Blockades türkçesi Blockades nedir

Blockades ingilizcede ne demek, Blockades nerede nasıl kullanılır?

Blockade runner : Ablukayı yaran kimse. Ablukayı aşmaya çalışan gemi. Abluka kaçağı.

Berlin blockade : Berlin ablukası.

Economic blockade : Ekonomik abluka.

Military blockade : Askeri abluka. Askeri kuşatma.

Raise a blockade : Ablukayı kaldırmak.

Blockaded : Kuşatmak. Kuşatılmış. Ablukaya alınmış. Ablukaya almak.

Blockade : Ablukaya almak. Kuşatmak. Abluka. Abluka altına almak. Denizden abluka etmek. Kuşatma. Kuşatma altına almak. Abluka etmek. Abluka altında tutmak.

Sea blockade : Deniz üzerinde inşa edilen barikat veya kapama. Deniz ablukası. Deniz kuşatması.

Blockading : Blokaj. Kuşatma. Abluka. Abluka altında tutmak. Abluka etmek. Ablukaya almak. Kuşatma altına almak. Abluka altına almak. Kuşatmak.

Raise the blockade : Ablukayı kaldırmak.

İngilizce Blockades Türkçe anlamı, Blockades eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blockades ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Tamponage : Tampon yerleştirme. Tamponlama. Hidrojen iyon yoğunluğunu sabit tutma işlemi. doğrudan doğruya yara üzerine steril gazlı bez, onun üzerine de pamuk koyup bir sargıyla sıkıca sarmakla yapılan kanama durdurma işlemi.

 

Begird : Çevirmek. Etrafını çevirmek. Çevrelemek. Sarmak.

Blocking : Bloke etme. Yerleştirme. Öbekleme. Kapama. Oyuncuların sahne üzerinde nerede duracaklarını ve ne yöne gideceklerini, nasıl hareket edeceklerini saptama işlemi. Bir değerin yetkilinin izni olmadan sahibi tarafından kullanılmasının engellenmesi. krş. bırakım. Tıkanma. Karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma. Engel olma. Engelleme.

Bound : Sınırlamak. Sektirmek. Sekip geri gelmek. Kısıtlamak. Zıplamak. Kalgımak. Sınırlarını çizmek. Zıplaya zıplaya gitmek. Sıçramak.

Investments : Pay ve borç belgitleri cüzdanı. Bir bankanın, bir kuruluşun ya da ortaklığın iyesi bulunduğu paraları ve değerli kağıtları kapsayan cüzdan. Ektoderm. Atama. Para yatırma. Dışderi. Yatırımlar. İştirakler.

Pitching : Sokaklarda satmak. Sendelemek. Düşmek. Sallantı. Toslama. Perdesini ayarlamak (ses). Atmak. Zift kaplamak. Atma. Yerleştirmek.

Circumscriptions : Tahdit. Daire içine alma. Sınırlama. Çevreleyen yazı (para, mühür). Bölge. Çevreleme. Etrafını çizme. Sınır. Mıntıka.

Hardcore : Devamlı. Açık seçik. Sabit fikirli. Kararlı. Zorluk derecesi. Uç. Punk rock'dan etkilenerek oluşturulmuş hızlı ritimli müzik türü. Tekrarlayan. Ekstrem. Damardan.

Blocade : Bir ülkenin dışarı ile olan her tür ilişkisini kuşatarak ve zor kullanarak kesme. Ekonomik abluka.

Blockades synonyms : physiological state, naval blockade, physiological condition, blocage, tamponade, physical condition, besetting, encapsulations, beleaguers, encircling, telford, hard core, siege, bottle up, enclosures, beset, blockage, besets, circumscription, enclosure, intestinal obstruction, besiegement, investment, beleaguering, ileus, beleaguer, besieging, military action, blockading, encirclements, blockade, obstruction, besieges.

 

Blockades zıt anlamlı kelimeler, Blockades kelime anlamı

Free : Parasız. Serbestçe. Serbest bırakmak. Serbest. Muaf. Beleş. Erkin. Ücretsiz. Rahatlatmak. Bedava.

Unobstructed : Tıkanmamış. Tam. Engelsiz. Kapatılmamış. Engellenmemiş. Açık.