Cicatrice türkçesi Cicatrice nedir

  • Sikatris.
  • Ağaç kabuğu zarı.
  • Yara izi.
  • Düşen yaprağın bıraktığı iz.
  • Yara üzerinde oluşan zar.

Cicatrice ingilizcede ne demek, Cicatrice nerede nasıl kullanılır?

Cicatriced : Kapanmış. İyileşmiş.

Cicatrices : Düşen yaprağın bıraktığı iz. Yara izi. Ağaç kabuğu zarı. Sikatris. Yara üzerinde oluşan zar.

Cicatricial : Sikatrisyel. Yara veya yara dokusu ile alakalı.

Cicatrisation : Şifa bulma. İyileşme. Sikatrizasyon. (yara) iyileşme. Nedbeleşme. (yara) kapanma. Slkatrizasyon. Yaranın veya kesit yerinin nedbe dokusu oluşarak kapanması, sikatrizasyon. Yara oluşumu (ayrıca cicatrization).

Cicatrise : Yara oluşturmak. İyileşmek. Kabuk bağlamak. İyileştirmek. İyileşmek ve bir yaranın kabuk bağlamasına sebep olmak (ayrıca cicatrize). Kapanmak.

Cicatrixes : Yara izi (tıp, botanik). Sikatris. Yara izi.

Cicatrizant : Yaranın kabuk bağlamasına yardıncı olan ilaç. Sikatrizan. Yaranın kabuk bağlamasını kolaylaştıran madde. Bir yara izinin oluşmasına yardım eden uygulama veya ilaç. Bir yaranın iyileşmesine yardım eden uygulama.

Cicatrized : Sikatrize. Kapanmak. İyileştirmek. İyileşmek.

Cicatrize : Kapanmak. Kabuk bağlamak. İyileştirmek. İyileşmek.

Cicatrix : Yara izi (tıp, botanik). Sikatriks. Sikatris. Yara izi.

İngilizce Cicatrice Türkçe anlamı, Cicatrice eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Cicatrice ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Keloid : Skar dokusunun aşırı derece büyümesi (patoloji). Keloit. Özellikle ikincil yara iyileşmesinde fibröz dokunun aşırı üremesi ve kollajen üretimi sonucu oluşan sert, düzensiz ve beyaz hiperplastik kabartılarla belirgin sert doku kitlesi. Keloid. Keloyid.

Seams : Armuz. Yatak (maden). Maden damarı. Kırışık. Dikiş yeri. Kırışıklık. Dikiş. Dikişler. Damarlar (yüzeyde). Blok arası.

Symptom : İşaret. Araz. Semptom. Belirti. Arızanın belirlenmesi yardımcı olan belirti. Emare. Alamet. Gösterge. Beldek.

Pockmark : Çopur. İz. Çiçek hastalığının kabarcığı. Çiçek bozuğu.

Mark : İşaretlemek. Not vermek. Göstermek. Damgalamak. İz bırakmak. Leke. Nişan. Markos. İz. Numara.

Callus : Nasır. Nasırlaşmak. Kallus. Nasır. kırık kemik uçları arasında oluşan ve kaynaşmayı sağlayarak tamire yardımcı olan yeni tamir dokusu. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Cal. Organize olmamış, farklılaşmamış bitki hücrelerinin çoğalmış kütlesi. Kırığın kaynamasına yardımcı olan madde. Zarar görmüş bitki yüzeyleri üzerinde şekillenen sert doku. kırık kemik uçları çevresinde ve arasında oluşan kaynamayı sağlayıcı yeni kemik dokusu. Kalus.

Cheloid : İğdokusal ur. Keloyid. Keloid. Şeloid. Lif tümörü türü. Keloit.

Scar : Kayalık. Sıyrık. Yer. İz. Yara yeri iyileştikten sonra kalan bağ dokusu, kabuk tabakası, nedbe, skatriks, skar. Eskar. Yara veya benzeri patolojik bir değişimin iyileşmesini takiben doku üzerinde bıraktığı, bağ dokusundan ibaret iz, nedbe, sikatriks, skar, eskar. Kusur. Yara izi bırakmak. Skar.

 

Seam : Maden damarı. Ters ilmikle örmek. Kırışık. Faça yapmak. Dikiş gibi iz bırakmak. Yatak (maden). Tabaka. Ek yeri. Armuz. Bağlantı yeri.

Cicatrice synonyms : sword cut, cicatrices, cicatrix, cicatrixes, scars, vaccination.

Cicatrice ingilizce tanımı, definition of Cicatrice

Cicatrice kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A cicatrix.