Cameos türkçesi Cameos nedir

Cameos ingilizcede ne demek, Cameos nerede nasıl kullanılır?

Cameo role : Daha az bilinen aktörlele aynı filmde tanınmış bir aktörün kısa bir süre görünmesi (genellikle bir sahnede).

Cameo : Kabartma hak. Renkli kabartma. Minyatür. İşlemeli akik. Küçük rol. Kabartmalı değerli taş. Küçük rol (filmde).

Cameoing : Küçük rol. Renkli kabartma. Minyatür. Küçük rol (filmde). İşlemeli akik. Kabartmalı değerli taş. Kabartma hak.

Came alive : Canlanma. Uyumayı bırakma (gayrı resmi). Uyanma. Yaşamaya başlama.

Came along for the ride : - ile gitme (eğlence amacıyla ve bir yere ulaşma ihtiyacı duymaksızın). - ile seyahat etme.

Came down on : Cezalandırmak. Fırçalamak. Sıkıştırmak. Başına ekşimek. Azarlamak. Eleştirme. Üstüne gelmek. - hakkında negatif şeyler söyleme. Fırça atmak. Haşlamak.

Came apart : Yıkılma. Parçalara ayrılma. Çökme. Bozulma.

Came back to him : Ona geri dönme.

Came early : Zamanında gelme. Beklenenden önce ulaşma veya başarma.

Came crawling : Boyun eğmiş bir şekilde geri dönme. Sürünerek dönme. Yalvarmak için geri dönme.

İngilizce Cameos Türkçe anlamı, Cameos eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cameos ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Finder : Bulucu. İstenilen yıldızı ırakgörür içine getirebilmek için büyük ırakgörürlere koşut olarak bağlı, görüş alanı geniş olan küçük ırakgörür. Arayıcı. Bulan kimse. Aracı. Bulucu teleskop. Vizör. Bulan. Bakaç.

Cartridge : Kartuş. Zarf. Fişek. Pikap kafası. Hartuç. Kutucuk. Kovan. Film kutusu (fotoğrafçılık terim). Pikap.

Sprocket : Dişli. Cer dişlisi. Dişli çark. Zincir dişlisi. Zincir dişlisi çarkı. Film şeridi dişlisi.

Motion picture camera : Film çekme makinesi. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Alıcı. Kamera. Sinema filmi çevirmekte kullanılan aygıt. tv. televizyon almacına ulaştırılacak konunun görüntüsünü elektriksel ime çeviren elektronik yapılı alıcı çeşidi.

Chuck : Çenesini okşama. Çenesini okşamak. Gıdaklamak. Kusarak çıkarmak. Atma. Fırlatma. Atış. Atmak. Son vermek. Gurklama.

Stop : Kesilmek. Dolgu yapmak. Çeşitli ışık düzengeci açıklıklarında, bir merceğin bağıntılı açıklığını, başka bir deyişle, geçirdiği ışık niceliğini belirleyen sayı; merceğin odak uzunluğunun, ışık düzengeci açıklığına (çapına) bölünmesiyle elde edilir. (örneğin, odak uzunluğu 135 mm, ışık düzengeci çapı 30 mm olan merceğin f sayısı 135:30==4,5'tir ve f 4,5, f:4,5, f/4,5, 1:4,5 gibi çeşitli biçimlerde yazılır). Önlemek. Resim durdurma. Patlayıcı ünsüz. Durma. Noktalamak. Çevirimin sona erdiğini, alıcının durdurulmasını bildirmek için yönetmenin, alıcı yönetmenine verdiği komut. Kalmak.

Aperture : Bir ışık düzengecinin açılma derecesi, ayarlandığı açıklık. Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik. Menfez. Açıt. Boşluk. Pencere. Bilgisayar, uzay, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Göz. Gedik. Delik.

 

Delayed action : Tavikli. Ertelenen eylem. Gecikmiş etki. Geciktirmeli hareket. Oyalama harekatı. Gecikmeli hareket.

Hood : Örtmek. Dedantör. Kaporta. Yeraltı dünyasından biri. Motor kapağı. Katlanır araba üstü. Kukuleta. Sorguç. Örtü. Kapüşon.

Movie camera : Alıcı. Film makinesi. Sinema filmi çevirmekte kullanılan aygıt. tv. televizyon almacına ulaştırılacak konunun görüntüsünü elektriksel ime çeviren elektronik yapılı alıcı çeşidi. Kamera. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Cameos synonyms : photographic camera, portrait camera, photographic equipment, optical lens, point and shoot camera, box kodak, flash camera, polaroid land camera, box camera, grope, shutter, diaphragm, vest pocket, walking part, magazine, bit part, tickle, cameoing, digital camera, viewfinder, pet, view finder, camera lens, fondle, miniatures, coloured embossing, candid camera, nose, nuzzle, lens hood, camaieu, stroke, cameo.