Blokes türkçesi Blokes nedir

Blokes ingilizcede ne demek, Blokes nerede nasıl kullanılır?

Bloke : Herifçioğlu (argo terim). Herif. Adam. Arkadaş.

Bloat : Karın şişkinliği, şiplenium, humor. genç tavşanlarda bağırsak yangısının sonucunda biçimlenen karnın şişkin görünümü. Şişmek. Şişkinlik. Kabartmak. Şişirmek. Abdominal distansiyon. Kabarmak. Tütsülemek (balık). Tuzlamak ve tütsülemek.

Bloat line : Timpani hattı. Karın şişkinliği sonucu artan karın içi basıncı nedeniyle, yemek borusu mukozasının boyun-göğüs bölgesi sınırında konjesyon ve kanama odakları nedeniyle koyu kırmızı ve hiperemik görünümü, timpani hattı. her zaman görülmeyen ancak önemli olan bir bulgudur. Karın şişkinliği çizgisi.

Bloat out : Kabarmak. Şişmek.

Bloat up : Kabartmak. Şişirmek.

Blob : Damlamak. Su damlası. Küçük damla. Küçük kütle. Sıfır puan (kriket). Hata yapmak. Leke. Küçük yuvarlak kütle. Kıvamı koyu iri bir damla. Küçük yuvarlak.

Blobs : Hata yapmak. Kıvamı koyu iri bir damla. Leke. Küçük damla. Küçük kütle. Sıfır puan (kriket). Damlamak. Küçük yuvarlak kütle. Su damlası. Damla.

Bloating : Şişme. Şişirme. Şişmek. Genleştirme. Genelde yemekten sonra batında oluşan şişkinlik. Kabartmak. Kabarmak. Tütsülemek (balık). Damarlanma (yüzey). Genişleme.

 

Bloaters : Tütsülenmiş ringa balığı. Yağ tulumu.

Bloc : Politikacı grubu. Ülke grubu. Bir amaç için birleşmiş siyasal parti. Siyasal parti. Birlik. Politikacı ya da ülke gurubu. Blok.

İngilizce Blokes Türkçe anlamı, Blokes eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Blokes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Allying : Katılmak. Müttefik. Müttefik ülke. Katmak. Ticaret serbestliği. Birleşmek. Dost. Birleştirmek.

Hydraulic brake : Hidrolik fren. Hidrolik eğleç. Fren yağı. Durduraç ayaklığına etkiyen gücün, tekerleklerdeki durduraç düzeneğine bir sıvı ortam aracılığıyla iletildiği dizge. Sıvılı durduraç. Sıvı basıncı ile çalışan fren.

Unsound : Sıhhatsiz. Kusurlu. Güvenilmez. Hatalı. Geçersiz. Sağlam olmayan. Bozuk. Sağlıksız. Çürük. Hasta.

Amigo : Yoldaş. Dost. Arkadaş (ispanyolca).

Motor vehicle : Motorlu taşıt. İnsan ya da yük taşıyan, iki ya da daha çok dingilli, motor gücüyle devinen araçlara verilen genel ad. Motorlu ulaşım aracı. Motorlu araç. Motorlu nakil aracı.

Cusses : Delikanlı. Küfür. Genç adam. Lanet. Huysuzluk. Tip. Sövmek.

Bozos : Salak. Hödük. Mankafa. Ahmak. Aptal. Geri zekalı.

Bod : Şahıs. Baş meclis. Board of directors (yönetim kurulu). Yöneticiler grubu. Kişi.

Bozo : Ahmak. Hödük. Aptal. Geri zekalı. Salak. Mankafa.

Blokes synonyms : hydraulic brakes, automotive vehicle, bloke, beggar, brer, damaged, bedfellows, cookie, bastard, bimbo, associate, bean, blighters, bubbies, wholeness, amigos, imperfect, brake light, integrity, bub, bedmates, brother, customer, brake, bedfellow, brake system, buster, blighter, injured, ally, stoplight, unity, buckaroo.

 

Blokes zıt anlamlı kelimeler, Blokes kelime anlamı

Perfect : Berkemal. Kusursuz. Dört dörtlük. Geliştirmek. Bitirmek. Yetkin. Eksiksiz. Mükemmel. Görülen geçmiş zaman kipi. Kusursuz yapmak.

Uninjured : Yaralanmamış. İncinmemiş. Zarar görmemiş.

Sound : İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi. Oturaklı. Söylemek. Bilgisayar, fizik, gramer, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Derine dalmak (balina). Sert. Kuvvetli. Ses vermek. Bozulmamış. İyi.

Blokes antonyms : unbroken, undamaged, female.