Blethered türkçesi Blethered nedir

Blethered ingilizcede ne demek, Blethered nerede nasıl kullanılır?

Blether : Saçmalık. Saçma. Saçma sapan konuşmak. Abuk sabuk konuşmak. Gereksiz konuşma. Zırva. Saçmalamak.

Blethering : Gereksiz konuşma. Saçma. Saçma sapan konuşmak. Saçmalık. Saçmalamak. Abuk sabuk konuşmak. Zırva.

Blethers : Saçma. Saçmalamak. Saçmalık. Abuk sabuk konuşmak. Zırva. Gereksiz konuşma. Saçma sapan konuşmak.

Bletherskate : Saçmalayan kimse.

Doublethink : Aynı anda iki zıt fikri kabul edebilme becerisi. Aynı anda iki zıt fikre inanma. Aynı anda iki karşıt fikre inanma.

Sublethal : Subletal.

İngilizce Blethered Türkçe anlamı, Blethered eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blethered ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Drivels : Burnu akmak. Saçma sapan söz. Salyası akmak. Saçma sapan konuşma. Sapıtmak.

Prated : Boş konuşmak. Tıraşlamak. Dem vurmak. Gevezelik etmek. Gevezelik.

Blithered : Mantıksızca konuşmak. Zırvalamak.

Abracadabra : Abrakadabra. Anlamsız söz. Büyü sözü. Hokus pokus. Muska.

Absurdities : Gülünçlük. Saçma olma. Saçma söz. Anlamsızlık. Abeslik. Mantıksızlık.

Absurdity : Abeslik. Gülünçlük. Bir dilsel deyiş ya da önermenin mantık ilkelerine ya da çıkarım kurallarına aykırılığı. Anlamsızlık. Saçma söz. Mantıksızlık. Saçma olma.

 

Bilges : Sintine suyu. Şişmek. Sintine. Şiş. Karina. Fıçı karnı. Herze. Aptalca konuşma.

Balderdash : Ivır zıvır. Boş laf.

Blah blah : Zırvalamak.

Blethered synonyms : blether, prattle, wander, blithers, ramble, ballocks, bugger around, blither, idle talk, baloney, ramble about, talk nonsense, prattled, asinine, driveling, rave, coriaceous, blethers, blathered, rambled, blague, bilge, absurdism, bird shot, blathering, blather, baloneys, bilgewater, raved, balls, leatherlike, prates, babbled.

Blethered zıt anlamlı kelimeler, Blethered kelime anlamı

Tender : Tediye mektubu. Dokununca acıyan. Kolaylıkla incinen. Teklif. Ödemek üzere para vermek. Arz etmek. Yolcuları gemiden kıyıya taşıyan kayık. Yumuşak. Sunmak. Öneri.

Unbound : İlişkisiz. Serbest. Ciltsiz (kitap). Başsız. Bağını çözmek. Ciltsiz. Ciltlenmemiş. Bağsız. Bağlantısız. Bağımsız.