Bemata türkçesi Bemata nedir

Bemata ingilizcede ne demek, Bemata nerede nasıl kullanılır?

Bema : Platform. Kürsü. Podyum. Yalnızca ruhban sınıfının kullanabildiği kutsal mekan. Hıristiyan bazilikalarında kutsal yönü belirleyen (doğu) apsisin önünde yer alan. Ortadoks kiliselerinde mihrabın önünde yer alan kürsü. Üzerinde sunak bulunan yüksek platform (kilisede). Sahne.

Bemani : Ritimli bir bilgisayar oyunu.

Bemas : Yalnızca ruhban sınıfının kullanabildiği kutsal mekan. Kürsü. Platform. Üzerinde sunak bulunan yüksek platform (kilisede). Podyum. Ortadoks kiliselerinde mihrabın önünde yer alan kürsü. Hıristiyan bazilikalarında kutsal yönü belirleyen (doğu) apsisin önünde yer alan. Sahne.

Bemaze : Şaşırtmak. Hayret ettirmek. Sersemletmek.

Tribeman : Kabile üyesi.

Bemoan : Sızlanmak. Şikayet etmek. Üzüntüsünü belirtmek. Ağlayıp sızlayarak şikayet etmek. Yakınmak. Yanıp yakılmak. İnleyerek yakınmak. Kederlenmek. Üzülmek.

Bemires : Çamurlamak. Pisletmek. Kirletmek.

Bemegride : Beta-etil ve beta-metilglutarimid bileşiminde, suda 1/200 oranında çözünebilen, merkezi sinir sistemini uyaran ve barbitüratların özel antagonisti olan beyaz kristalize bir madde. Bemegrid.

Bemiring : Çamurlamak. Pisletmek. Kirletmek.

 

Bemean : Adileştirmek. Değerini düşürmek. Alçaltmak.

İngilizce Bemata Türkçe anlamı, Bemata eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bemata ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Outscore : Büyük fark atmak. Daha yüksek bir sayıda puan alarak kazanmak. Fark atmak. Daha çok puan kazanmak.

Vanquish : Yenmek. Yenilgiye uğratmak. Mağlubiyete uğratmak. Hakkından gelmek. Kırmak (kibir). Mağlup etmek. Haklamak.

Podiums : Gösteri platformu. Şef platformu. Sütun tabanı. Seki duvarı.

Bat : Vuruş yapmak. Vurmak (topa). Sopa ile vurmak. Kırpmak (göz). Sopayla vurmak. Beysbol sopası. Serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde, bankacılık düzenleme ilke ve kuralları doğrultusunda bankaların hak ve çıkarlarını savunmak, bankacılık sisteminin büyümesi, sağlıklı olarak çalışması ve rekabet gücünün artırılması, rekabetçi bir ortamın yaratılması ve haksız rekabetin önlenmesi için gerekli kararları almak ve uygulanmasını sağlamak amacıyla 1958 yılında kurulan birlik. Yarasa. Topa vurmak.

Outfight : Daha iyi dövüşmek.

Defeat : Devirmek. Mağlubiyet. Yenilgi. Bozgun. İptal ettirmek. Suya düşürmek. Bozguna uğratmak. Mağlup etmek. Yenilgiye uğratma.

Clobber : Acımasızca dövmek. Sürekli ve acımasız saldırılar yapmak. Kıyasıya dövmek. Benzetmek. Yenmek. Eşek sudan gelinceye kadar dövmek. Eleştirmek. Öldüresiye dövmek. Pataklamak. Eşek sudan gelene kadar dövmek.

Shaft : Dingil. Şaft. Araba oku. Hava bacası. Mil. Atletizm, biyoloji, fizik, madencilik alanlarında kullanılır. Mızrak. Cirit sapı. Sütun. Kuyu.

 

Stage : Safha. Etap. Bir ya da daha çok çekim içinde gerçekleştirilen, aynı kişileri aynı bezem içinde gösteren, çekim ile ayrım arasında yer alan film parçası (bazen çekim yerine de kullanılır). tv. bir televizyon oyununun, aynı kişileri aynı bezem içinde veren bölümü. sinema/tv. dış dünyanın film ya da televizyon oyununda yer alan herhangi bir görünüşü. işliğin, düzlüğün, üzerinde bezem kurulmuş, çalışma yapılan bölümü. Tiyatro sahnesi. Yönlendirmek. Tiyatro. Kat. Sahneye konmaya elverişli olmak. Bir tiyatro metninde baş oyun kişisinin ya da önemli kişilerinin yönelişlerini başlatıp bitiren kesim. bir tiyatro yapısında oyuncuların oynamaları için özel olarak yapılmış ve genellikle yükseltilmiş oylum ya da alan. Sahnelemek.

Trump : Koz ile almak. Koz çakmak. Kozla almak. Koz olarak kullanmak. Boru sesi. İyi adam. Koz kırmak. Koz oynayarak almak. Boru. Koz oynamak.

Bemata synonyms : get the jump, outpoint, knock down, coldcock, pip, get the best, outmatch, have the best, cream, arenas, beat out, desks, get the better of, emplacement, platform, exceed, spreadeagle, subdue, setting, pedestal, rack up, runway, paste, checkmate, hammer, scoop, deck, rostrums, catwalks, outgo, tabla, worst, settings.

Bemata zıt anlamlı kelimeler, Bemata kelime anlamı

Lose : Heba etmek. Geri kalmak (saat). Mahrum etmek. Kaybolmak. Yitirmek. Şaşırmak. Kazanamamak. Geri kalmak. Zayi etmek. Kaybetmek.

Praise : Methiye. Övgüyle söz etmek. Hamdetmek. Şükran. Övgü. Şükretmek. Övme. (allah'a) hamdetmek. Tesenna. Methetmek.