Bellek sığası nedir, Bellek sığası ne demek

Bellek sığası; Bilişim alanında kullanılan bir terimdir.

Bilişim dünyasındaki anlamı:

Bellekte saklanabileceği öngörülen verinin bellek yeri olarak ölçüsü. 1024 yer için kilo anlamında K kısaltması da kullanılır, örn. 256 KB (ya da kilobayt) bellek.

Bellek sığası tanımı, anlamı

Belle : Güneşte zahire kurutmak için çamurla sıvanmış, kenarlı geniş yer

Bellek : Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin. Bir bilgisayarda, programı değişmeyen verileri, yapılacak iş için gerekli olan ara sonuçları toplayan bölüm.

Sığa : Kapasite.

Bellek yeri : Genellikle bir sekizli (kimi bilgisayar dizgesinde bir altılı) saklanabilecek bellek öğesinin konumu.

Kısaltma : Kısaltmak işi, taksir. Kısaltılmış ad ya da söz.

Yer içi : Yer altı.

Öngörü : Bir işin ilerisini kestirme veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre davranma.

Öngör : “İleriyi düşünerek, göz önünde tutarak davran” anlamında kullanılan bir isim”.

Anlam : Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.

 

Ya da : Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.

Yeri : Yürü. Utanmaz: Yêriliğin cezasını çekti.

Olar : Onlar. Onlar (III. çokluk şahıs zamiri).

Veri : Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done. Bilgi, data. Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi. Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey. Gözlem ve deneye dayalı araştırmanın sonuçları. Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler.

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

Kısa : Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı. Kısaca, kısaltarak. Ayrıntısı çok olmayan. Az süren, uzun olmayan. Kısa olan şey.

Kilo : Kilogram. Halter sporunda barın iki ucuna yerleştirilen ve ağırlığı oluşturan parça.

Ölçü : Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan. Belirlenmiş boyut. Değer, itibar. Ölçme sonucu bulunan rakam. Aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu. Bir şiirdeki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, vezin. Bu değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi. Bir ezginin eşit bölümlere ayrılışı. Ölçüt.

Yer : Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Yerküre. Gezinilen, ayakla basılan taban. Önem. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Görev, makam. Durum, konum, vaziyet. Ülke. Durum, konum. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.

 

Diğer dillerde Bellek sığası anlamı nedir?

İngilizce'de Bellek sığası ne demek ? : memory capacity