Cession türkçesi Cession nedir

Cession ile ilgili cümleler

English: Japan is still struggling to emerge from recession.
Turkish: Japonya durgunluktan kurtulmak için hala mücadele veriyor.

English: How can banks prepare for the next recession?
Turkish: Bankalar önümüzdeki durgunluk için nasıl hazırlanabilirler?

English: Everyone hopes the recession will end soon.
Turkish: Herkes durgunluğun yakında sona ereceğini umuyor.

English: Ali lost his job during the last recession.
Turkish: Ali son durgunluk döneminde işini kaybetti

English: My business is at a standstill because of the recession.
Turkish: Benim iş durgunluktan dolayı işlemez halde.

Cession ingilizcede ne demek, Cession nerede nasıl kullanılır?

Cession of awaiting right : Beklenen hakkı aktarma. Beklenen hakkı, karşılıkla ya da karşılıksız olarak başkasına bırakma.

Cession of expectant right : Beklenen hakkı, karşılıkla ya da karşılıksız olarak başkasına bırakma. Beklenen hakkı aktarma.

Cession of marks : Markaların aktarılması. Markaların, karşılıkla ya da karşılıksız olarak başkasına verilmesi.

Cession of portfolio : Portföy devri.

Cession of right : Haklı iddaasından vazgeçme. Hakkından feragat.

 

Cession of rights : Hakların devri.

Validity of marks cession : Yordamına ve yöntemine uygun olarak yapılan marka aktarılmasının geçer sayılması. Marka aktarılmasının geçerliği.

Accession book : Demirbaş defteri. Kitaplığa gelen kitapların geliş sırası ve sayısına göre yazıldıkları defter.

Accession date : Herhangi bir gerecin kitaplığa geliş günü. Sağlama günü.

Cessionary : Sesyoner. Bir bölge veya varlığın verilmesi yada ondan vazgeçilmesi ile alakalı. Devredilen yada vazgeçilen bir şeyle alakalı (servetin, malın). Terk eden.

İngilizce Cession Türkçe anlamı, Cession eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cession ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Being drawn : Uzatılma. Temsil edilmiş olma. Temsil edilme. Seçilmiş olma. Seçilme. Sürüklenme. Çekilmiş olma. Sürüklenmiş olma. Uzatılmış olma.

Breakaways : Gruptan kopma. Ani atak. Kopma. Ayrılma. Serbest kalan.

Devolution : Bozulma. İntikal. Nakil. Yozlaşma. Havale. İhtilal. Gerileme. Yetkili kılma.

Reneging : Reddetmek. Terk kuyruk. Dönmek. Hile yapmak. Sözünden dönmek. Kurallara uymamak. Dininden dönmek.

Expense : Bir iktisadi karar biriminin mal ve hizmet üretmek veya tüketmek için harcadığı paranın tümü. Harcama. Gider. Paha. Masraf. Fiyat.

Feedings : Besleme. Bakma. Geçindirme. Tağdiye. Beslenen. Doyurma. Rehber.

Dispensation : Dağıtım. İdare. Özel izin. Kader. Hariç tutma. Genel kuralın dışına çıkabilme izni. Yazgı. Muafiyet. Dağıtma.

Deliverance : Kurtuluş. Yargı. Kanı. Kurtarma. Kurtulma. Hüküm.

Dismissals : İşten çıkarma. Reddetme. Af. Kovma. Görevden alma. Çıkarma. Azat. Aklından çıkarma. İşten çıkarılma. Ciddiye almayı reddetme.

 

Bestowment : Bahşetme. Bağış. Bahşedilen hediye. Verme işi.

Cession synonyms : ceding back, assignment, currency, assignments, distr, abjurations, abdications, age, backout, attornment, abnegations, demising, drainage, abnegation, circumvolution, disclaimer, delivery, emission, abdication, desertion, disaffirmance, assignations, demised, derelictions, cessions, brought forward, leaving, livery, circuit, abandon, deliveries, relinquishment, desistance.

Cession ingilizce tanımı, definition of Cession

Cession kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A yielding to physical force.