine bağlı olarak farklılık gösteren değişken, cevap değişkeni, sonuç değişkeni. Bir varsayım, bir genellik ya da bir bağıntı ilişkisinde belirlendiği ya da bağımlı olarak değiştiği varsayılan ya da bir başka değişkenin seçeneklerine ve aldığı değerlere göre belli bir düzen içinde değişmeler gösteren değişken.
Bağımlı imler : ( )
Bağımlı kelime : Yalnız başına anlamı olmadığı için ad çekimine girmeyen ve cümle içindeki öteki kelime ve kelime grupları arasında çeşitli anlam ilişkileri kurmaya yarayan ve onlara bağımlı olan kelime. Türkçede gibi, için, göre, beri, kadar vb. edatlarla , ve, ile, ama, yahut, veya, fakat vb. bağlaçlar bu nitelikte kelimelerdir. bk. edat, bağlaç. Karşıtı bağımsız kelimedir.
Bağımlı kentleşme : İlk kez Fransız kentbilimcisi Manuel Castells'in incelediği ve az gelişmiş ülkeleri, kentleri ve kentleşme biçimleri aracılığı ile anamalcı gelişmiş ülkelere bağımlı kılan ya da o durumdan kurtulmalarını önleyen kentleşme türü.
Bağımlı kip : Baştümceye "ki edatıyla bağlanarak ondaki fiilin zamanını anlatmağa elverişli bulunan ve bizim dilimizde birinci ile ikinci kişileri dilek, üçüncü kişisi ise buyurum şeklinde olan kip: Koştum ki yetişeyim, Çalışacak ki kazansın gibi. Başka dillerde bu kip tereddüt ve kesinsizlik anlatmak bazen de buyurmak için kullanılır.
Bağımlı kütük : Ana kütük olarak adlandırılan bir başka kütüğe başvurulmaksızın kullanılamayan herhangi bir kütük.
Bağımlı olaylar : Olasılık kuramında bağlaşık ilişkiyle bileşik bir olayı oluşturan ve birinin gerçekleşmesi ötekinin gerçekleşip gerçekleşmemesine bağlı olan olaylar.
Bağımlı ortaklık : Pay katkısı % 50 yi aşan ana ortaklığa bağlı ikinci kertede ortaklık.
Bağımlı ile ilgili Cümleler
- O, lisedeki son sınıfının çoğunu ilaçlara bağımlı olarak geçirdi.
- İnsanlar, ekonomik ve duygusal yönden birbirlerine bağımlı olmamalıdır.
- Uzun süre hasta olduktan sonra, Jane televizyon bağımlısı oldu.
- 38 yaşında olması gerçeğine rağmen, o hâlâ ebeveynlerine bağımlı.
- Bağımlılık yapan bütün ilaçlar, beyinde dopamin salgılanmasını arttırır.
- Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur.
- Petrol bağımlılığından yenilenebilir enerji toplumuna uzun bir yol var.
- İçerik ve düşüncenin çoğu herhangi bir dile bağımlı olmasına rağmen,Japoncaya odaklanırken,cümle yapısındaki farklar yada bireysel kelimelerin ayrı ve açıkça yazılmamaları gerçeği o zaman düşünce hakkında birkaç nokta gerektirir.
- Bağımlılık yapan bütün ilaçlar, beyinde dopamin salınımını arttırır.
- Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.
Diğer dillerde Bağımlı anlamı nedir?
İngilizce'de Bağımlı ne demek? : adj. addicted, dependent, interdependent, hooked, subsidiary, clinging, habitual, inveterate, subject
n. addict; freak
n. bond, brace, cord, tie, string, knot, vinculum, alliance, bandage, binder, connection, connexion, copula, copulation, correlate, daughter, fascia, fastener, fastening, header, lace, ligament, ligature, link, linkage, linkup, nexus, noose; relation
Fransızca'da Bağımlı : dépendant/e, engagé/e, interdépendant/e
Almanca'da Bağımlı : n. Vasall
adj. unselbständig, unselbstständig, abhängig, süchtig, interdependent, untertan, vasallisch, angewiesen
Rusça'da Bağımlı : adj. зависимый, подневольный, несамостоятельный
Bu kısımda Bağımlı nedir? Bağımlı ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Bağımlı tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Bağımlı hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.