Barret türkçesi Barret nedir

Barret ingilizcede ne demek, Barret nerede nasıl kullanılır?

Barretor : Fesat. Hır çıkaran. Sorun yaratan kimse. Dolandırıcı.

Barretry : Düzenbazlık. Sürekli tartışma yaratıp ve dava açma. Sahtekarlık. Sık sık kargaşa ve huzursuzluğa sebebiyet verme. Sık sık tartışma yaratma ve dava açma işi.

Barrets : Bere. Namlu. Küçük şapka.

Barrett : Minnesota eyaletinde şehir. Syd barrett (1946-2006, roger keith barrett olarak doğdu). Teksas eyaletinde şehir. Bir soyadı. Britanyalı gitarist ve pink floyd müzik grubunun eski bir üyesi.

Barrette : Barrete. Toka. Saç tokası.

Barrel buoy : Fıçı şamandra. Fıçı şamandıra.

Elizabeth barrett browning : (1806-1861) ingiliz şair. Portekizli kadının soneleri yazarı.

Barrel along : Hızla geçmek. Hızlıca gitmek.

Barred : Yollu. Parmaklıkla kapalı. Çubuklu. Yasaklanmış. Parmaklıklı. Demirli. Çizgili. Demirlenmiş. Demir parmaklıklı. Men edilmiş.

Barre : Vermont eyaletinde yerleşim yeri. Massachusetts eyaletinde yerleşim yeri. New york eyaletinde yerleşim yeri. Bale tutamağı. Gerek denge, gerekse kasları açmada işe yarayan, duvar boyunca yerden bel hizası yüksekliğinde, tahta tırabzan. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Vermont eyaletinde şehir.

İngilizce Barret Türkçe anlamı, Barret eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Barret ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Clutch : Boşa alma. Güç. Kapmak. Motorla itici tekerlekleri birbirine bağlayıp ayırabilen dingil bağlantı aygıtı. Klaç. Tutma. Yapışmak. Pençe. Yakalama.

Balmorals : Kasket. Kasket (isk.).

Contusion : Kontüzyon. Sıyrık. Yara. Ezilme. Kontüzyon (bedende). Küt darbelerle oluşan, deri bütünlüğünün bozulmadığı, ancak deri altı damarlarında yırtılma ve kanamayla belirgin, mavimsi, mor renkte yaralanma, kontüzyon. Morartı. Ezik.

Balmoral : Kasket (isk.). Kasket.

Graze : Mera. Otlamak. Eskrim, veterinerlik alanlarında kullanılır. Sıyrılmak. Karşı namlu üzerinden kaydırılarak yapılan doğru dürtüş. Sıyırmak. Otlatmak. Hayvanları otlatmaya elverişli, doğal veya yapay bir bitki örtüsü bulunan, otları seyrek ve kısa boylu, biçilmeye uygun olmayan engebeli arazi. Sıyırma.

Barrel : Gergi çubuğu. Fıçıya koymak. Büyük miktar. Fıçılamak. Uçmak. Atın karnı veya beli. Varil. Çark. Fıçı dolusu. Taşıma çubuğu.

Bruise : Morartmak. Berelemek. Ezik. Berelenmek. Hırpalamak. Çürütmek. Yaralamak. Yaralanmak. Vurmak.

Indentation : Çentik. Koy. İndentasyon. Paragrafbaşı. Satırbaşı yapma. Bir çubukçizimde sıra ya da dikeç uçlarının oluşturduğu ve ilgili değişkenin çeşitli seçeneklerine göre değişmelerini gösteren iniş-çıkışlar, bk. çizim, çizimleme. Körfez. Girinti-çıkıntı. Diş diş olma.

Barret synonyms : prehend, socio economic class, beret, berets, beanie, flesh wound, social class, beanies, apprehend, grazes, gun barrel, stratum, contusions, nab, ecchymosis, pick up, collar, black market, class, barrets, nail, seize, cop.

 

Barret zıt anlamlı kelimeler, Barret kelime anlamı

Inactivity : Üşengeçlik. Hareketsizlik. Avarelik. Durgunluk. Etkisizlik. Tesirsizlik. Tembellik.

Barret ingilizce tanımı, definition of Barret

Barret kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Called also barret cap. Also, the flat cap worn by Roman Catholic ecclesiastics. A kind of cap formerly worn by soldiers.