Change türkçesi Change nedir

  • Değişiklik.
  • Değişim.
  • Aktarmak.
  • Değiş tokuş etmek.
  • Değişime uğratmak.
  • Bozdurmak.
  • Bilgisayar, masa tenisi, ekonomi alanlarında kullanılır.
  • Üzerini değişmek.
  • Değişikliğe gitmek.
  • Tebdil etmek.
  • Çiftlerde başlama atışı yapan oyuncunun bundan sonra karşıdakilerin yapacağı 5 atışı karşılayacak olan takım arkadaşı ile yer değiştirmesi.
  • Yer değiştirme.
  • Değiştirmek.
  • Haline gelmek.
  • Değişmek.
  • Dönüşmek.
  • Bozmak.
  • Çoğunlukla liradan küçük ufak madeni para.
  • Takas etmek.
  • Ufak para.
  • Para bütünlemek.

Change ile ilgili cümleler

English: A leopard cannot change his spots.
Turkish: Bir leopar beneklerini değiştiremez.

English: A single day can change the course of history.
Turkish: Bir tek gün tarihin seyrini değiştirebilir.

English: A change of air will do you a lot of good.
Turkish: Bir hava değişikliği size çok iyi gelecektir.

English: A leopard can't change his spots.
Turkish: Huylu huyundan vazgeçmez.

English: A change of scenery would provide comfort.
Turkish: Tebdilimekânda ferahlık vardır.

Change ingilizcede ne demek, Change nerede nasıl kullanılır?

Change access rights : Erişim haklarını değiştir.

Change again : Yeniden borçlandırma. İkinci kez borç yazma.

Change all : Tümünü değiştir.

Change authority : Değiştirme yetkisi.

 

Change autoshape : Otomatik şekil değiştir.

Change by heating : Isıtarak değiştirmek.

Change color : Rengi atmak. Renk değiştir. Solmak. Yüzü kızarmak. Yüzü solmak. Rengi değiştir. Kızarıp bozarmak. Renk değiştirmek.

Change bookmark : Yer imi değiştir. Yer işareti değiştir.

Change banner : Kapak sayfası değiştir.

Change beyond all recognition : Tanınmaz hale getirmek.

İngilizce Change Türkçe anlamı, Change eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Change ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Decalcify : Kireçsizleştirmek. Kirecini çıkarmak. Kireçsizlendirmek. Kireçten yoksun bırakmak.

Fatten out : Şişmanlatmak.

Conventionalize : Konvensiyonelleştirmek. Gelenek ve göreneklere uygun bir hale getirmek. Topluma uygun hale getirmek.

Laicise : Laikleşmek. Dünyevileştirmek. Dinsel durumdan dünyevi duruma getirmek. Dinsel öğeyi kaldırmak. Laikleştirmek. Bir şeyin rahiplere özgü olan durumunu veya özelliğini kaldırmak (ayrıca laicize).

Drop : Söyleyememek (harf). Alçalmak. Görüşmemek. Söylemek. Damlatmak. Dirsek çevirmek. Bırakmak (fare). Öldürmek. Damlamak.

Change magnitude : Büyüklüğünü değiştirmek.

Melt : Ergimek. Yumuşamak. Eritmek. Yok olmak. Yumuşatmak. Kaybolmak. Erimek. Ergitmek. Halletmek.

Goes : Olmak. Başlamak. Geçmek. Bahse girmek. Ölmek. Girmek. Koyulmak. Yapılmak. Uymak.

Masculinize : Erkekleştirmek.

Alchemise : Elementleri alşimi kullanarak değiştirmek. Altına dönüştürmek (ayrıca alchemize). Alşimi kullanmak.

Change synonyms : detransitivize, opalise, colourize, demythologise, colorise, matt up, intransitivise, make grow, deodorise, transitivise, isomerise, uniformise, defervesce, orientalise, dynamise, bolshevise, change by reversal, color in, lighten up, oxygenise, refreshen, deconcentrate, opalize, animise, diabolise, renormalise, denationalise, acetylise, dissonate, matte up, deaminize, transaminate, sexualise.

 

Change zıt anlamlı kelimeler, Change kelime anlamı

Decelerate : Hız azaltmak. Hızı azalmak. Yavaşlatmak. Yavaşlamak. Hız kesmek.

Dissimilate : Farklı sesler çıkarmak. Farklı yapmak. Farklılaştırmak. Farklı olmak. Farklılaşmak. Bir kelimede birbiriyle ilgili iki sesi atlamak (sesbilim).

Focus : Odaklanmak. Odağa getirmek. Mihrak. İlgi merkezi. Odaklama eylemi. Bir çekide toplamak. Bir merceğin ya da yuvarsal aynanın asal ekseni üzerinde, çok uzakta bulunan bir kaynaktan bu eksene koşut olarak gelen ışınların, mercekten geçtikten ya da aynada yansıdıktan sonra, bu asal eksen üzerinde kırıldıkları ya da yansıdıkları nokta. Odaklamak. Fokus yapmak. Mercek ve aynalarda koşut ışık demetinin toplandığı nokta.

Change antonyms : orientalise, denationalise, odourise, deconcentrate, de iodinate, demulsify, de ionate, detransitivize, salinate, personalise, occidentalise, complicate, tire, brighten, destabilize, better, wet, odorize, nationalize, transitivize, demythologize, stabilise, awaken, cool, stiffen, stabilize, depersonalise, assimilate, decrease, centralize, activate, deoxidise, desensitize, accelerate, decontaminate, occidentalize, worsen, orientalize, increase, beautify, decentralise, dirty, dehydrogenate, hydrogenate, personalize, clarify, emulsify, concentrate, magnetise, dry, deoxidize, qualify, invalidate, dehumanize, inactivate, sensitize, sharpen, sensitise, strengthen, scramble, inflate, empty, decentralize, enable, demilitarise, heat, dull, darken, demilitarize, discolor, thin, centralise, clutter, magnetize, naturalize, loosen, rejuvenate, destabilise, depersonalize, nationalise, cause to sleep, denationalize, unstring, weaken, demagnetise, fill, quieten, begin, clean, deflate, simplify, wrong, disable, discharge, validate, tune, denazify, demagnetize, denaturalize, unscramble, mythologize, order, come in, oxidise, go out, lighten, widen, undress, stay, harden, color, oxidize, soften, desalinate.

Change ingilizce tanımı, definition of Change

Change kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To be altered. A passing from one state or form to another. To cause to pass from one state to another. To alter. To undergo variation. As, men sometimes change for the better. To make different. Any variation or alteration. To change the countenance. A change of habits or principles. As, a change of countenance. As, to change the position, character, or appearance of a thing.