Bursting türkçesi Bursting nedir
- Geçit açıcı.
- Patlayan.
- Patlayacak veya altına edecek gibi (çişi gelmiş).
- Kırıcı.
- Açılma (refrakter).
- Yıkıcı.
- Püsküren.
- Patlak.
- Patlama.
Bursting ile ilgili cümleler
English: "I didn't do it!" said Ali, bursting into tears.
Turkish: Ali "Onu ben yapmadım" dedi, gözyaşlarına boğuldu.
English: She could not help bursting into tears.
Turkish: Elinde olmadan gözyaşlarına boğuldu.
English: The cinema is bursting at the seams.
Turkish: Sinema full dolu.
English: She couldn't help bursting into laughter.
Turkish: Kahkaha ile gülmekten kendini alamadı.
Bursting ingilizcede ne demek, Bursting nerede nasıl kullanılır?
Bursting charge : Paralama hakkı.
Bursting distrupture disk : Kırılma diski.
Bursting strength : Açılma dayancı. Patlama gücü. Patlama dayanıklılığı. Patlama dayancı. Patlama dayanımı. Patlama mukavemeti.
Bursting with laughter : Gülmekten kendimi alamıyorum. Gülmekten patlıyorum. Kontrolsüz bir şekilde gülüyorum.
Burst can : Kılıfın çatlaması. Yakıtın oluşturduğu yüksek ısının, kılıfın bir noktasında yoğunlaşması sonucu oluşan çatlama.
Burst into tears : Birden ağlamaya başlamak. Gözyaşlarına boğulmak. Gözyaşlarını tutamamak. Gözlerinden yaş boşanmak. Boşanmak.
Burst into song : Şarkıya başlamak.
Burst in on : Kesintiye uğratmak. Yarıda kesmek. Pat diye girmek.
Burst into laughter : Kahkaha atmak. Kahkahayı basmak. Makaraları koyuvermek. Gülmekten kırılmak. Kahkahaya boğulmak. Kahkahayı koyuvermek.
Burst forth : Açılmak. Birden önüne çıkmak. Birden ortaya çıkmak. Pat diye önüne çıkmak.
İngilizce Bursting Türkçe anlamı, Bursting eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Bursting ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Eruptive : İndifai. Patlayıcı. Püskürük.
Depredatory : Harap edici. Zararlı. Yok edici.
Flattest : Havası inmiş. Yatay. Bemol. Kesin. Boğuk. Kati. Düz. Gazı kaçmış. Durgun.
Cosaque : Kraker.
Blowouts : Kuyudan petrol veya gaz fışkırması. Eğlence. Rahat zafer. Delik. Elektrik sigortasının erimesi. Soruşturma. Parti. İnceleme. Araştırma. Kolay galibiyet.
Crusher : Sıkma makinesi. Ezici. Vuruş. Öğütücü. Kırma makinesi. Konkasör. Darbe. Ufalayıcı.
Defacers : Barbar. Bir şeyin yüzeyini bozan veya çirkinleştiren kimse. Görünüşü bozan. (görünüşünü) bozan. Zarar veren kimse. Zarar veren.
Knockout : Zarar verici. Nakavt. Çok çekici kimse. Çekici şey. Afet. Açma çıkıntısı. Çekici kimse. Büyük darbe. Uyuşturucu.
Baneful : Öldürücü. Muzır. Zararlı. Zehirli. Kötü.
Hurtful : Ağır. Acıklı. Acı veren. Acıtıcı. İncitici. Yaralayıcı. Zararlı.
Bursting synonyms : deathful, detonation, demolisher, cracker, knacker, acid, destructor, burster, harsh, breakers, active, bursters, destroyer, blowup, deflagrations, burst, following, detonations, detonating, blowout, devastating, destructive, disruptive, harshest, disobliging, galling, destructors, blowing up, deflagration, blowups, combustion, eruptives, blasting.
Bursting zıt anlamlı kelimeler, Bursting kelime anlamı
Inactive : Pasif. Faal olmayan. Aktif olmayan. Durgun. Bir mikrobik etkenin enfekte etme yeteneğini kaybetmesi veya ölmesi. Etkisiz. Çalışmayan. Etkin olmayan. Belirli koşullar dışında kimyasal tepkimelere ilgisiz kalan. Gayrifaal.
Leading : Rehberlik. İma. Başlıca. Kılavuzluk. Temel. Satır aralığı. Yol gösterme. Öncülük eden. Kurşun kaplama. Yöneten.
Bu kısımda Bursting kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Bursting ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Bursting anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Bursting ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.