Buyruk nedir, Buyruk ne demek

"Buyruk" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Birinin buyruğunda yaşamak."
  • "Buyruk, bu oğlanın götürülmesi gereken yere götürmem içindir." - M. N. Sepetçioğlu

Yerel Türkçe anlamı:

Önder, amir, sözcü.

Emir.

Felsefi anlamı:

(Kant'ta) -> (Kişisel) ilkelerin (maxim) karşısına konulan nesnel geçerli ve bir gerekliliği (eylemin zorunluluğunu) dile getiren ahlak önermesi. // Buyruklar ikiye ayrılır: Koşullu buyruk, koşulsuz buyruk, bk. koşullu buyruk, koşulsuz buyruk

Diğer sözlük anlamları:

Âmir.

Emir, ferman.

Buyruk isminin anlamı, Buyruk ne demek:

Erkek ismi olarak; Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir. Egemenlik.

Bilimsel terim anlamı:

Pay ve borç belgiti alıp satmaları için borsa temsilcileri ya da aracılarına sözlü ya da yazılı olarak verilen yönerge (borsa buyruğunda yapılacak işlemin türü, kuralları, geçerdeğeri, öneli ve prim niceliği açık olarak gösterilir).

Bektaşîlerde özdeyiş, atasözü değerinde, söyleyeni belli ulular sözü.

Bektaşılerin tarikat ile ilgili koşuklarına verdikleri ad.

İngilizce'de Buyruk ne demek? Buyruk ingilizcesi nedir?:

imperative, order

Almanca'da Buyruk ne demek?:

erlass

Fransızca'da Buyruk ne demek?:

 

prescription, ordre

Buyruk hakkında bilgiler

Alevîler’in dinî i’tikadı Siyâseten İslâmiyet’in “İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye / Onikicilik” fıkhî mezhebinden olan Alevîler, i’tikaden Horasan Melametîliği’nden köken alan Hoca Ahmed Yesevî’in kurduğu “Sünnîliğin Tasavvufî–Yesev’îyye Tarikâtı” ile Fâtımîler Halifeliği devrinde Orta Asya ve Türkistan’da çok önemli fa’aliyetlerde bulunan Muin’ed-Dîn Nâsır-ı Hüsrev’in kurucusu olduğu Pamir Alevîliği’nin de altyapısını oluşturan “Şiîliğin Bâtınî–İsmâilîyye” fıkhî mezhebinin şiddetli etkisi altında gelişimini tamamlayarak ortaya çıkan “Tasavvufî-Bâtın’îyye” i’tikadî mezhebi mensûplarıdır. Alevîlik içerisinde Kızılbaş, Dazalak, Kalender’îyye, Bedr’îyye, Bektâş’îyye, Câm’îyye, Şems’îyye, Edhem’îyye gibi farklı birçok bâtınî tarîkat (yol) yer almaktadır. 13. asırda Babâîlik’ten ve 14. asrın sonlarından itibaren de yoğun olarak Hurûfîlik’ten etkilenen Anadolu kaynaklı Bektaşilik Tarikatı bunların içlerinde en meşhur olanıdır. 14. ve 15. asırlarda “Fadl’Allah Ester-Âbâdî” tarafından Şiîlikten ayrılarak zuhur eden “Hurûfîlik” mezhebinin tesirleri altında kendisini yeniden yapılandırmış olan Bektâşîlik, Alevîliğin içinde yer aldığı varsayılan bir tarîkat (yol) olması itibâriyle Anadolu Alevîliği’nin tamamını tanımlamamaktadır.

Alevîlik, Allah-Muhammed-Ali üçlemesiyle Ehl-i Beyt, ve Oniki İmamları önemseyen Câferiyye Şiîliği ile ortak noktalara sahip olan bir yoldur. Alevîlik’te incelenmesi gereken asıl inanç Vahdet-i Vücud veya Varlık birliği’dir. Ayrıca, Hurûfîlik’te de mevcut olan tanrının insan dâhil evrendeki her şeyin içinde olduğu inancı da vardır. (Kamusaltanrıcılık)

 

Alevîlik, Tanrı korkusu yerine sevgisini, Kur'an-ı Kerîm’in şekli yerine özünü benimseyen (Bâtınîlik), amacı ruhsal olgunlaşma (Seyr-ü süluk) olan bir tasavvuf yoludur. Özünü insan sevgisinde bulan, Tanrı’nın insanda tecelli ettiğine (En-el Hak), onun için de insanın ölümsüzlüğüne inanan, ibâdetlerinde kadın erkek ayrımı yapmadan, öz diliyle, musikîsiyle, semahıyla inancını icra etme biçimidir. Yaşamın amacını, insanın ham ruhluktan çıkarak insan-ı kâmil olarak özüne dönmek şeklinde tanımlamaktadır.

Alevî İslâm inancında Ali’nin çok özel bir yeri vardır. Alevî-Şiî amentüsünde bulunan imâmet anlayışına göre Peygamber Muhammed öldüğünde yerine imâm olması gereken kişi Ali’dir ve imâmet Ali bin Ebû Tâlib’in soyundan devam eder.

Buyruk ile ilgili Cümleler

  • Ali çok başına buyruktu.
  • Çocukların başına buyruk olmalarına izin vermeyin.
  • Oğlum her zaman çok başına buyruktu.
  • Büyük annem başına buyruk birisidir.

Buyruk kısaca anlamı, tanımı:

Buyruğu altına girmek : Bir kimse başka bir kimsenin isteklerini ister istemez yerine getirmek zorunda olmak.

Buyruk kulu : Emir kulu.

Başına buyruk : Kimseden izin almaksızın dilediği gibi davranan (kimse), failimuhtar.

Buyrukçu : Buyuran, emreden kimse.

Buyrukçuluk : Buyrukçu olma durumu.

Issız eve it buyruk : "aklı başında kimselerin sahip çıkmadığı iş, aşağılık kimselerin elinde kalır" anlamında kullanılan bir söz.

Davranış : Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü. Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket. Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı.

Bulunma : Bulunmak işi.

Zorlayıcı : Zorlayan, mücbir.

Buyuru : Buyruk.

Emir : Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm. İstek. Buyruk, komut, talimat, ferman.

Ferman : Buyruk, emir. Osmanlı Devleti'nde padişahın verdiği, uyulması gerekli hükümleri taşıyan yazılı buyruk, yarlık.

Egemenlik : Milletin ve onun tüzel kişiliği olan devletin yetkilerinin hepsi, hükümranlık, hâkimiyet. Egemen olma durumu.

Siyaset : Politika. Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış.

Buyruk buyurmak : Emretmek.

Buyruk dutmak : Emre itaat etmek.

Buyruk geçirmek : Emrini infaz etmek.

Buyruk geçmek : Hüküm yürümek, emir nafiz olmak.

Buyruk issi : Emir sahibi, baş, bey, hâkim.

Buyruk itmek : Emir vermek, emretmek.

Buyruk kural : [Bakınız: Amir Hüküm]

Buyruk kurumu : Cirit alanının uzun kenarlarından birinin tam ortası.

Buyruk sımak : Emre aykırı hareket etmek.

Buyruk sınmak : Emir yerine gelmemek, getirilmemek.

Diğer dillerde Buyruk anlamı nedir?

İngilizce'de Buyruk ne demek? : n. order, command, commandment, behest, ipse dixit, rescript

Fransızca'da Buyruk : ordre, commandement [le], ordre [le]

Almanca'da Buyruk : n. Geheiß, Machtwort, Weisung

Rusça'da Buyruk : n. заповедь (F), императив (M), повеление (N)