Cleavage türkçesi Cleavage nedir

  • Bir kayacın birbirine koşut düzlemler boyunca yarılabilme özelliği.
  • Kristal dilinimi.
  • Memelerin arasındaki boşluk.
  • Yarık.
  • Yarma.
  • Çatlak.
  • Klivaj.
  • Zigotu izleyen yarıklanma. vitellus maddesinin miktarı ve dağılımına göre total ve parsiyal olmak üzere iki türlü bölünme biçimi bulunur. eşit büyüklükte, iki veya daha fazla kız hücre oluşumuyla sonuçlanan ve genellikle bakteri gibi tek hücreli organizmalarda görülen eşeysiz üreme biçimi.
  • Ayrılma.
  • Biyoloji, fizik, veterinerlik, jeoloji alanlarında kullanılır.
  • Çelişki.
  • Yarılma.
  • Göğsün dekolteden görünen kısmı.
  • Yarılım ı.
  • Cilt kıvrımları.
  • Ayrılık.
  • Kayaç dilinimi.
  • Bölünme.
  • Segmentasyon.
  • Göğüs dekoltesi.
  • Çatlama.
  • Bir buzsulu, doğal katmanları doğrultusunda yarma işlemi ya da yarma biçimi.
  • Embriyoyu meydana getirmek üzere döllenmiş yumurtanın geçirdiği bir seri mitoz bölünme ile önce ikiye, sonra dörde, sonra 8, 16 vb. sayıda hücrelere devam eden bölünmeler sırasında morula, blastula, gastrula evrelerinin ve daha sonra da embriyonun oluşması. segmentli hayvanlarda, böceklerde, embriyonun gelişmesi sırasında vücudun parçalara ayrılması. metamerizasyon.
  • Bir kristalin, belli doğrultularda atomların durumlarıyle ilgili içyapışkanlı ayrılıklarından ötürü, koşut düzlemler boyunca ayrılabilmesi.
  • Görüş ve tutumların karşıt uçlara bölünerek ayrılması.
 

Cleavage ingilizcede ne demek, Cleavage nerede nasıl kullanılır?

Cleavage face : Yarılma yüzü.

Cleavage plane : Yarılma düzlemi. Klivaj düzlemi. Dilinim düzlemi.

Holoblastic cleavage : Holoblastik bölünme. Holoblastik segmentasyon. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Embriyo oluşumu sırasında yumurtanın bölünüp aynı büyüklükte ya da farklı büyüklükte blastomerler oluşturması. Holoblastik segmantasyon. Erken embriyonik dönemde tam bir sitoplazma bölünmesinin takip ettiği her bir çekirdek bölünmesi. çekirdekler hücre zarları tarafından ayrılır. Embriyo oluşumu sırasında yumurtanın bölünüp, aynı büyüklükte veya farklı büyüklükte blastomerler oluşturması, holoblastik segmantasyon.

Intralecital cleavage : İntralesital bölünme. Genellikle eklem bacaklılarda sitokinezle aynı zamanda oluşmayan, yumurta sarısı kitlesi içerisindeki çekirdeğin çok sayıda bölünmeye uğraması.

Meroblastic cleavage : Embriyonun gelişimi sırasında sitoplazmanın tümü bölünmeye katılmadığı için yumurtanın bir kısmının blastomerlere ayrılması. Meroblastik bölünme. Hücre bölünmesinin, yumurtanın belirli bir kısmında gerçekleşmesi. Meroblastik segmentasyon.

Cleavaue : Çatlama.

Partial discoidal cleavage : Parsiyel bölünme. Parsiyel diskoidal bölünme.

Cleavages : Yarılma. Göğüs dekoltesi. Çelişki. Göğsün dekolteden görünen kısmı. Ayrılma. Bölünme.

Slaty cleavage : Damtaşı dilinimi. Damtaşlarının, yapraklar biçiminde katmanlanma ya da verev yönde ayrılma özelliği.

Cleave in twain : İkiye ayırmak (kesmek).

 

İngilizce Cleavage Türkçe anlamı, Cleavage eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cleavage ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Chinking : Temiz para. Şangırdatmak. Yarıkları doldurmak. Metalik ses çıkartmak. Şıngırdatmak. Şıkırtı. Şıkırdamak. Şangırdamak. Şıkırdatmak.

Contradiction : Bir önermenin aynı zamanda hem olurlanıp hem de yadsınması. İnkar. Zıtlık. Tezat. Yalanlama. Çelişme. Eytişimci düşünüşte her devinimin kaynağını, canlılığın kökenini ve gelişme ilkesini anlatan ulam; evren, doğa, toplum ve insanın gelişim yasası. Karşıtlık. İtiraz.

Breaking up : Dağılma. Ayrılma (sevgiliden). Sevgililerin ayrılması olayı. Parçalayan. Ayrılmak. (çiftlerin) ayrılması. İlişkiyi bitirme.

Disunion : Uyuşmazlık. Nifak. İkilik. İhtilaf. Anlaşmazlık.

Rived : İncitmek. Yarmak. Kırılmak. Koparmak. Parçalanmak. Yarılmak. Yırtmak. Yolmak. Kırmak.

Chopping : İri yapılı. Kesme. Değişiklik. Kesiş. Değişme. Kıyıcı. Dilme. Kıyma. Doğrama.

Breakages : Kırık. Kırılma. Kopma. Kırılma tazminatı. Kırık parça. Kırma. Kırılan şeylerin tutarı.

Cleft : Oluk. Cep. Yarmak. Çukur. Kleft. Irakgörürlerin içinde bulunduğu kubbenin gözlem için açılabilen parçası; bir alan üzerinde açılan şerit biçimindeki boşluk. Ayrık. Uzay, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Breach : Uymama. Kırmak. Gedik. Gedik açmak. Çiğneme. Bozma (anlaşmayı). Güvenliği kırmak. Bozmak. Yarmak.

Divisions : Uyuşmazlık. Bölme. Dağıtım. Taksimatlı. İkiye ayrılma. Küme (futbol terimi). Bölüm. Ayırma. Anlaşmazlık.

Cleavage synonyms : clifts, fissuring, breakup, brack, metamerisation, fissions, chip, lancination, clefts, fissure, fission, dichotomy, fissures, variable, breakage, breaches, paradox, antinomy, chapping, deviate, divarication, barmy, splitting, assuring, checkouts, incision, hydrolysis, breakaways, division, chasm, chemical process, crackling, dehiscence.

Cleavage ingilizce tanımı, definition of Cleavage

Cleavage kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of cleaving or splitting.