Blobs türkçesi Blobs nedir

  • Küçük kütle.
  • Su damlası.
  • Hata yapmak.
  • Küçük yuvarlak.
  • Küçük yuvarlak kütle.
  • Damlamak.
  • Damla.
  • Kıvamı koyu iri bir damla.
  • Leke.
  • Küçük damla.
  • Sıfır puan (kriket).

Blobs ingilizcede ne demek, Blobs nerede nasıl kullanılır?

Blob : Damlamak. Kıvamı koyu iri bir damla. Sıfır puan (kriket). Küçük damla. Küçük yuvarlak kütle. Damla. Hata yapmak. Su damlası. Leke. Küçük kütle.

Blobbed : Damla. Küçük yuvarlak kütle. Küçük damla. Küçük yuvarlak. Leke. Hata yapmak. Su damlası. Küçük kütle. Damlamak. Kıvamı koyu iri bir damla.

Blobbing : Leke. Kıvamı koyu iri bir damla. Küçük kütle. Damlamak. Su damlası. Küçük yuvarlak kütle. Küçük yuvarlak. Hata yapmak. Damla. Küçük damla.

Bloat : Tütsülemek (balık). Karın şişkinliği, şiplenium, humor. genç tavşanlarda bağırsak yangısının sonucunda biçimlenen karnın şişkin görünümü. Kabarmak. Şişkinlik. Şişmek. Şişirmek. Kabartmak. Tuzlamak ve tütsülemek. Abdominal distansiyon.

Bloat line : Timpani hattı. Karın şişkinliği sonucu artan karın içi basıncı nedeniyle, yemek borusu mukozasının boyun-göğüs bölgesi sınırında konjesyon ve kanama odakları nedeniyle koyu kırmızı ve hiperemik görünümü, timpani hattı. her zaman görülmeyen ancak önemli olan bir bulgudur. Karın şişkinliği çizgisi.

 

Bloating : Bloat. Şişmek. Genleştirme. Kabartma. Damarlanma (yüzey). Şişirme. Kabartmak. Şişme. Genelde yemekten sonra batında oluşan şişkinlik. Genişleme.

Bloated : Normalden fazla. Olması gerekenden büyük. Kabarık. Şişmiş. Kabarmış. Şişkin. Övünen. Şişirilmiş. Davul gibi. Davul gibi şişmiş.

Bloc : Politikacı grubu. Bir amaç için birleşmiş siyasal parti. Siyasal parti. Politikacı ya da ülke gurubu. Birlik. Ülke grubu. Blok.

Blocage : Abluka. Blokaj.

Bloat up : Kabartmak. Şişirmek.

İngilizce Blobs Türkçe anlamı, Blobs eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blobs ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Driblet : Az miktar. Bir parça. Nebze. Küçük bir miktar. Parça. Çok az miktar.

Blots : Kurutma kağıdıyla kurutmak. Kirletmek. Lekelemek. Karartmak. Karalamak. Lekelenmek. Kurutma kağıdı ile kurutmak. Kirlenmek. Mürekkep lekesi yapmak.

Bumbled : Berbat etmek. Bozmak. Mırıldanmak. Ağır ağır ilerlemek. Arı vızıltısı. Gevelemek. Homurdanmak. İçine etmek. Yanısıra çekilmek. Eline yüzüne bulaştırmak.

Erred : Hata etmiş. Yanlış olmak. Günah işlemek. Yanılmış. Hataya düşmüş. Yanılmak. Günah işlemiş.

Drachm : Drahmi. Yudum. Dirhem. Dört gram (eski yunan).

Change surface : Yüzeyini değiştirmek.

Blotted : Kurutma kağıdı ile kurutmak. Kirlenmek. Karalamak. Karartmak. Mürekkep lekesi yapmak. Kirletmek. Lekelenmek. Kurutma kağıdıyla kurutmak. Lekelenmiş.

Bumbles : Bozmak. Arı vızıltısı. Eline yüzüne bulaştırmak. Gevelemek. Mırıldanmak. Ayağı takılmak. Tökezlemek. Kendini beğenmiş memur. Ağır ağır ilerlemek. Yanısıra çekilmek.

 

Dribbles : Sürmek (topu). Yavaşça akmak. Salyası akmak. Damla damla akıtmak. Deliğe yuvarlanmak (bilardo). Azar azar akmak. Top sürmek. Damlatmak.

Dribble : Azar azar akmak. Deliğe yuvarlanmak (bilardo). Bir oyuncunun, topu tek elle yerde zıplatarak, karşı takıma kaptırmadan yer değiştirmesi. Top sürmek. Futbol, basketbol alanlarında kullanılır. Salyası akmak. Top sürme. Sürmek (topu). Çalım. Çalımlamak.

Blobs synonyms : tarnish, daub, blotches, blot, blow in, sully, distills, do wrong, dripped, fleck, drip, blob, distill, blotch, blunder, spatter, drib, defile, bead, come in suddenly, bespeckle, dribblets, splotch, attaints, speckle, err, bumble, bespatter, bloop, daubed, dram, blemishing, dribblet.