Bellik nedir, Bellik ne demek

  • İşaret, marka
  • Ayraç.

Yerel Türkçe anlamı:

Keçi yavrusu, oğlak.

Sigara kâğıdı.

[Bakınız: beçik]

Aynı çeşit şeylerin bir arada, bilinen yerde olması.

Önceden tanınan, bellenen, işaret konulan yer: Dağda ceviz belliğim var.

İşaret, imge

Kuşak, kemer, uçkur.

İm belirti.

İşaret, nişan

Nişanlanan kıza verilen hediye veya takılan altın.

[Bakınız: bel]

Binek hayvanını soğuktan korumak için beline sarılan veya eyerin altına konulan keçe, meşinlenmiş keçe.

Kambur.

Saç örgüsü.

Nişan merasimi.

Kulakları kıvrık koyun.

Uzun çubuk (tabloda veya haritada bir yeri göstermek için kullanılır).

Tarım alanında kullanılan kelime anlamı:

[Bakınız: belgi]

Bilimsel terim anlamı:

Bir nesneyi tanıtlamaya ya da benzerlerinden ayırmaya yarayan im.

mimarlık, yerbilim: Bir doğrultu, düzey ya da yüksekliği belirlemek, yeniden bulmak için bir duvar, dikmelik, yerey üzerine konan im.

İngilizce'de Bellik ne demek? Bellik ingilizcesi nedir?:

bench-mark, landmark, quidemark

Osmanlıca Bellik ne demek? Bellik Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

marka, nişane

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Şanlıurfa şehrinde, Suruç belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

Bellik anlamı, kısaca tanımı:

İşaret : El, yüz hareketleriyle gösterme. Belirti, gösterge, alamet. Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im.

 

Marka : Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret. Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça. Tanınmış ürün, saygın kişi vb. Resim veya harfle yapılmış olan işaret.

Ayraç : Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay veya köşeli biçimde işaret, parantez. Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla kitapların arasına konulan ince, uzun karton parçası, bellik.

Bellik etmek : İşaret koymak, işaretlemek

Bellik gomak : İz, im koymak.

Bellik yapmak : Nişanlamak

Belliki : Belki.

Bellikleme : mimarlık, yerbilim: Bir doğrultu, düzey ya da yüksekliği bellikle belirleme.

Belliklenmek : Şaşkın şaşkın, aval aval bakmak.