Calmer türkçesi Calmer nedir
- Durgun.
- Soğuk.
- Yatıştırmak.
- Soğukkanlı.
- Serinkanlı.
- Sakinleştirmek.
- Teskin etmek.
- Dinmek (fırtına).
- Huzurlu.
- Endişesiz.
- Esintisiz.
- Sakinleşmek (deniz).
- Ağırbaşlı.
- Sakinlik.
- Dingin.
- Gürültüsüz.
- Sakin.
- Arsız.
Calmer ile ilgili cümleler
English: Ali is calmer now.
Turkish: Ali şimdi daha sakin.
English: Ali is calmer than before.
Turkish: Ali daha öncekinden daha sakin.
Calmer ingilizcede ne demek, Calmer nerede nasıl kullanılır?
Calmed : Teskin etmek. Sakinleştirmek. Yatıştırmak.
Calmed down : Öfkesi yatışmak. Sakinleşmiş. Sakin olmak. Soğumuş. Durulmak. Sakinleşmek. Yatışmak. Rahatlamak. Mayna olmak. Yatıştırmak.
Calmed him down : Onu sakinleştirmiş. Onun gönlünü almış. Onu yatıştırmış.
Calmest : Gürültüsüz. Endişesiz. Teskin etmek. Arsız. Durgun. Sakin. Soğuk. Serinkanlı. Ağırbaşlı. Yatıştırmak.
Be becalmed : Rüzgar olmadığından gidememek (gemi).
Becalmed : Rüzgarsızlıktan dolayı yol alamama (yelkenli). Rüzgarsızlıktan dolayı hareket edememe (yelkenli). Hareketsiz. Hareketsiz kalmış.
Calm water : Sıcak su. Dalgasız deniz.
Calm before the storm : Fırtınadan önceki sessizlik. Bir kargaşa öncesi barış dolu dönem. Fırtına öncesi sessizlik. Kötü şeyler olmadan önceki barış ve sessizlik zamanı.
Make calm : Durgunlaştırmak. Sakinleştirmek.
Calm down : Durulmak. Durgunlaşmak. Mayna olmak. Sakinleşmek. Sakin olmak. Phr. Öfkesi yatışmak. Yatıştırmak. Yatışmak. Rahatlamak.
İngilizce Calmer Türkçe anlamı, Calmer eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Calmer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Rancher : Büyük çiftlik sahibi. Çiftlik işçisi. Rençper. Çiftlik sahibi.
Lull : Cansızlık. Rahata düşmek. Uyuşturmak. Hareketsizleşmek. Hareketsizleştirmek. Uyuşmak. Uyutmak. Hareketsizlik. Rehavete kapılmak.
Grand : Soylu. Baş. Azamet. Muhteşem. Kuyruklu piyano. Azim. Babaanne. Bin dolar. Önemli.
Dairyman : Sütçü. Mandıra işçisi.
Appeasing : Yatıştırma. Hafifletmek. Azaltmak. Bastırmak. Yatıştıran. Gidermek. Yatıştırıcı. Gönlünü almak.
Bardy : Cesaretli. Serkeş. İtaatsiz. Korkusuz. Söz dinlemez. Asi. Cesur. Gözü pek. Küstah.
Lifework : Kişinin kendisini adadığı iş. İnsanın hayatındaki en önemli iş. Yaşam süresi boyunca yapılan iş. Meslek.
Imperturbability : Soğukkanlılık. Ağırbaşlılık.
Comfortably : Gevşemiş bir şekilde. Kral gibi. Rahatça. Rahat bir şekilde. Genişçe.
Calmer synonyms : sodbuster, stock raiser, plantation owner, professional life, contadino, line of work, breezeless, cannier, canny, brassiest, depressed, leisureliness, apiculturist, angular, bare faced, lymphatic, abating, silent, canniest, brassy, easeful, husbandman, bovine, clinical, tenant farmer, blow out, cold blooded, ataraxic, stockman, small farmer, ditchwater, lulled, nervelessness.
Calmer zıt anlamlı kelimeler, Calmer kelime anlamı
Decelerate : Yavaşlatmak. Hız azaltmak. Hız kesmek. Hızı azalmak. Yavaşlamak.
Dissimilate : Farklı sesler çıkarmak. Bir kelimede birbiriyle ilgili iki sesi atlamak (sesbilim). Farklı yapmak. Farklılaştırmak. Farklılaşmak. Farklı olmak.
Focus : Odağı ayarlamak. Odak noktası. Odaklama eylemi. Bir çekide toplamak. Fokus yapmak. Bilgisayar, fizik, uzay, sinema, televizyon, veterinerlik, jeoloji alanlarında kullanılır. Mercek ve aynalarda koşut ışık demetinin toplandığı nokta. Depremin yer içinde başladığı nokta. Merkez. İlgi merkezi.
Calmer antonyms : orientalise, denationalise, odourise, deconcentrate, de iodinate, demulsify, de ionate, detransitivize, personalise, occidentalise, complicate, tire, brighten, destabilize, better, wet, odorize, nationalize, transitivize, demythologize, stabilise, awaken, cool, stiffen, stabilize, depersonalise, assimilate, decrease, centralize, activate, deoxidise, desensitize, accelerate, decontaminate, occidentalize, worsen, orientalize, increase, beautify, decentralise, dirty, dehydrogenate, hydrogenate, personalize, clarify, emulsify, concentrate, magnetise, dry, deoxidize, qualify, invalidate, dehumanize, inactivate, sensitize, sharpen, sensitise, strengthen, scramble, inflate, empty, decentralize, enable, demilitarise, heat, dull, darken, demilitarize, discolor, thin, centralise, clutter, magnetize, naturalize, loosen, rejuvenate, destabilise, depersonalize, nationalise, cause to sleep, denationalize, unstring, weaken, demagnetise, fill, quieten, begin, clean, deflate, simplify, wrong, disable, discharge, validate, tune, denazify, demagnetize, denaturalize, unscramble, mythologize, order, retreat.
Calmer ingilizce tanımı, definition of Calmer
Calmer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who, or that which, makes calm.
Bu kısımda Calmer kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Calmer ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Calmer anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Calmer ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.