Birincil emek piyasası nedir, Birincil emek piyasası ne demek

Birincil emek piyasası; İktisat alanında kullanılan bir kelimedir.

İktisat terim anlamı:

Nitelikli işgücünün yüksek ücretli işlerde (iyi işler) çalıştırıldığı, işgücünün kariyer beklentilerinin karşılandığı, sürekliliğin, iyi çalışma koşulları ve kuralların olduğu piyasa. karşılığı ikincil emek piyasası.

Birincil emek piyasası anlamı, tanımı

Emek piyasası : Emek sunum ve isteminin karşı karşıya gelmesiyle ücretlerin ve işlendirme koşullarının belirlendiği piyasa

Biri : Bir tanesi. Bilinmeyen bir kimse.

Birinci : Bir sayısının sıra sıfatı. Zaman, yer, sıra bakımından başkalarından önce gelen kimse, şey. Sırada, önem sırasında en üstün olan kimse. Ulaşım araçlarında mevki, sınıf.

Birincil : Sırada, önemde ilk yeri alan. Asli.

Emek : Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, zahmet. Uzun ve yorucu, özenli çalışma. İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci.

Piyasa : Satıcıların mal satmak için bir araya geldiği yer, pazar. Ortalık. Alışveriş fiyatı, geçerli fiyat. Arz ve talebin karşılaştığı alan. Bir yol üzerinde gidip gelerek gezinme.

İkincil emek piyasası : Ücretlerin düşük ve işlendirme koşullarının istikrarsız olduğu emek piyasası. karşılığı birincil emek piyasası.

 

Beklentiler : Karar birimlerinin, iktisadi değişkenlerin gelecekte alacakları değerlere ilişkin inanç ve öngörüleri.

Nitelikli : Bir şeye ayırt edici özellik veren, vasıflı. Bir şeyi yapabilme niteliğini ve ustalığını kazanmış olan, kalifiye. Bir şeye nitelik bakımından üstünlük kazandıran, kaliteli.

Beklenti : Gerçekleşmesi beklenen şey. Bireyin belli şart ve durumların alacağı biçimler veya kendisinden beklenenler konusundaki öngörüsü.

Koşullar : Şerâit.

Ücretli : Ücretle çalıştırılan kimse. Ücret karşılığı yapılan.

Sürekli : Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî. Yumuşak. Uzun süreli olarak, daima.

İkincil : Sırada önem bakımından ikinci derecede olan, tali, sekunder.

Çalışma : Çalışmak işi, emek, say. Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün. Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi. Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.

Kariyer : Bir meslekte zaman ve çalışmayla elde edilen aşama, başarı ve uzmanlık. Donanımı çok güvenli, polis veya asker taşıma aracı.

Nitelik : Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet. Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellik, keyfiyet. Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite.

İşgücü : Bir ülkede ya da işletmede, üretime ya da herhangi bir işe katılan ve bunun gerçekleşmesini sağlayan insan emeğinin tümü. Etkin nüfus içinde yer alıp, cari ücret düzeyinde ve çalışma koşullarında çalışanlar ile işsizlerin toplamı. Toplam nüfustan çalışamayacak durumda olan nüfusun (örneğin 15 yaşından küçük, 65 yaşından büyük olanların, ev kadınlarının, öğrencilerin, mahkumların, ordu mensuplarının, çalışmasını engelleyen fiziksel veya zihinsel engeli olanların) ve çalışmak istemeyenlerin çıkarılmasıyla ulaşılan nüfus. Bir toplumda 15-64 yaşlar arasındaki nüfus bölümü.

 

Yüksek : Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı. Yukarıda, üst tarafta olan yer. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan. Normal değerlerin üstünde olan. Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan. Güçlü, şiddetli. Derece ya da makamı bakımından üstün. Erdemli, faziletli. Etkili.

Diğer dillerde Birincil emek piyasası anlamı nedir?

İngilizce'de Birincil emek piyasası ne demek ? : primary labour market, primary labour