Baharat nedir, Baharat ne demek

Baharat; kökeni arapça dilinden gelmektedir.

"Baharat" ile ilgili cümleler

  • "Alttan alta, keskin bir baharat kokusu hissediliyor." - A. İlhan

Baharat hakkında bilgiler

Baharat, bitkilerin çoğunlukla yaprak, tohum gibi kısımlarının kurutulması, toz haline getirilmesi, ufalanması veya benzeri kimi işlemlerden geçirilmesi ile elde edilen yemek tatlandırıcılarının genel adıdır.

Her kültürün mutfağında kullanılan baharatın, ortalamanın üzerinde yaygın olduğu mutfakların ortak özelliği taze ve bol çeşitli sebzenin yokluğu ya da pahalılığıdır denebilir.

Türkiye'de en çok kullanılan baharatlar nane, karabiber, kekik, kimyon, pul biber olarak sayılabilir.

Baharat ile ilgili Cümleler

  • Onu baharatlı severim ama onu çok baharatlı sevmiyorum.
  • Sıcak baharatlarından dolayı Kore yemeklerinin seviyorum.
  • Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı.
  • Ali bana baharatlı yemek yemeyi sevdiğini söyledi.
  • Ali Mary'nin yaptığı yemeklerin genellikle çok baharatlı olduğunu düşünüyor.
  • Sanırım buradaki Tay yiyeceklerine baharat katılır bu yüzden Japonlar ondan hoşlanacaklar.
  • Soğuk ve ıslak yere oturmayın, baharatlı yemeyin çünkü basurunuz azabilir.
  • Sana doğruyu söylemek gerekirse, bu benim için biraz çok baharatlı.
  • Öğle yemeği için attı salata ile bol baharatlı domuz etli bir pizza yedik.
  • Biraz baharatsız ve acısız Kore yemeği yemek istiyorum.
 

Baharat kısaca anlamı, tanımı:

Karabiber : Karabibergillerin örnek bitkisi olan, zeytinsi, meyvelerin taneleri yuvarlak, yaprakları kalp biçiminde, tırmanıcı bir bitki (Piper nigrum). Bu tanelerin kurutulup öğütülmesiyle yapılmış olan toz. Bu bitkinin baharat olarak kullanılan kuru ve siyah tanesi. Sevimli ve ufak tefek esmer güzeli.

Bahar : İlkbahar. Bu mevsimde ağaçlarda açan çiçekler ve yapraklar. Gençlik dönemi. Baharat.

Baharatçı : Baharat alım satımıyla uğraşan kimse, baharcı.

Baharatçılık : Baharatçının yaptığı iş, baharcılık.

Baharatlandırmak : Baharat ile süslemek, lezzetlendirmek, baharat ekmek.

Baharatlı : İçinde karabiber, karanfil, tarçın vb. maddeler bulunan, baharlı.

Baharatsız : Baharatı olmayan.

Yiyecek : Yenebilen. Yenmeye elverişli olan her şey.

İçecek : İçilen her şey, meşrubat.

Koku : Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu. Belirti, işaret. Güzel kokmak için sürülen esans.

Vermek : Bitki ve ağaç, ürün üretmek. Hepsini herhangi bir duruma sokmak. Herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak. Kazandırmak, katmak. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek. Satmak. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek. Herhangi bir duruma yol açmak. Ondan bilmek, atfetmek. Bırakmak veya bağışlamak. Bir şey üzerinde etki yapmak, biçimini değiştirmek. Tespit etmek. Yaymak. Cinsel yönden kendisini kullandırmak. Dayamak. Ayırmak, harcamak. Sahip olmasını sağlamak. Kök veya gövdeleri sonuna -ı (-i, -u, -ü) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek tezlik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Kızı, kadını biriyle evlendirmek. Ödemek. Doğurmak.

 

Tarçın : Defnegillerden, genellikle Asya'nın güneyinde yetişen ve değişik türleri bulunan bir ağaç (Cinnamomum). Bu ağacın, içinde kokulu bir yağ bulunması dolayısıyla baharat gibi kullanılan kabuğu.

Karanfil : Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu. Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus). Mersingillerden, Molük Adaları'nda, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç (Caryophyllus aromaticus).

Zencefil : Bu bitkiden elde edilen ve baharat olarak kullanılan toz. Zencefilgillerden, Hindistan ve Malezya'da yetişen, yaklaşık 100 santimetre yüksekliğinde, kamış görünüşünde otsu bir bitki (Zingiber officinale).

Bitki : Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat.

Baharat yolu : Hindistan'dan başlayarak İran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye limanlarına veya Kızıldeniz yoluyla Süveyş ve Akabe'ye, oradan da İskenderiye'ye ulaşan kervan ticaret yolu.

Baharatlandırma : Baharatlandırmak işi.

Diğer dillerde Baharat anlamı nedir?

İngilizce'de Baharat ne demek? : n. spices, seasoning, spicery, spice, condiment

Almanca'da Baharat : n. Gewürz

Rusça'da Baharat : n. пряности (PL), приправы (PL), специи (PL)