Business türkçesi Business nedir

  • Faaliyet.
  • İşletme.
  • Alım satım.
  • Ekonomi alanında kullanılır.
  • Sorun.
  • Tecim işlerinin uygulanabilmesi amacıyla kurulan çalışma yeri.
  • İşyeri.
  • Firma.
  • Ticarethane.
  • İş yazışması.
  • İş kuruluşu.
  • Mesele.
  • Konu.
  • Olay.
  • Görev.
  • Tecimevi.
  • Ticaret.
  • İş.
  • Tecimsel nitelikte yapılan işlem ve çalışmalar. verimin sağlanılması için harcanan özdeksel ve tinsel insan gücüne ya da sonucuna verilen ad.
  • Şey.

Business ile ilgili cümleler

English: A person won't remain long in business if he does not come down to earth and think business.
Turkish: Bir insan gerçekçi olmazsa ve iş düşünmezse işte uzun kalmaz.

English: Ali and his cousin went into business together.
Turkish: Ali ve kuzeni birlikte işe gitti.

English: After a slow summer season, business began to pick up.
Turkish: Yavaş bir yaz sezonundan sonra iş ilerlemeye başladı.

English: After ten years as business partners, they decided to part ways.
Turkish: İş ortakları olarak on yıl sonra, yollarını ayırmaya karar verdiler.

English: A successful business is built on careful financial management.
Turkish: Başarılı bir iş dikkatli finansal yönetim üzerine inşa edilmiştir.

Business ingilizcede ne demek, Business nerede nasıl kullanılır?

Business administration : İşletme. İş adamı veya iş kadınının bir işletmeyi yönetmesi. İşletme yönetimi. İş yönetimi. İş idaresi. İşletmecilik.

 

Business agent : Ticari mümessil. İş acentası. Ticari temsilci. İş temsilcisi. Acente.

Business card : Kartvizit.

Business case : İş davası. Ticari vaka. Olurluk önerisi. Olurluk incelemesi. Olur durumu.

Business circle : İş çevresi.

Business corporation : Anonim veya limited şirket. Ticari şirket. Firma. Şirket. Ticari ortaklık. Ticari işletme. İşletme. Ticaret şirketi.

Business deal : İş anlaşması.

Business cycles : Ekonomik dalgalanmalar. Konjonktör dalgalanmaları. İşletmeleri etkileyen genel makro ekonomik şartlar (enflasyon, vb.). Konjonktür hareketleri. İktisadi dalgalanmalar. Konjonktür dalgaları. Anamalcı düzende, ekonomik yaşamın büyüme ve bunalım dönemlerinin birbirini izlemesi.

Business computer : İş bilgisayarı.

Business data processing : Yönetimsel bilgi işlem. İş bilgi işlemi. Sayışımda ya da yönetimde kullanılan özdevimli bilgi işlem. Yönetsel veri işleme. Yönetsel bilgi işleme. Veri işleme.

İngilizce Business Türkçe anlamı, Business eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Business ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Matter : Yazılı belge. Bilinçten bağımsız olarak var olan ve bilinçte yansıyan nesnel gerçekliği anlatan bir felsefe kavramı. Dert. İltihaplanmak. İrin. Fark etmek. İrinlenmek. Önemi olmak.

Agriculture : Tarım. İnsanların hayvansal, bitkisel ve diğer maddelere olan gereksinimlerini karşılamak için planlanmış değişik üretim sistemlerini kapsayan geniş bir terim. Tarımcılık. Topraktan çeşitli ürünler elde etmeye ve geniş anlamıyla hayvancılığa da dayanan yaşamsal etkinlik. Temel özelliği bitki ve hayvan üretimi olan faaliyetlere verilen genel isim. Çiftçilik. Toprak, deniz, göl, akarsu gibi doğal kaynaklara dayanan ve temel özelliği bitki ve hayvan üretimi olan iktisadi etkinlik. Ziraat. Çiftçi. Coğrafya, iktisat, veterinerlik alanlarında kullanılır.

 

Goodwill : Peştemallık. Prestij. Tecimsel bir kuruluşun bir başkasına verilmesinde oranın özel değeriyle oranlı, görenek ve geleneğine uygun olarak açıktan alınan para. Saygınlık. Hüsnüniyet. İtibar (ticari). Neşe. Firma değeri. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Temiz kalplilik.

Office : Yazıhane. Dini tören. Bilgisayar, hukuk, iktisat alanlarında kullanılır. Vazife. Kalem. Ambar. Çalışma yeri (ofis). Ajans.

Commerces : Tecim. Alışveriş. Tüccarlık. Aksata. İlişki.

A posteriori information : Ardıl bilgi.

Funerals : Cenaze törenine ait. Cenaze alayı. Cenaze töreni. Gömme. Cenaze merasimi. Cenaze. Defin. Problem.

Amalgamates : Karıştırmak. Karışmak. Karışma. Cıva ile karıştırmak. Birleştirmek. Kaynaşmak. Karıştırıp birleştirmek. Karışım. Bileştirmek.

Publicizing : İlan etmek. Reklam yapma. Halka duyurmak. Reklamını yapmak.

Engagement : Sözleşme. Çarpışma. Nişanlanma. Katılım. Vuruşma duruşunda, savutların uçlarını karşılıklı olarak uygun görülen çelgi doğrultusunda çaprazlama. Söz. Randevu. Sorumluluk. Taahhüt.

Business synonyms : employee owned enterprise, touristry, field of operation, employee owned business, discount business, business organisation, factory farm, business concern, business activity, underperformer, manufacturing business, publishing, emporiums, heading, employments, trafficked, commercialism, agribusiness, storage, a b model, market place, crux, bad business, hangup, apparition, agency, workshop, manufacture, output, bustles, house, action theme, circumstance.

Business zıt anlamlı kelimeler, Business kelime anlamı

Inactivity : Üşengeçlik. Avarelik. Tesirsizlik. Durgunluk. Tembellik. Etkisizlik. Hareketsizlik.

Business ingilizce tanımı, definition of Business

Business kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, the business of life. That which busies one, or that which engages the time, attention, or labor of any one, as his principal concern or interest, whether for a longer or shorter time. Business before pleasure. Regular occupation. Constant employment.