Circumscribing türkçesi Circumscribing nedir

Circumscribing ingilizcede ne demek, Circumscribing nerede nasıl kullanılır?

Circumscribing circle : Çevre çemberi.

Circumscribe : Etrafını çizmek. Sınırlamak. Etrafına daire çizmek. Çevresini çizmek. Daire içine almak. Çemberlemek. Kısıtlamak. Etrafına bir şekil çizmek (silindir içine çizilen üçgen vb). Çevrelemek.

Circumscribed : Sınırlandırılmış. Etrafını çizmek. Sınırlanmış. Daire içine almak. Çemberlemek. Sınırlamak. Kısıtlamak. Dışına çizilen. Çevresi çizilmiş.

Circumscribed circle : Çevrel çember.

Circumscribed polygon : Teğetler çokgeni.

Peritonitis circumscripta : Karın zarının kronik, proliferatif ve yerel karakterdeki yangısı. Peritonitis sirkumskripta.

Circumscribes : Kısıtlamak. Sınırlamak. Etrafına daire çizmek. Etrafına bir şekil çizmek (silindir içine çizilen üçgen vb). Çevrelemek. Etrafını çizmek. Çevresini çizmek. Çemberlemek. Daire içine almak.

Pododermatitis circumscripta : Koryum ungulaenin (canlı tırnak) taban ökçe ve yan duvarlarında ezilme ve berelenmelere bağlı olarak oluşan, sarımsı-kırmızımtrak renk değişimleriyle belirgin, sınırlı, aseptik ve hemorajik bir yangısı, pododermatitis sirkumsıkripta. Taban eziği. Pododermatitis sirkumsıkripta.

 

Circumscription : Kuşatma. Etrafını çizme. Daire içine alma. Bölge. Sınır. Çevresine çizgi çizme. Mıntıka. Sınırlama. Tahdit. Çevreleme.

Circumscriptions : Daire içine alma. Sınırlama. Çevreleyen yazı (para, mühür). Kuşatma. Mıntıka. Çevreleme. Bölge. Etrafını çizme. Sınır. Tahdit.

İngilizce Circumscribing Türkçe anlamı, Circumscribing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Circumscribing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Banjax : Yetkisini kısmak. Bir şeyi bozmak. Olanaksız kılmak. Sınırlandırmak. Kapasitesini düşürmek. Bir şeyi kırmak (irlanda kullanımı). Bir şeye hasar vermek.

Hooping : Çember takmak. Potaya atmak. Çembere almak. Ötmek. Çembere sokmak. Öksürmek (boğmaca). Çığlık atmak. Bağlama. Metal bantlama.

Delimitations : Limit koyma. Tahdit. Sınırlandırma. Sınır çizme.

Constrains : Alıkoymak. Bağlamak. Zorlamak. İcbar etmek. Tutmak. Engellemek. Mecbur etmek. Menetmek. Baskı yapmak.

Chain : Halkalık. Zincirlemek. Boyunduruk. Dekoru tutmaya yarayan zincir. Zincirle bağlamak. Zincir. Silsile (dağ). Silsile. Dekor zinciri.

Bordering : Sınırlayan. Sınır koymak. Kıyısı olan. Kenar geçirmesi. Sınırdaş. Demeye gelmek. Sınır komşusu olmak. Benzer olmak. Çerçevelemek.

Constrain : Mecbur etmek. Alıkoymak. Engellemek. Baskı yapmak. Tutmak. Bağlamak. Zorunda bırakmak.

Enjoinders : Emir. Buyruk. Sıkı emir. Yasaklama. Taraflardan birine belirli bir davranışta bulunmamasını emreden karar. Sıkı uyarı. Emir verme. Yasak. Yasak etme.

 

Crackdowns : Engelleme. Baskı. Sıkı önlem. Yasaklama.

Rings : Yüzükler. Çevrelemek. Halka biçiminde doğramak. Sirkteki çeşitli gösterilerde kullanılan değişik büyüklükteki halkalar. Kuşatmak. Çınlatmak. Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 cm. çapında 28 mm . kalınlığında tahta ya da deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma aracı. Etrafını sarmak. Çembere almak. Çalmak.

Circumscribing synonyms : band, chains, inhibition, delimitation, ring, embargo, hoop, borderings, encircles, rang, border, applying sanctions, constriction, astriction, astricted, bar, called off, circumscribes, confinement, call off, constraint, encircle, circumscriptions, circumscription, constricting, constraints, cartwheel, containment, confinements, depriving, interdiction, circle, crackdown.