Borsa nedir, Borsa ne demek

Borsa; bir ekonomi terimidir. kökeni italyanca dilinden gelmektedir.

"Borsa" ile ilgili cümleler

  • "Borsada istediği gibi oynuyordu fiyatlarla." - N. Cumalı

Yerel Türkçe anlamı:

Borsa, para ve tahvil alış verişi yapılmış olan yer

İktisat alanındaki kelime anlamı:

Mal, altın, döviz ve taşınır değerlerin belirli kurallar çerçevesinde alım ve satım işlemlerinin yapıldığı ortamlar. zıt anlamlısı piyasa

Bilimsel terim anlamı:

Tecim ve yapım işleriyle uğraşan kişilerin alım, satım ve değişim amacıyla devlet denetimi altında iş yaptıkları yer.

İngilizce'de Borsa ne demek? Borsa ingilizcesi nedir?:

exchange market, stock exchange, exchange

Borsa hakkında bilgiler

Borsa belli kurallara göre, talep edilen mallar için organize edilmiş piyasaya verilen addır. Örneğin menkul kıymetler (değerli evraklar) ile (örnek olarak hisse senetleri, borçlar) dövizler, belli mallar (ör. Metaller ve diğer hammaddeler) veya türev hesaplamalar ile alınıp satılabilir. Borsa arz-talep şeklinde - komisyoncunun aracılık yapmasıyla - piyasa koşulları ile birlikte işler ve fiyatların (kurların) resmi olarak belirlenmesiyle dengelenir. Alınıp satılan malların fiyatlarının ya da kurların belirlenmesi arz ve talebe göre düzenlenir. Borsaların kendine özgü kuralları ve standartları vardır.

 

Hisse senedi, bono ve tahviller genellikle menkul kıymetler borsalarının içerisinde ticareti yapılageldiği halde, döviz ticareti için döviz borsaları (foreign exchange market) veya mal ticareti için emtia borsaları (commodity exchange) vardır.

Ana trendin yönü yükselme ise “boğa eğilimi” , düşüş ise “ayı eğilimi” denir. Ayılar düşerken alım yapar, yükselişte uykuda bekler. Boğalar ise yükselirken saldırır, alım yaparlar.

Borsa ile ilgili Cümleler

  • Borsa bu yıl birkaç kez, tek bir gün içinde % 1'den fazla düştü.
  • Ali borsada bir servet kaybetti.
  • Borsa bugün şaşırtıcı biçimde sakindi.
  • Borsa bazen yükselir, bazen düşer.
  • Ali bir borsacıydı.
  • Muhasebecime göre borsaya girmek için iyi bir zaman değil .
  • Ali sizin tipik borsacınız değil.
  • Borsa bazen yukarı gider, bazen aşağı gider.
  • Zürih, Londra'dan sonra dünyanın ikinci en büyük altın borsasıdır.
  • Asya borsaları bugün geriledi.
  • Borsa ciddi biçimde durgun.
  • Menkul kıymetler borsası sürüp giden bir ekonomik kriz içindedir.
  • Borsa bugün düştü.
  • Borsa çok hareketlidir.

Borsa nasıl oynanır?

Esasen borsa bir oyun değildir. Bu açıdan Borsa Oynamak terimi pek de doğru sayılmaz. Yalnız, dilimize nerden geldiği anlaşılamamakla birlikte ülkemizde "Borsa Oynamak" kelimesi bir deyim olmuş ve insanlar borsa nasıl oynanır diye birbirlerine sorar hale gelmiştir. Bilinçli kişiler, yatırım yapmadan önce borsa nedir, nasıl oynanır ve gerçeğini öğrenip deneyim kazanır. Borsa'yı en iyi şekilde öğrenmek için ise en pratik yol, ücretsiz eğitimlere katılmaktır.

 

Borsa tanımı, anlamı:

Tahvil : Devletin veya özel bir kuruluşun ödünç para almak için çıkardığı, değişik dönemlerde belirli oranlarda faiz getiren yazılı senet. Değiştirme, çevirme, döndürme, dönüştürme.

Borsa acentesi : Müşteriden aldıkları alış ve satış emirlerini borsada yerine getirip karşılığında komisyon alan kimse veya kuruluş.

Borsa aracısı : Borsada kendi adını kullanarak kişi, kurum ve kuruluşlar hesabına alım satım yapan kimse, borsa komisyoncusu.

Borsa cetveli : Borsada belirlenen fiyatları gösteren günlük bülten.

Borsa değeri : Borsada arz ve talebe göre oluşan fiyat.

Borsa işlemi : Müşteri talimatıyla hisse senedi, hazine bonosu, fon belgesi, poliçe vb. değerlerin aracı kuruluş tarafından alım satım ve devir işi.

Borsa kağıdı : Borsada kayıtlı, alınıp satılan hisse senedi.

Borsa komiseri : Borsalarda günlük alım satım işlemlerini, fiyat dalgalanmalarını denetlemek üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından atanan görevli.

Borsa komisyoncusu : Borsa aracısı.

Borsa oyunu : Borsada fiyatları düşürmeye veya yükseltmeye çalışarak havadan kazanç sağlama işi.

Borsa simsarı : Müşteri ile borsa acenteleri arasında menkul değerlerin alım satımına aracılık eden gerçek veya tüzel kişi.

Borsa tahtası : Borsada alım satım fiyatlarının ilan edildiği pano.

Borsa üyesi : Sermaye Piyasası Kurulu tarafından borsa işlemlerinde aracılık yapmasına izin verilen kuruluş.

Karaborsa : Piyasada olmayan bir malın gizlice yüksek fiyatla alınıp satılması işi.

Ticaret borsası : Ticaret mallarının işlem gördüğü borsa.

Borsa aracılığı : Borsa aracısı olma durumu.

Borsa komiserliği : Borsa komiseri olma durumu.

Borsa simsarlığı : Borsa simsarı olma durumu.

Borsacı : Değerli kâğıt, para ve tahvil üzerine borsa oyunu yapan kimse.

Tüccar : Ticaret yapan, ticaretle uğraşan kimse, tacir.

Sarraf : Mesleği, değerli kâğıt ve metal paraları birbiriyle değiştirmek, tahvil alışverişi yapmak olan kimse. Kuyumcu.

Değerli : Değeri olan veya değeri yüksek olan, kıymetli, kıymettar.

Alışveriş : Satın alma ve satma işi, alım satım, iş, muamele, ahzüita, aksata, pazar. İlişki, münasebet.

Uğraş : Bir kimsenin kendi isteğiyle seçerek ve zevk alarak yaptığı iş, iş güç, meşguliyet. Bir güçlüğü yenmek için gösterilen sürekli çaba, mücadele. Bir insanın yaptığı iş veya meslek, iş güç, meşguliyet.

Satım : Satış.

Değişim : Rüzgârın yön değiştirmesi. Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü, değişme. Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, mübadele, trampa, trok. Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon. Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım.

Kural : Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam. Davranışlarımıza yön veren, uyulması gereken ilke.

Borsa acentası : Müşterileri adına, onların talimatı doğrultusunda taşınır değerlerin alım ve satımını yapan ve bunun karşılığında bir komisyon alan aracı.

Borsa buyrukları : Alıcıların yazılı yönergeleri üzerine borsada yazılı taşınır değerlerin alınıp satılması için bankalarla borsalar arasında yapılan işlem.

Borsa çizelgesi : Yabancı ülkeler kambiyolarındaki çeşitli paraların, pay ve borç belgitlerinin alım ve satımda geçer değerlerini gösterir çizelge.

Borsa derinliği : Borsada işlem gören taşınır değerlerin miktar ve işlem hacminin çok olması.

Borsa dışı piyasa : Borsa resmi listesine alınarak işlem gören taşınır değerlerin yanı sıra, işlem görmeyenlerin de alım satımının yapıldığı, borsaya göre daha az ayrıntılı kuralların ve kısıtlamaların bulunduğu piyasa.

Borsa dizini : Belli bir günde borsadaki taşınır değerlerin fiyatlarındaki değişim göstergesi. krş. dizin

Borsa ederi : Senetleri borsada kayıtlı bir şirketin hisse senetlerinin belirli bir andaki borsa fiyatlarına göre hesaplanan sermaye değeri. Taşınır malların ve diğer özdeklerin borsadaki alım ve satımında geçerli olan eder.

Borsa emri : Borsada müşterilerin alım satım işlemi için aracı kurumlara verdikleri talimat.

Borsa fiyatı : Borsada işlem gören mal, hizmet, altın, döviz ve taşınır değerlerin belirli bir anda, sunum ve istemin karşılaşmasıyla oluşan fiyatı.

Borsa iç işlemleri : Borsanın açık bulunduğu zamanlarda borsaya gelenlerce yapılan işlemler.

Diğer dillerde Borsa anlamı nedir?

İngilizce'de Borsa ne demek? : [Borsa] n. Stock exchange, Stock Market

n. bag, handbag, pouch; saddlebag, pannier; fellowship, grant; exchange, bourse, stock market

n. stock market, stock exchange, money market, share market, bourse, exchange, market, change, rialto

Fransızca'da Borsa : bourse [la]

Almanca'da Borsa : n. Börse

adj. Börsen-

Rusça'da Borsa : n. биржа (F)

adj. биржевой