Cause a scandal türkçesi Cause a scandal nedir

  • Rezalet çıkarmak.

Cause a scandal ingilizcede ne demek, Cause a scandal nerede nasıl kullanılır?

Cause : Meydan vermek. -e neden olmak. Belli bir etki, bir devinim ya da değişime yol açan şey, bir olaya zorunlu olarak öngelen koşul. Sebep. Dava. Olaylar arasındaki bağımlılık ya da birlikte değişme ilişkisinde bağımsız ve belirleyici konumda olan etken. bk. sonuç. Doğurmak. İlke. Neden olmak. Sebebiyet vermek.

A : Amperin simgesi. Argonun simgesi. İngiliz alfabesinin birinci harfi. Herhangi bir. Atom ağırlığı. En yüksek not. Pek iyi. En iyi kaliteyi simgeleyen harf. Miktar belirtir. (herhangi) bir.

Scandal : Rezalet. Rezil. Kovculuk. İftira. Kepazelik. Kepaze. Karalama. Dedikodu. Ayıp. Yüz karası.

Cause a bedlam : Kızılca kıyamet koparmak. Karışıklık çıkarmak.

Cause a disturbance : Huzursuzluk yaratmak. Karışıklığa neden olmak. Karışıklık çıkarmak.

Create a scandal : Olay çıkarmak.

Cause and effect : Sebep sonuç. Sebep ve sonuç. Neden ve etki. Etki ve reaksiyon. Faktör ve sonuç. Etki ve sonuç.

Cause a stir : Herkesin ilgisini çekmek. Sansasyon yaratmak. Heyecan yaratmak.

Cause and effect relation : Sebep sonuç ilişkisi. Neden-sonuç ilişkisi. Neden sonuç ilişkisi. Bir başka şeyin sebebi olan bir şey arasındaki ilişki.

Cause a problem : Probleme neden olmak. Probleme sebebiyet vermek. Sorun doğurmak. Probleme sebep olmak. Problem olmak. Probleme yol açmak.

 

İngilizce Cause a scandal Türkçe anlamı, Cause a scandal eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cause a scandal ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Horrifies : Şok etkisi yapmak. Şoke etmek. Korkutmak. Sarsmak. Dehşete düşürmek.

Horrifying : Korkunç. Şok etkisi yapmak. Korkulu. Sarsmak. Dehşete düşürmek. Korkutmak. Ürkünç. Korkutma.

Scandalized : Mahcup etmek. Mahçup etmek. Skandal yaratmak. Karalamak. Rezalet çıkararak birini utandırmak. Rezalet çıkararak (birini) utandırmak. İftira etmek. Utandırmak.

Horrify : Şoke etmek. Korkutmak. Dehşete düşürmek. Sarsmak. Dehşete uğratmak. Şok etkisi yapmak.

Make a scene : Olay çıkarmak. Olay çıkartmak. Taşkınlık yapmak. Çıngar çıkarmak. Gerginlik yaratmak.

Scandalised : Ahlaksızlıkla kırılmak veya şok olmak. Mahcup etmek. Bir rezalete sebep olmak. Utandırmak. İftira etmek. Utanç getirmek. Bir skandal yaratmak. Rezalet çıkararak birini utandırmak. (arkaik) namusunu kirletmek. Skandal yaratmak.

Scandalizes : Rezalet çıkararak birini utandırmak. Karalamak. Rezalet çıkararak (birini) utandırmak. Mahcup etmek. Skandal yaratmak. İftira etmek. Utandırmak. Mahçup etmek.

Scandalise : Mahcup etmek. Bir skandal yaratmak. Utandırmak. Skandal yaratmak. Rezil etmek. Hatalı bir şekilde veya nispet olsun diye konuşmak. Rezalet çıkararak birini utandırmak. (arkaik) namusunu kirletmek. Ahlaksızlıkla kırılmak veya şok olmak.

Made a scene : Olay çıkarmak.

Scandalize : Skandal yaratmak. Karalamak. Rezalet çıkararak (birini) utandırmak. Utandırmak. Mahcup etmek. Rezalet çıkararak birini utandırmak. Mahçup etmek. İftira etmek.