Balık nedir, Balık ne demek
Balık; gök bilimi, hayvan bilimi alanlarında kullanılan bir terimdir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de özel olarak kullanılır.
- Omurgalılardan, suda yaşayan, solungaçla nefes alan ve yumurtadan üreyen hayvanların genel adı.
- Zodyak üzerinde Kova ile Koç arasında yer alan takımyıldızın adı
"Balık" ile ilgili cümle
- "Balıklara yem attık, suyun içi birbirine karıştı." - F. Otyam
Yerel Türkçe anlamı:
Kedi yavrusu.
Odanın seki ile gözenekleri arasında bulunan, yemek kaplarının saklanmasına yarayan karanlık yer.
Semer içine konan keçe parçalan.
Hamut, eğer, semer ve küfelerin altına konulan keçe parçaları.
Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:
Omurgalı hayvanlardan, sularda yaşayan, yüzgeçleriyle hareket eden, kemikli veya kıkırdaklı olan, soğukkanlı, suda erimiş oksijeni solungaçlarıyla soluyan, genellikle yüzme keseleri bulunan, ayrı eşeyli, yumurtayla çoğalan, çoğunlukla pullu, mekik biçiminde yüzmeye elverişli vücutları olan canlılar.
İngilizce'de Balık ne demek? Balık ingilizcesi nedir?:
fish
Osmanlıca Balık ne demek? Balık Osmanlıca'da ne anlama gelir?:
hût
Balık hakkında bilgiler
Balıklar (Latince: Pisces) poikloterm olan, neredeyse sadece suda yaşayan ve solungaçları ile solunum yapan, soğuk kanlı, yürekleri çift gözlü, çoğunun vücudu pullu, genellikle yumurta ile üreyen omurgalı hayvanlardır. Bazı türler canlı doğurarak ürer (lepistes, kılıçkuyruk, moli vs.). Örneğin tatlı su balıklarından Lepistes'in (Poecilia reticulata) yumurtaları anne karnında çatlar ve canlı doğum gerçekleşir. Çiklitgillerde ise kuluçka süresi dişinin ağzında gerçekleşir.Ağzında yumurtaları çeviren, mantarlaşmasını engelleyen dişi yumurtalar çatlayana hatta yavrular serbestçe yüzmeye başlayana kadar onları ağzındaki kesesinde korur.Balıklar su yaşamındaki en önemli varlıklardan bir tanesidir.
Bulunmuş olan en eski balık fosilleri 500 milyon yaşındadır. Günümüzün balıkları kıkırdaklı balıklar (Chondrichthyes) ve kemikli balıklar (Osteichthyes) olarak ikiye ayrılırlar. Bunlar gibi diğer iki grubu oluşturmuş olan Placodermi (Zırhlı balıklar) ve Acanthodii (dikenli köpek balıkları)'nın nesilleri 300-400 milyon yıl evvel tamamen tükenmiştir
Bir kulakçık ve karıncıktan meydana gelen yüreklerinde daima kirli kan bulunur. Yürekten çıkan kirli kan solungaçlarda temizlendiğinden, vücutta temiz kan dolaşır. Ağızdan alınan su, solungaçlardan dışarı atılırken suda çözülmüş oksijen, osmozla kana verilir. Bu arada suda bulunan besinler ise yutulur. Köpek balıklarında su hem ağızdan hem de ilk solungaç yarığından alınır. Tuzlu su balıkları su içtikleri halde, tatlı su balıkları su içmezler. Gerekli su ihtiyaçlarını solungaç zarlarından osmozla alırlar. Deniz balıkları içtikleri suyun tuzunu böbrekle değil, solungaçları ile ayırır. Balıklarda göğüs ve karın yüzgeçleri çift, sırt, kuyruk ve anal yüzgeçleri tektir. Tek yüzgeçler nadiren birden fazla olsalar da simetrik çiftler meydana getirmezler.
Uçan balıklar çok gelişmiş olan göğüs yüzgeçlerini açarak bir-iki dakika su üstünde uçabilirler. Yaşadığı yerlerde su kuruduğu zaman balçığa gömülüp akciğer solunumu yapabilen, sürünerek gölden göle geçebilen, kısa bir süre havada uçabilen, elektrik ve ışık üretebilen çeşitli balık türleri mevcuttur. Balıkların pulları birbirleri üzerine kiremit gibi dizilmiş, kemiksi, kaygan ve antiseptiktir. Antiseptik mukus salgısı, üzerine yapışan bakteri ve sporları yok eder.
Balık ile ilgili Cümleler
- Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.
- Kemiklerin balıklardan hoşlanmamak için gerçekten iyi bir neden olmadığından dolayı sadece balıklardan hoşlanmadığını söylüyorsun.
- Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç.
- Okuldaki bütün diğer çocuklar zengin ebeveynlere sahiplerdi ve o, denizin altındaki bir balık gibi hissetmeye başlıyordu.
- Kuşların vatanı ormandır, balıkların nehir, arıların çiçekler ve Çin de küçük çocukların vatanıdır. Biz çocukluğumuzdan beri vatanımızı kuşların ormanı, balıkların nehri, arıların çiçekleri sevdiği gibi seviyoruz.
- Bir insana bir balık verirsen onu bir gün beslersin. Bir insana balık tutmayı öğretirsen onu hayatının geriye kalan süresi boyunca beslersin.
- Okuldaki diğer tüm çocukların zengin ebeveynleri vardı, ve o sudan çıkmış bir balık gibi hissetmeye başlıyordu.
- Saklanan zemin köpek balıklarından biri onu uyluğun üst kısmından hızla yakalamadan önce o birkaç yardadan daha fazla yüzmemişti.
- Bir insana bir balık verirsen onu bir gün beslersin. Bir insana balık tutmayı öğretirsen onu ömür boyu beslersin.
- Haftada bir ya da iki porsiyon balık yemenin kalp hastalığına yakalanma olasılığınızı azaltacağını duydum.
Balık kısaca anlamı, tanımı:
Solungaç : Suda yaşayan hayvanların solunum organı, galsame.
Yumurta : Kanatlı hayvanların çoğalmasını sağlayan kabuklu bir besin maddesi. Er bezi. Tavuk yumurtası. Çorap onarmakta kullanılan, yumurta biçiminde, genellikle tahta veya mermerden kalıp. Bir dişinin vücudunda oluşan, yumurtlama ve döllenmeden sonra aynı türden bir canlı oluşturan hücre.
Hayvan : Kızılan bir kimseye söylenen bir söz. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse). At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık. Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık.
Genel : Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan. Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Bir genelleme sonucunda elde edilen.
Balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir : "insan, tedbirsizliği yüzünden bir felakete uğradıktan ve iş işten geçtikten sonra neden şöyle yapmadım, neden böyle yapmadım diye üzülür" anlamında kullanılan bir söz.
Balık baştan avlanır : "bir şeyi ele geçirebilmek için onu yönetenleri elde etmek gerekir" anlamında kullanılan bir söz.
Balık baştan kokar : Bir işte aksaklığın başta olanlardan kaynaklandığını anlatan bir söz.
Balık kavağa çıkınca : "hiçbir zaman" anlamında kullanılan bir söz.
Balığa çıkmak : Balık avlamaya gitmek.
Balık adam : Dalgıç.
Balık bilimi : Su ürünleri araştırmalarında özellikle balıklar sınıfını inceleyen bilim.
Balık çorbası : Suda pişirilip kılçıkları ayıklanmış, incecik kıyılmış balık ile soğan, yağ, havuç, pul biber, patates ve domatesten hazırlanan bir çorba türü.
Balık eti : Omurgalılardan, suda yaşayan hayvanların yumuşak ve açık renkli eti.
Balıkgözü : Ayakkabıların bağ geçirilen deliklerine ve kemer deliklerine takılan maden, kemik vb.nden yapılmış halka.
Balıkhane : Balıkların toptan satışa çıkarıldığı, soğuk hava deposu olan yer.
Balık istifi : Çok sıkışık olarak bir yere dolmuş (insanlar).
Balık kartalı : Kartallardan, su kıyılarında yaşayan, balıkla beslenen, beyaz, kahverengi çizgili yırtıcı kuş, deniz tavşancılı (Pandion haliaetus).
Balıknefesi : Balinagillerin başından çıkarılan ve kozmetik maddeler ve süslü mumlar yapımında kullanılan bir yağ.
Balık otu : Cava ve Malabar'da yetişen, zehirli meyvesiyle balıkları sersemleterek avlamaya yarayan bir bitki (Anamirta).
Balık pazarı : Avlanan balıkların günlük ve taze olarak satışa sunulduğu yer.
Balıksırtı : Balık iskeleti biçiminde birbirine paralel ve çapraz çizgili kumaş deseni. Suların toplanmaması için ortası şişkin bir biçimde yapılmış olan (yol). Orta bölümü yüksek olup yanlara doğru alçalan bir biçimde.
Balık sütü : Yumurtlama sırasında erkek balıkların çıkardığı beyaz madde.
Balık tabağı : Balık koymaya yarayan kap. Yayvan servis tabağı.
Balık tutkalı : Balık endüstrisi artıklarından üretilen, yavaş kuruyan fakat bağlama gücü yüksek yapıştırıcı.
Balık unu : Kurutulmuş balıktan özel işlemlerle elde edilen un.
Balık yağı : İri balık ve deniz hayvanlarının sanayide kullanılan yağı. Morina balığının karaciğerinden çıkarılan ve hekimlikte zayıflığa karşı kullanılan iyotlu, vitaminli yağ.
Balık yemi : Balık avlamada oltanın ucuna takılan, genellikle yiyecek türü madde. Balığı beslemek için kullanılan değişik yiyecekler.
Balık yumurtası : Havyar. Balıkların genellikle sığ yerlere bıraktıkları, üremelerini sağlayan yumurta.
Acı balık : Sazangillerden, Avrupa'da ve ülkemiz göllerinde yaşayan, 8-10 santimetre uzunluğunda bir balık, gördek (Rhodeus amarus).
Akbalık : Akya balığı. Sazangillerden, eti kılçıklı, yumurtası ile tarama yapılmış olan bir balık (Leuciscus).
Alabalık : Alabalıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, eti turuncu ve lezzetli bir tatlı su balığı, ala (Trutta faris).
Antenli balık : Göğüs yüzgeçleri saplı, iskeleti kemikleşmiş, sırt yüzgeçleri uzamış kemikli bir tür balık.
Bıyıklı balık : Sazangillerden, büyüklerinin boyu 2 metreyi bulan, eti sevilen bir balık (Barbus fluviatilis).
Dikenli balık : Dikenli balıkgillerden, tatlı sularda yaşayan, göğüs veya karın yüzgeçleri dikenlerden oluşmuş küçük bir balık (G. aculeatus).
Kalaybalık : Balık avlamada oltanın ucuna yerleştirilen madde.
Karabalık : Tatlısu kayası.
Sarıbalık : Sazangillerden, büyük pullu, iri bir balık (Idus jesses).
Topbaş balık : Kefal.
Zırhlı balık : Zırhlı yayın.
Akya balığı : Uskumrugillerden, ufak pullu, 10-60 kilogram gelebilen bir balık, akbalık (Lichia amia).
Amber balığı : Balinagillerden, boyu 25 metreye kadar çıkabilen, başı büyük, dişli, çok yırtıcı bir balık, ada balığı (Catodon macrocephalus).
Atbalığı : Su aygırı.
Ateş balığı : Sardalya.
Ay balığı : Ay balığıgillerden, Akdeniz'de yaşayan, yaklaşık 3 metre boyunda, görünüşü balık başına benzeyen, kuyruk yüzgeci hilal biçiminde olan bir tür balık, kamer balığı (Mola mola).
Ayı balığı : Fok.
Balon balığı : Güneydoğu Asya'nın sıcak denizlerinde yaşayan, fazla ışıkla karşılaşınca gözünün saydam tabakasının kenarlarında yer alan boya hücreleri, sarı renkli bir boya yaparak gelen ışığın şiddetini azaltan perde oluşturan bir tür balık (Lagocephalus suezensis).
Berber balığı : Hanigillerden, kuyruğunun çatalı çok uzun olan, Akdeniz'de yaşayan, eti yenilen bir balık (Serranus anthias).
Cennet balığı : Cennet balığıgillerden, mavi yeşil zemin üzerine bakır rengi çizgili tropikal balık (Macropodus viridiauratus).
Çaça balığı : Hamsigillerden küçük bir balık (Clupea sprattus).
Çarpan balığı : Levrekgillerden, yüzgeçleri dikenli ve zehirli, eti sevilen bir balık, trakunya (Trachinus draco).
Çupra balığı : Çipura.
Dil balığı : Kemikli balıklar takımından, pullu, santimetre büyüklüğünde, yassı bir balık (Solea vulgaris).
Domuz balığı : Yunusgillerden bir tür memeli (Phocaena communis).
Dülger balığı : Kemikli balıklar takımından, başı büyük, ağzı geniş, vücudu yassı ve söbe, üstü dikenli pullarla kaplı bir balık, peygamber balığı (Zeus faber).
Engel balığı : Uskumru cinsinden küçük balık.
Fener balığı : Fener balığıgillerden, vücudunda pek çok ışık verme organı bulunan, tropik denizlerde yaşayan bir balık (Lophius piscatorius).
Fıçı balığı : Fıçıya istif edilmiş balık tuzlaması.
Flandra balığı : Kurdele balığı.
Fulya balığı : Fulya balığıgillerden, yan kanatları çok geniş, kuyruğu testere gibi dişli bir tür balık (Myliobatis aquila).
Gölge balığı : Alabalıkgillerden, uzunluğu 20-50 santimetre, sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı (Thymallus thymallus). Gölge balığıgillerden, büyük, eti lezzetli, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık, taş levreği, minakop, kötek (II) (Umbrina cirhosa).
Gümüş balığı : Gümüş balığıgillerden, gümüş renginde bir deniz balığı, aterina (Atherina presbyter).
Gün balığı : Lapinagillerden, kırmızı renkli, siyah benekli bir balık (Julis turcica).
Güneybalığı : Güney yarım kürede gözlenebilen bir takımyıldızın adı.
İnci balığı : Sazangillerden, pullarından inci yapılmış olan küçük bir balık (Alburnus alburnus).
Japon balığı : Sazangillerden, kaynağı Çin olan, serin sulardan hoşlanan, aslı gri yeşil renkte, ekmek dışında her şeyi yiyebilen, uzun ömürlü bir tür akvaryum ve havuz balığı (Cyprinus auratus).
Kadırga balığı : İspermeçet balinası.
Kağıt balığı : Kâğıt balığıgillerden, gövdesi kâğıt gibi ince ve saydam, üzerinde üç siyah benek bulunan kemikli bir balık (Trachypterus trachypterus).
Kalkan balığı : Kalkan.
Kamer balığı : Ay balığı.
Kaya balığı : Kaya balığıgillerden, kayalık yerlerde yaşayan, çoğu koyu renkli küçük balık, dişli, tokmakbaş (Gobius gobius).
Kayış balığı : Kâğıt balığıgillerden, Kuzey Avrupa denizleriyle Akdeniz'in derinliklerinde yaşayan kemikli bir balık (Regalecus glesne).
Kedi balığı : Kedi balığıgillerden, dişleri ve solungaç yarıkları küçük bir balık (Scyiliorhinus canicula).
Keler balığı : Keler.
Kemane balığı : Kıyıların kumlu, çamurlu zeminlerinde yaşayan bir tür köpek balığı (Rhinobatos cemiculus).
Kılıç balığı : Kılıç balığıgillerden, burnunda kılıç biçiminde bir uzantısı bulunan, kılçıksız, eti beyaz ve lezzetli, iri bir balık (Xiphias gladius).
Kırlangıç balığı : Kırlangıç balığıgillerden, yüzgeçleri geniş ve uzun, eti beyaz, kırmızı renkli bir balık (Trigla hirundo).
Kiliz balığı : Sazangillerden bir tür balık (Tinca tinca).
Kolan balığı : Mersin balığı (Acipenser sturio).
Köpek balığı : Köpek balıklarından, gövdesi mekik biçiminde, burun kısmı sivri, solungaç yarıkları boynun iki yanında bulunan, kıkırdaklı, yırtıcı balıkların genel adı (Mustelus mustelus).
Kum balığı : Kum balığıgillerden, dişleri ve karın yüzgeçleri olmayan küçük bir balık (Ammodytes).
Kurbağa balığı : Sıcak ve ılık denizlerde yaşayan kemikli balık (Uranoscopus scaber).
Kurdele balığı : Kurdele balığıgillerden, uzun, yassı vücutlu, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir Akdeniz balığı, şerit balığı, flandra balığı (Cepola rubescens).
Lodos balığı : Lodos estiğinde sersemleyip kolayca avlanan balık. Alık, sersem, şaşkın, ne yaptığını bilmez hâlde dolaşan (kimse).
Marangoz balığı : Testere balığı.
Maymun balığı : Yuvarlak başlı bir cins köpek balığı (Squatina vulgaris).
Mercan balığı : Mercan.
Mersin balığı : Mersin balığıgillerden, ılık denizlerde, göllerde yaşayan, tatlı sularda yumurtlayan, yumurtalarından havyar yapılmış olan bir balık, kolan balığı (Acipenser sturio).
Mürekkep balığı : Kafadan bacaklılardan, ılıman ve sıcak denizlerde yaşayan, eti yenen, kendini korumak için siyah renkli bir sıvı salarak suyu bulandıran bir yumuşakça, sübye (Sepia officinalis).
Nisanbalığı : Nisan bir.
Olta balığı : Olta ile avlanan balık.
Öküz balığı : Dört kısa ayağı ve üst çenesinden aşağıya doğru sarkık iki büyük dişi olan, 6 metre boyunda, foka benzer bir deniz memelisi (Trigia Iyra).
Ördek balığı : Lapinagillerden, Akdeniz ve Avrupa kıyılarında yaşayan, 25-35 santimetre uzunluğunda, çeşitli renkleri olan bir balık (Labrus mixtus).
Pamuk balığı : Ilıman denizlerde yaşayan, sırtı mavi, karnı beyaz, tehlikeli bir köpek balığı (Carcharius glaucus).
Papaz balığı : Bir tür küçük kaya balığı (Chromis chromis).
Pervane balığı : Ay balığı.
Peygamber balığı : Dülger balığı.
Pisi balığı : Kemikli balıklardan, uzunluğu 40 santimetre kadar olan, sırtı pürtüklü, esmer renkli, yassı bir tür balık, pisi (Limanda limanda).
Saban balığı : Dev köpek balığıgillerden, boyu 5 metre kadar olabilen, kuyruğu sabana benzer bir köpek balığı, deniztilkisi (Alopias vulpes).
Sabun balığı : Atlas Okyanusu kıyılarında yaşayan ve bol miktarda mukus salgılayan küçük balık (Rypticus saponacens).
Sandık balığı : Sandık balığıgillerden, tropikal denizlerde yaşayan, vücudu çok kenarlı sert kemik plakalardan oluşan zırh ile kaplı, 0,5 metre kadar olabilen bir balık (Lactophrys triqueter).
Somon balığı : Kemikli balıklardan, hem denizde hem tatlı sularda yaşayan, eti beğenilen, irice bir balık, som, somon (Salmo salar).
Şerit balığı : Kurdele balığı.
Taş balığı : Gölge balığıgillerden, Akdeniz'de yaşayan, vücudu yassı, pullu, eti lezzetli bir balık, işkine (Sciaena umbra).
Tavuk balığı : Mezgit.
Testere balığı : Testere balığıgillerden, Atlantik Okyanusu ve Akdeniz'de yaşayan, burnu uzun ve iki yanı testere gibi dişli olan, köpek balığına benzer iri bir balık, marangoz balığı (Pristis pristis).
Ton balığı : Uskumrugillerden, boyu 2,5 metre kadar olabilen, eti yenir bir balık, istavrit azmanı, orkinos (Thunnus).
Torpil balığı : Tırpanayı andıran ve başındaki bir organdan elektrik çıkararak başka balıkları öldüren, yavru doğurucu bir balık, uyuşturan balığı (Raia torpedo).
Turna balığı : Tatlı sularda yaşayan yırtıcı bir balık (Esox lucius).
Turşu balığı : Turşusu kurulan bir tür balık.
Tütün balığı : Tütsü ile kurutulmuş balık.
Uyuşturan balığı : Torpil balığı.
Üzgün balığı : Kaya balığıgillerden, kemikli, küçük bir balık (Collionymus İyra).
Yapışkan balığı : Başındaki yapışkan bölümle, çeşitli cisimlere tutunarak yaşayan, yaklaşık 1 metre uzunluğunda bir tür balık (Echeneis naucrafes).
Yaygı balığı : Serin ve ılık sularda yaşayan beyaz etli bir tür balık.
Yayın balığı : Yayın balığıgillerden, başı büyük, ağzı geniş, derisi pulsuz, vücudu uzun, lezzetli, iri bir tür tatlı su balığı (Silurus glanis).
Yelken balığı : Pasifik Okyanusu'nun sıcak bölgelerinde yaşayan, birinci sırt yüzgeci yelkeni andıran bir balık (Poecilia sphenops).
Yılan balığı : Yılan balığıgillerden, yılana benzeyen, kaygan derili, ince uzun ve eti beğenilen bir balık (Anguilla).
Kemikli balıklar : Balıklar sınıfından, iskeletleri kıkırdak durumunda kalmayıp kemikleşmiş olan balıklar takımı.
Yassı balıklar : Kemikli balıklar takımı.
Köpek balıkları : Omurgalı hayvanlardan balıklar sınıfına giren bir takım.
Mersin balıkları : Mersin balığıgiller familyasını içine alan balıklar takımı.
Balık adamlık : Dalgıçlık.
Balık bilimci : Balıklar sınıfını inceleyen bilim adamı.
Balıkçı : Balık tutan veya satan kimse.
Balıkçı düğümü : İşleme başlangıcında yapılmış olan ve sonra kolayca çözülerek yapılmış olan düğüm şekli.
Balıkçı kahvesi : Genellikle balıkçıların devam ettiği kahvehane.
Balıkçı kazağı : Ço soğuk ve nemli havalarda giyilen, boğazlı ve yünlü kalın kazak.
Balıkçı köyü : Balıkçılıkla geçinen köy.
Balıkçı yaka : Kazaklarda boynu saran ve katlanabilen yaka.
Balıkçıl : Balıkla beslenen, balık yiyen. Uzun bacaklılardan, boynu ve gagası uzun, su kıyılarında yaşayan, balık yiyerek beslenen büyük bir kuş (Ardea cinerea).
Balıkçılgiller : Leyleksiler takımının balıkçıllar alt takımına giren bir familya.
Balıkçılık : Balıkçının yaptığı iş.
Balıkçıllar : Çoğunlukla uzun bacaklı, uzun gagalı balıkçıl cinsinden kuşlar alt takımı.
Balıkçın : Perde ayaklılardan, uzunca gagalı, uzun ve çatal kuyruklu, deniz kıyılarında yaşayan bir kuş cinsi, deniz kırlangıcı (Sterna hirundo).
Balıkesir : Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.
Balıketinde : Kilosu ortalamanın biraz üstünde olan (kadın), balıketi, dolgun.
Balıkgözü objektif : Normal objektiflerden çok daha geniş açıyı alan ve görüntüyü dışbükey ayna görüntüsü biçiminde veren objektif türü.
Balıklama : Suya dalmada, atlamada balık gibi gergin, düz ve baş aşağı bir biçimde. Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden (girişmek).
Balıklandırma : Balıklandırmak işi.
Balıklandırmak : Balık ile doldurmak, süslemek.
Balıklava : Deniz, göl ve ırmaklarda balık yatağı olan yer.
Balıklı : Balığı olan.
Balıksız : Balığı olmayan. Balık olmadan.
Battı balık yan gider : "işler kötü gittiğine göre artık istenildiği gibi davranılabilir" anlamında kullanılan bir söz.
Büyük balık küçük balığı yutar : "güçlüler, güçsüzleri ezer" anlamında kullanılan bir söz.
Cambaz ipte balık dipte gerek : "kişi uzmanlığının gereği ne ise onu yapmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.
Dikenli balıkgiller : Balıklar sınıfının kemikli balıklar takımına giren bir familya.
Dip balıkçılığı : Dipte yaşayan su ürünlerinin avlanılma işi.
İyilik et denize at balık bilmezse halik bilir : "karşılık beklemeden iyilik yap" anlamında kullanılan bir söz.
Kaçan balık büyük olur : "elden kaçırılan fırsat gözde büyütülür" anlamında kullanılan bir söz.
Kıyı balıkçılığı : Kıyıdan fazla uzaklaşmadan bir gün içinde avlanıp limana dönme biçiminde yapılmış olan avcılık.
Kültür balıkçılığı : Özel olarak hazırlanmış havuzlarda bilimsel yöntemlerle balık üretme işi.
Telli balıkçıl : Başında ok biçiminde bir tel demeti bulunan balıkçıl, okar.
Omurgalılar : Memelileri, kuşları, amfibyumları, sürüngenleri, yuvarlak ağızlıları ve balıkları içine alan hayvanlar âlemi (Vertebrata).
Nefes : Bektaşi ve Alevilerin görüş ve düşüncelerini belirtmek için yazılmış şiir. Soluk. Şifa amacıyla hastaya okunan dua. Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman. Canlılık, hayat belirtisi.
Zodyak : Gök küresinde Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova, Balık takımyıldızlarının eşit aralıklarla dağıldığı kuşak, Burçlar Kuşağı.
Takımyıldız : Gök küresinin ayrıldığı seksen sekiz parselden her biri.
Solunum : Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs. Bitkilerde geceleri oksijen alıp karbondioksit verme, gündüzleri ise karbondioksit alıp oksijen verme biçiminde görülen hareket.
Kanlı : Kanı yoğun olan, demevi. İsteyerek kan dökmüş olan (kimse), hunriz, katil. Kanı olan. Kan dökülmesine neden olan. Kanlanmış olan. Kan davasında taraf olan kimse. Kan bulaşmış.
Yürek : Kalp. Kupa. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül. Mide, karın, iç. Acıma duygusu. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret.
Balık ağusu : Sarı sütleğen denilen bitki.
Balık anatomisi : Balıkların yapılarıyla uğraşan bilim dalı, ihtiyotomi.
Balık avlama gücü : Belli bir bölgede avlamada kullanılacak gemilerin ortalama tonajıyla avlama ünitelerinin sayısı.
Balık bakısı : Balık bağırsaklarına bakarak geleceği okuma işi. bk. bakı. krş. kuş bakısı.
Balık barınakları : Balıkları korumak, beslemek ve üremek üzere sığındıkları yapay veya doğal balık yuvaları. Balık barınakları; çit, batık veya batırılmış araçlar, demir, beton ve plastikten çeşitli bloklar, yapay yosunlar, sabit veya çeşitli materyalden yapılmış demet, şamandıra gibi tipleri bulunan yuvalar.
Balık baykuşu : Kuşlar (Aves) sınıfının, baykuşlar (Strigiformes) takımının, baykuşgiller (Strigidae) familyasından, Türkiye'nin Doğu Akdeniz sahil bölgesinde her mevsim görülen, köylerin civarındaki ağaçlık yerlerde yaşayan, gündüz sık yapraklı ağaçlar içinde gizlenen, akşama doğru gizlendiği yerden çıkarak bir tepe veya ağaç üzerinde avlarını gözleyen, balık ve yengeçlerle beslenen bir tür. Seylân baykuşu.
Balık beslenme alışkanlıkları : Balıkların yaşadıkları ortamda besin çeşitliliğinin olması, balıklarda besin tercihinin gelişmesi sonucu, sindirim sistemi ve enzimatik aktivitelerinde farklılaşmaların meydana gelmesi.
Balık biti hastalığı : Argulus foliaceus, Argulus Japonicus ve Argulus coregoni türü parazitlerin tatlı su balıklarında oluşturduğu bir hastalık, Arguloz.
Balık biz : Bir saraç aleti.
Balık boylama : Balıkları, boylama kutusu, boylama makinesi, boylama sehpası ve ızgaralı boylama kanalı gibi çeşitli araçlar ve yöntemler kullanarak büyüklük gruplarına ayırma.
Diğer dillerde Balık anlamı nedir?
İngilizce'de Balık ne demek? : n. astrological sign of fish, twelfth sign of the Zodiac; large zodiacal constellation, Pisces, Fishes
adj. piscine; finny
n. fish
Almanca'da Balık : n. Fisch
Rusça'da Balık : n. рыба (F)
adj. рыбий, рыбный
Bu kısımda Balık nedir? Balık ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Balık tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Balık hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.