Causerie türkçesi Causerie nedir

Causerie ingilizcede ne demek, Causerie nerede nasıl kullanılır?

Causeries : Söyleşi. Sohbet. Gevezelik. Çene çalma. Makale (sohbet biçiminde). Konuşma.

Causer : Etkileyen. Ettiren. Zorlayan. Nedensel. Yaptıran. Sağlayan. Neden olan. Sebep olan veya kışkırtan şey.

Causers : Zorlayan. Yaptıran. Neden olan. Etkileyen. Sebep olan veya kışkırtan şey. Sağlayan. Ettiren. Nedensel.

Cause a bedlam : Karışıklık çıkarmak. Kızılca kıyamet koparmak.

Cause a disturbance : Huzursuzluk yaratmak. Karışıklığa neden olmak. Karışıklık çıkarmak.

Cause a problem : Probleme neden olmak. Probleme sebebiyet vermek. Problem olmak. Sorun doğurmak. Probleme sebep olmak. Probleme yol açmak.

Cause a headache : Başını ağrıtmak. Baş ağrısına neden olmak.

Cause bad blood : Aralarını bozmak.

Cause a stir : Sansasyon yaratmak. Heyecan yaratmak. Herkesin ilgisini çekmek.

Cause anxiety : Kaygı uyandırmak. Kaygı yaratmak. Kaygılandırmak. Sıkıntıya sokmak.

İngilizce Causerie Türkçe anlamı, Causerie eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Causerie ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Communed : Senli benli konuşmak (argo terim). Hasbıhal etmek. Halk. Senli benli konuşmak. Komünyon almak. Komünyon vermek. Sohbet etmek. Konuşmak. Söyleşmek.

 

Gabbed : Saçmalık. Konuşkanlık. Saçmalamak. Zırvalamak. Çene. Kertik. Boş konuşmak. Çene yapmak. Çok konuşmak.

Bantered : Şaka. Alay. Hafif konuşma. Şakalaşmak. Takılma. Takılmak (argo terim). Takılmak. Şaka yapmak. Dalga geçmek.

Colloquy : Mükaleme. Karşılıklı konuşma. Resmi konuşma. Bilimsel tartışma. Diyalog. Çoğunlukla üniversitelerde bilim adamlarınca bir bildiri ya da bir tez üzerinde yapılan tartışma. üniversite ve yüksek okullarda bilimsel çalışmalara kılavuzluk etmek ya da yapılan çalışmaları değerlendirmek amacıyla düzenlenen seminer türünde toplantı.

Gabfest : Çene çalma zamanı. Yarenlik.

Small talk : Boş laf. Laklak. Muhabbet. Hoşbeş. Havadan sudan konuşma.

Jawing : Dedikodu yapma. Çene çalan. Çene çalmak. Öğüt vermek (sıkıcı). Uzun konuşmak. Sıkıcı konuşmak. Boş konuşmak.

Babbling : Cıvıldama. Agulama. Gevezelik et. Bebeleme. Bebekçe (konuşma). Boşboğazlık. Bebek konuşması.

Gab : Kertik. Uluslararası mali sistemin işleyişini engelleyecek krizleri önlemek amacıyla finansman gereksinimi olan ülkelere ek kaynak sağlanması için abd, ingiltere, almanya, fransa, belçika, hollanda, italya, isveç, kanada ve japonya'nın ımf’ye kredi açmasını öngören 1962 yılında yürürlüğe giren özel düzenleme. Konuşkanlık. Zırvalamak. Çok konuşmak. Saçmalık. Genel borçlanma anlaşması. Çene yapmak.

Yapping : Havlamak. Saçmalamak. Acı acı havlamak. Boş boş konuşma.

Causerie synonyms : chin wagging, schmoose, chattering, banter, chit chat, communes, concourse, tittle tattling, gossip, chitchat, chin wag, confabulation, colloquies, concourses, schmooze, dialog, tittle tattle, claver, gabfests, chins, communing, commune, chin, delivery, banters, chatted, dialogue, conversations, gabbiness, chinwag, chitchats, babblings, prattles.

 

Causerie ingilizce tanımı, definition of Causerie

Causerie kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Informal talk or discussion, as about literary matters. Light conversation. Chat.