Cashmere türkçesi Cashmere nedir

  • Kaşmir.
  • Washington eyaletinde şehir.
  • Kazmir.
  • Keşmir.
  • Kaşmir yün.
  • Keşmir yünü.
  • Kaşmir kumaş.
  • Keşmir kumaş.

Cashmere ile ilgili cümleler

English: Ali bought a cashmere sweater.
Turkish: Ali bir kaşmir kazak aldı.

Cashmere ingilizcede ne demek, Cashmere nerede nasıl kullanılır?

Cashmere goat : Kaşmir keçisi.

Cashmere wool : Kaşmir yünü.

Cashmeres : Kaşmir yün. Keşmir. Kaşmir. Keşmir yünü. Washington eyaletinde şehir. Keşmir kumaş. Kazmir. Kaşmir kumaş.

Encashment : Tahsil. Teslim alma yetkisi. Alacaklısına ilişkin bir paranın yasal temsilcisi ya da yetkili bir başka kişi tarafından borçlusundan alınması. Paraya dönüştürme. Bozdurma. Ahzükabz. Kendine mal etme. Paraya çevirme. Ahzukabz.

Cash a bill : Bir senedi tahsil etmek. Çekin paraya çevirmek. Çeki bozdurmak.

Cash against goods : Mal karşılığı ödeme. Mallar teslim edildiğinde ödeme. Mal mukabili ödeme. Sevk edilen malın bedelinin malın alıcısı tarafından teslim alınmasından sonra yapılan, karşılıklı güvene dayanan ve malı gönderen için risk taşıyan bir ödeme biçimi. Mal mukabili.

Cash a check : Çek bozdurmak. Paraya çevirmek. Bir çeki tahsil etmek. Çeki bozdurmak.

Cash agains documents : Belge karşılığı ödeme. Bankanın mal bedelini tahsil ettikten ya da gelecekte bir tarihte tahsil edilmek üzere vadeli bir poliçe düzenlendikten sonra malların çekilmesini sağlayan belgeleri malı alana teslim ettiği ve malı sevkeden açısından risk taşıyan bir ödeme biçimi.

 

Cash and carry : Peşin ödeyip alma. Peşin satış mağazası. Peşinle çalışan işyeri. Peşin ödeyerek hemen teslim alma. Peşin (alınan).

Cash base : Kasa kuralı. Gelir ve giderlerin ilişkin bulundukları döneme bakılmaksızın sırasıyla alındıkları ve ödendikleri günlerde sayışımlara yazılımını gerektiren yöntem.

İngilizce Cashmere Türkçe anlamı, Cashmere eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cashmere ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Carnation : Pembe. Karanfil çiçeği. Karanfil. Tarla karanfili.

India : Hindistan.

Cheney : Richard dick cheney (1941 doğumlu). Kansas eyaletinde şehir. George w. bush döneminin başkan yardımcısı. Amerikalı bir devlet adamı ve siyasetçi.

Bridgeport : Nebraska eyaletinde şehir. Alabama eyaletinde şehir. Ohio eyaletinde yerleşim yeri. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Teksas eyaletinde şehir. Birleşik devletler'in çeşitli eyaletlerinde birçok şehrin adı. Batı virginia eyaletinde şehir. İllinois eyaletinde şehir. Connecticut eyaletinde şehir.

Cosmopolis : Değişik ülkelerden gelen insanların yaşadığı. Kozmopolit şehir. Uluslararası önemi olan şehir.

Fabric : İskele. Bir kayacın iç yapısı. (iç yapı, kayacın oluşum koşullarına bağlı olduğundan belli başlı doku örneklerinde, kayaç cinslerine göre şöyledir: a) kor kayaçlar. 1. kristal: kayaç yapıcı minerallerin hepsi kristal biçimi göstermektedir, aralarında bağlayıcı madde yoktur. kristal dokunun şu cinsleri vardır: a) tüm kristal: kayacı yapan bütün mineraller kristallenmişlerdir. b) yarı kristal: kristallenmiş yapıcılar arasında camsı madde de vardır. c) iri kristalli: kristallenmiş yapıcılar çıplak gözle görülebilmektedirler. ç) ince kristalli: kristal yapıcılar ancak mikroskopla seçilebilmektedir. d) taneli: kristallenmiş yapıcıların büyüklük ve biçimleri ortalama özdeştir. iri, ufak ve sık taneli dokular vardır. 2. camsı: kayaç tüm ya da büyük çoğunlukla, camsı bir madde ile yapılıdır. 3. porfirsi: sık taneli ya da camsı bir kayaç hamuru içinde kendine özgü kristal biçimi gösteren kristaller vardır. 4. camsı porfirsi: kayaç hamuru büsbütün camsı maddedir ve bu hamur içinde iri kristaller bulunmaktadır. 5. akış izli doku: kayacın geldiği magmanın akış yönü, kayaç hamurundaki kristalciklerin sıralanışından ve camsı maddenin biçiminden bellidir. 6. yuvarsı doku: camsı madde ile yapılı kayaç hamurunda, özekten ışınsal ve küresel biçimler vardır. a) tortul kayaçlar. doku genellikle birikme koşullarına uygun olarak katlıdır. c) başkalaşım kayaçları. mineralleri az çok özdeş zamanda kristallendiklerinden, bu kayaçlarda, genellikle kristal başkalaşım dokusu bulunur: a) mozaiksi doku: kayacın mineralleri taneli biçim gösterir. b) eşit doku: kayacın minerallerinin taneleri ortalama birbirine eşit büyüklüktedir. c) değişik doku: minerallerin tane büyüklükleri çeşitlidir. ç) porfirsi başkalaşım dokusu: taneli kayaçta, ötekilerinden sonra ve çok daha büyük tane büyüklüğünde gelişmiş kristaller vardır. d) porfir kırıklı doku: başkalaşımdan önce oluşmuş kristaller, kayaçta kalıntı durumunda bulunur. İnşa. Kumaş. Bez. Çatı. Doku. Dokuma. Nesiç.

 

Aberdeen : Ohio eyaletinde yerleşim yeri. New jersey eyaletinde yerleşim yeri. Mississippi eyaletinde şehir. Güney dakota eyaletinde şehir. İskoçya'da bölge. İdaho eyaletinde şehir. North carolina eyaletinde yerleşim yeri. Kuzeydoğu iskoçya'da liman şehri. İskoçya'da şehir.

Kashmir : Hindistan ve pakistan arasında bölünmüş tarihi bölge (ayrıca keşmir).

Cashmere synonyms : mustagh, karakorum range, republic of india, mustagh range, bharat, islamic republic of pakistan, nanga parbat, karakoram, line of control, pakistan, karakoram range, kerseymere, kerseymeres, auburns, west pakistan, battle ground, cashmeres, cloth, davenport, carnations, carbonado, auburn, camass, material, textile, kashmiri, jammu and kashmir, kashmirs, arlington, bellevue.

Cashmere ingilizce tanımı, definition of Cashmere

Cashmere kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A rich stuff for shawls, scarfs, etc., originally made in Cashmere from the soft wool found beneath the hair of the goats of Cashmere, Thibet, and the Himalayas. Some cashmere, of fine quality, is richly embroidered for sale to Europeans.