Border türkçesi Border nedir

  • Kenarlık.
  • Atletizm, bilgisayar alanlarında kullanılır.
  • Çerçevelemek.
  • Kenar süsü.
  • Koşu yolunun çimento, tahta ya da uygun herhangi bir özdekten yapılmış 5 cm. yüksekliğinde, 5 cm. genişlikteki iç kıyısı.
  • Tarh.
  • Yakına gelmek.
  • Sınır.
  • İle ortak sınıra sahip olmak.
  • Sınırlamak.
  • Sahnenin üstündeki ,ızgaraların ve palangaların bulunduğu mekanik kesim.
  • Sınır koymak.
  • Kıyı.
  • Sınırlandırmak.
  • Kenar.
  • Tavan perdesi.
  • Hudut.
  • Koşu yolu kıyısı.
  • Sınır olmak.
  • Sınırdaş olmak.
  • Sahne yukarısından asılan, sahnenin üst kesimini maskelemede kullanılan çoğu kez kara perde.
  • Bitişik olmak.
  • Üst sahne boşluğu.

Border ile ilgili cümleler

English: Both Canada and Mexico border on the United States.
Turkish: Hem Kanada hem de Meksika Amerika Birleşik Devletleriyle sınır komşusudur.

English: Ali crossed the border into France.
Turkish: Ali Fransa'ya giden sınırı geçti.

English: Canada and Mexico both share a border with the USA.
Turkish: Hem Kanada hem de Meksika Amerika Birleşik Devletleri ile bir sınır paylaşıyor.

English: California and Nevada border on each other.
Turkish: Kaliforniya ve Nevada birbirine sınır komşusudur.

English: Ali crossed the border illegally.
Turkish: Ali sınırı yasa dışı yollardan geçti.

Border ingilizcede ne demek, Border nerede nasıl kullanılır?

 

Border and offshore trade : Sınır ve kıyı ticareti.

Border ballad : Belli bir yerle ilgili olarak söylenen balad. Yerel balad.

Border check : Sınır kontrolü.

Border checkpoint : Sınır kontrol noktası. Polis sınır kontrol noktası.

Border color : Kenarlık rengi.

Border line : İki ülke arasındaki sınırı işaretleyen hat. Kenarlık çizgisi. Sınır çizgisi. Kenar çizgisi. Kenarlık satırı. Sınır. Borderline. Sınır hattı.

Border lines : Sınır hattı. Kenarlık çizgileri. Sınır çizgisi. İki ülke arasındaki sınırı işaretleyen hat. Sınır çizgileri. Oyun alanını sınırlayan 26 metre uzunluğundaki karşılıklı çizgiler. oyun bu sınırların içinde oynanır. sınır çizgileri, dip çizgileriyle oyun alanını dört yandan kuşatır. Kenar çizgisi.

Border on : Çalmak. Eğiliminde olmak. Ramak kalmak. Bitişik olmak. Sınır komşusu olmak. Kaçmak.

Border guide : Kenarlık kılavuzu.

Border guard : Sınır muhafızı veya polisi. Sınır askeri. Sınır muhafızı. Sınır polisi.

İngilizce Border Türkçe anlamı, Border eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Border ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Confining : Hapsetmek. Kısıtlayan. Tutmak. Kapamak. Hapsetme. Loğusa olmak. Hapsedilme.

Assessment : Değer takdiri. Değerlendirme. Kentlerde ya da kırsal alanlardaki taşınmaz mallara, nesnel ölçütler kullanarak, değer biçme. Değer biçme. Tayin etme (para miktarını). Vergi idaresinin çeşitli biçimlerde belirlediği matraha vergi tarifelerinin uygulanmasıyla vergi borcunun hesaplamasına yönelik idari işlem. Tahakkuk. Köy gelirlerinin, köyün zorunlu işlerini ve köydeki aylıklı görevlilerin aylıklarını karşılamaya yetmediği durumlarda, 20 lirayı geçmemek üzere her aileden alınan bir tür yerel vergi.

 

Purfling : Kenarlarını süslemek. Süslü kenar.

Border upon : Sınır komşusu olmak.

Contact : İrtibat. Kontak. Konuşmak. Bilgisayar, fizik, veterinerlik, jeoloji alanlarında kullanılır. Değini. Görüşmek. Faktör xıı. Temasa geçmek. Bağlantı kurulan kimse. Ayrı ayrı katmanlanmış durumda bulunan katmanları yanyana getirme.

Binding : Gitarı birleştirmek veya süslemek amacıyla klavye, sap veya gövdeyi çevreleyen plastik veya sedeften şerit. İlişkilendirme. Ödün. Bağlanım. Bağlanma. Bağlayıcı. Ciltleme. Kenar şeridi. Bağlama.

Circumference : Bir kapalı eğri çevresindeki mesafe. Çember. Daire çevre uzunluğu. Dairenin etrafını dolaşan çizgi. Dairenin çevresi. Çevre. Dönge. Daire çevresi.

Abut upon : Bir yere bitişmek. Bitişmek. Biryere bitişmek. Sınır komşusu olmak.

Edge : Yan yan ilerlemek. Kenar çizgisi. Film kuşağının iki yanı. Bilgisayar, fizik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kenarlarını belirginleştirmek. Yan yan gitmek. Keskinleştirmek. Keskin kenar.

Edgings : Kenar profili. Yaka. Kenar belirtici şey. Kenar düzleme. Kenar yapma. Kenar şeridi. Bordur. Kenar düzeltme.

Border synonyms : property line, fence line, state line, shut in, enclose, delimit, limit, abut on, frontier, touch, bed, environ, inlays, boundary, be touching, flanked, hem in, communicated, called off, substraction, coastal, enframe, delimiting, neighbor, confine, bournes, enframing, paler, meet, circumscribing, confines, flower bed, border on.

Border ingilizce tanımı, definition of Border

Border kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Verge. Brink. To touch at the edge or boundary. The outer part or edge of anything, as of a garment, a garden, etc. To be contiguous or adjacent. To make a border for. As, to border a garment or a garden. With on or upon as, Connecticut borders on Massachusetts. To furnish with a border, as for ornament. Margin.