Canter türkçesi Canter nedir

  • Kenter.
  • Atın kısa dörtnal şeklinde koşmasına yarış dilinde verilen ad.
  • Eşkin gidiş.
  • Atın eşkin gidişi.
  • Veterinerlik alanında kullanılır.
  • Eşmek.
  • Eşkin.
  • Atların yarıştan önce galop koşuyla yarışa hazırlanması.
  • Eşkin gitmek.
  • Eşkin sürmek.
  • Isınma.

Canter ile ilgili cümleler

English: The decanter is still half full.
Turkish: Şarap sürahisinin hâlâ yarısı dolu.

Canter ingilizcede ne demek, Canter nerede nasıl kullanılır?

Win in a canter : Ter dökmeden kazanmak.

Canterbury : İngiltere'de yerleşim yeri. İngiltere'de bir şehir. Connecticut eyaletinde şehir. New hampshire eyaletinde yerleşim yeri. Avustralya'nın new south wales eyaletinde şehir. İngiltere'de şehir.

Canterbury bell : Bir çeşit çançiçeği. Haseki küpesi.

Canterbury bells : Haseki küpesi.

Cantered : Eşkin gitmek. Eşkin sürmek. Eşkin gidiş. Atın eşkin gidişi. Eşkin. Eşmek.

Canteen : Yemek kabı. Kantin. Kışla büfesi. Büfe. Matara.

Decanter : İçki sürahisi. Kulpsuz kana. Durultucu. Şarap sürahisi. Süzme kabı. Durultucu sürahi. Sürahi.

Cantering : Eşkin. Eşkin gitmek.

Canters : Atın eşkin gidişi. Eşkin gitmek. Eşmek. Eşkin. Eşkin gidiş. Eşkin sürmek.

Canted : Taraklı. Uçlu. Filtreli. Eğilmiş. Eğik. Meyilli. Eğil. Yatık. Yayvan. Eğimli.

İngilizce Canter Türkçe anlamı, Canter eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Canter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abdominal fat necrosis : Karın içi yağ nekrozu. Karın yağı nekrozu.

A c deformity : A-c kusuru. Arnold-chiari yapılış bozukluğu.

Abaxial : Aks kemiği dışında. Abaksiyal. Eksendışı. Eksenden uzak. Eksenden uzakta bulunan (biyoloji terimi). Eksen dışı. Eksenden uzak, eksen dışı.

A band : A bandı. Çizgili kas teli ışık mikroskobunda incelendiğinde görülen, kalın flamentlerle aralarına giren ince flamentlerin uçlarını içeren ve ışığı iki kez kıran koyu renkli bantlar, anizotrop bant, anizotropik bant.

Gallop : Dörtnal. Acele götürmek. Dört nala koşmak. Dörtnala gitmek. Ilgar. At koşusu. Tarih, veterinerlik alanlarında kullanılır. Dörtnala gitme. Ilgarla bir ülkeye saldırmak, akın ve çapul yapmak. Dört nala gitmek.

Gallops : Dörtnala gitmek. Dörtnala koşmak. Koşturmak. At koşusu. Acele götürmek. Dört nala koşmak. Dörtnala koşturmak. Eştirmek. Dörtnala gitme.

Lope : Uzun adımlarla yürüme. Rahat koşmak. Galop. (tutuklanması amacıyla birinin evine yerleştirilen) sahte delil. Uzun ve rahat adımlarla koşma. Uzun adımlar atarak gitmek. Koşmak. Uzun adımlarla koşma.

Elixation : Isı ile yumuşatma. Kaynatma. Isıtma. Haşlama.

Gait : Yürüyüş biçimi. Yürüme biçimi. Gidiş. Yürüme eylemi. Demarş. Yürüyüş. Koşma tarzı. Yürüyüş şekli.

Canter synonyms : ride horseback, canters, abattoir, calescence, disinter, a c syndrom, warmups, loping, abdominal pain, heating, galloped, lopes, microscopically, abdominal distention, warm feeling, a amplitude mod, cantered, calefaction, loped, warming, warm, abdomen, abdominal palpation, incalescence, cantering, a dna, a clay, abamectin, dig up, a crochordon, abdominal ovariectomy.

 

Canter ingilizce tanımı, definition of Canter

Canter kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To move in a canter. To ride (a horse) at a canter. One who cants or whines. A moderate and easy gallop adapted to pleasure riding. A beggar. To cause, as a horse, to go at a canter.