Başar nedir, Başar ne demek

Başar; İsim, Yerleşim Merkezi alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Başar isminin anlamı, Başar ne demek:

“Bir işi istenilen biçimde bitir” anlamında kullanılan bir isim”. Başar ismi; Türkçe kökenli olup bir Erkek ismidir.

Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı:

Trabzon ilinde, Maçka belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Başar ile ilgili Cümleler

  • Mucize eseri olarak, tüm yolcular üç dakikadan daha az süre içinde yanan uçaktan ayrılmayı başardı.
  • Maria Sharapova, Williams kardeşlerin ardından, üçüncü en başarılı aktif kadın tenis oyuncusudur.
  • Başarısı ailesini mutlu etti.
  • Başarısı onu teşvik etti.
  • Biraz şans bazen beklenmedik bir başarıya götürür.
  • Tom'un başarılarından memnun musunuz?
  • Başaramayacağımız bir şey yok.
  • Başarının en önemli parçası disiplindir.
  • Başarısızlığını kabul etmelisin.
  • Başarılarının devamını dileriz.
  • “Arandığı, fikri sorulduğu, başarı kazandığı da oluyordu.”
  • Ali başarılı bir ressamdır.
  • “Metin o gece başarısız oldu.”
  • “Paşa acele bir taarruzun başarısızlığa uğramasından çekinmektedir.”
  • Eğer senin desteğin olmasaydı o, işte başarısız olurdu.
  • Ali bir yolunu bulup nehrin karşısına yüzerek geçmeyi başarmış.

Başar ile ilgili Atasözü veya Deyim

 

başarı göstermek (veya kazanmak) : başarmak.

başarısız olmak : başarı sağlayamamak, başarı gösterememek.

başarısızlığa uğramak : başarısız olmak.

Başar tanımı, anlamı

Başa : Ağabey. İleri gelen: Memleketin başaları toplanmış. Karı. Mutluluk, gönül rahatlığı

Başara : Eskişehir şehri, Han ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Başarabilme : Başarabilmek işi.

Başarabilmek : Başarma imkânı veya olasılığı bulunmak.

Başarakavak : Konya ili, Sille bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Başaran : Aksaray ilinde, Eskil belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Aydın ilinde, Kuyucak ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. İzmir ilinde, Kiraz belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Mardin şehrinde, Kocatepe nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Rize şehri, Güneysu ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Sinop ili, Erfelek ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Şanlıurfa ili, Viranşehir ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Şırnak şehri, Beytüşşebap belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Zonguldak kenti, Saltukova bucağına bağlı bir bölge.

Başarat : Basiret, aldanmaya meydan vermeyecek şekilde gerçeği açıkça görebilme yetisi: Başaratım bağlandı da vaktinde yetişemedim. Bir işi, bir kurulu yöneten, yönetici, başkan.

Başarat etmek : Bir işe başlamak, teşebbüs etmek: Sen bir işe haşarat et de gerisini Allaha bırak.

Başarat parmağı : Baş parmak.

Başaratlı : Becerikli kimse: Maşallah çok başaratlı kadın.

Başaret : Muhakeme: Sorulan soru karşısında başaretim işlemedi.

Başargan : Kumandan, polis âmiri. Başarılı olan.

 

Başarganlık : İş yapabilme ya da bir edim sürecini başarıyla sonuçlandırma yeteneği olarak beliren, beceri ya da başarı ölçüsü olarak kullanılan edebilme gücü.

Başarganlık ölçeri : Davranışsal ya da eylemsel etkinlik ve çözümlere dayanarak kişilerin yapabilme düzeyini ölçen yordam, bk. başarı ölçeri, ölçer.

Başarı : Başarma işi, muvaffakiyet. Bir işi, bir kurulu yöneten, yönetici, başkan: Ahmet başarı olsaydı bu iş böyle karışmazdı. Çocuk oyunlarında ebe olan. Kişinin yetenek ve yetişmeye bağlı olarak gösterdiği ansal ya da eylemsel etkinliklerinin olumlu ürünü. Batman ilinde, Beşpınar bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Diyarbakır şehri, Yoğun bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Erzincan şehri, Kemaliye ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Başarı güdüsü : Herhangi bir amacı gerçekleştirme güdüsü.

Başarı ölçeri : Bireyin belli bir alandaki etkinlik becerisini ya da bir eğitim ve yetiştirme izlencesinde gösterdiği gelişmeyi saptayan ölçer. bk. başarganlık ölçeri.

Başarı ölçümü : Bir dizgenin altdizgeleri arasındaki etkileşimi de göz önünde tutarak toplam işletim verimliliğinin ölçülmesi. Bir bilgisayar dizgesi üzerinde bu ölçümü gerçekleştirebilmek üzere kullanılan yöntem ve tekniklerden oluşan araştırma alanı.

Başarı testleri : Bir öğrencinin ya da bir öğrenci topluluğunun belli bir konuda, genellikle belirli bir öğretim sonunda elde ettiği bilgi, beceri ve anlayışı ölçen testler.

Başarı yaşı : Bir başarı testinde gerçek ya da yaklaşık olarak ortalamayı gösteren ham puanı elde etmek için gereken yaş.

Başarığçı : Bir işi, bir kurulu yöneten, yönetici, başkan.

Başarık : Başarı.

Başarıklı : Becerikli (kimse).

Başarıklu : Becerikli (kimse).

Başarılabilme : Başarılabilmek işi.

Başarılabilmek : Başarılma imkânı veya olasılığı bulunmak.

Başarılı film : Sanat ya da tecim yönünden başarı kazanmış film.

Başarılıklı : Başarılı, becerikli.

Başarılılık : Başarılı olma durumu.

Başarış : Başarma işi.

Başarıverme : Başarıvermek işi.

Başarıvermek : Çabucak başarmak.

Başarköy : Batman şehri, Gercüş ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

Başarmah : Başarmak.

Başarman : Yaptığı işleri başarıyla sonuçlandıran kimse.

Başartma : Başartmak işi.

Başartmak : Başarma işini yaptırmak.

Başaruklu : Becerikli (kimse).

Başarumamak : Tahammül edememek, dayanamamak, başa çıkamamak.

Eşgüdüm başarısızlığı : İktisadi karar birimlerinin tercih ettikleri sonuca yönelik olarak seçtikleri stratejilere ulaşamamaları sonucu oluşan durum.

Hükümet başarısızlıkları : Piyasa başarısızlıklarını ortadan kaldırmaya yönelik hükümet müdahalelerinin rant arayışları nedeniyle devlet müdahalesinin olmadığı duruma göre daha fazla kaynak etkinsizliğine neden olması.

Mutlak ürün başarısızlığı : Bir firmanın yeni piyasaya sürdüğü ancak üretim ve pazarlama maliyetlerini karşılamayan ve finansal kayba neden olan ürün.

Piyasa başarısızlığı : Eksik rekabet, dışsallıklar, orta malları, gelir dağılımı eşitsizliği ve bakışımsız bilgi yüzünden piyasanın işleyişinin aksaması. karşılığı hükümet başarısızlıkları.

Zayıf başarım sendromu : Geçmişte başarımları iyi olduğu bilinen atların belirgin herhangi bir hastalık bulunmaksızın bir dizi başarısızlık göstermesi, kötü performans sendromu.

Başarılı : Başarı gösteren, muvaffakiyetli. Başarılmış, üstesinden gelinmiş. Başarılı bir biçimde, başarı göstererek.

Başarılma : Başarılmak işi.

Başarılmak : Başarma işine konu olmak.

Başarım : Elde edilen bir başarı. Herhangi bir olayı veya durumu başarma isteği ve gücü. Kişinin yapabileceği en iyi derece, performans. Herhangi bir eseri, oyunu, işi vb.ni ortaya koyarken gösterilen başarı, performans.

Başarısız : Başarı göstermeyen, muvaffakiyetsiz. Muvaffakiyetsiz. Başarı göstermeyerek.

Başarısızlık : Başarısız olma durumu, muvaffakiyetsizlik.

Başarma : Başarmak işi.

Başarmak : Bir işi istenilen bir biçimde bitirmek, muvaffak olmak.

Diğer dillerde Başal anlamı nedir?

İngilizce'de Başal ne demek ? : classical