Clinical türkçesi Clinical nedir

Clinical ingilizcede ne demek, Clinical nerede nasıl kullanılır?

Clinical examination : Klinik muayene. Muayene. Fiziksel tahlil. Bir doktorun hastalığın işaretlerini aramak için hastasının bedenini muayene etme işlemi. (tıp) fiziksel muayene.

Clinical interview : Tüm içerimi, tüm çerçevesiyle belirlenemeyen ya da soruya dökülemeyen konuların gözlenmesi amacıyla başvurulan, bir görüşme kılavuzuyla ilgi alanının içlem ve kapsamını tanımayı amaçlayan görüşme, bk. görüşme kılavuzu, kılavuzlu görüşme. Tanısal görüşme. Klinik mülakat.

Clinical mastitis : Klinik meme yangısı. Sütte renk değişimi, sulanma, peynirleşme, pıhtılaşma ve irin; memede ağrı, kızarıklık, sertlik, şişlik gibi klinik belirtiler gösteren meme yangısı. bunun perakut, akut, subakut ve kronik biçimleri vardır.

Clinical neurology : Klinik nöroloji.

Clinical pathology : Klinikte karşılaşılan problemlere, öncelikle tanı bakımından çözümlerin arandığı, patolojinin alt bir dalı. Klinik patoloji.

Clinical study : Klinik çalışma. Klinik çalışması. Bir hastalığın tedavisi veya yeni bir ilacın tedavideki etkinliğini kontrol grubuyla karşılaştırmalı olarak araştırmak gibi gayelerle planlanan ve yapılan çalışma. Radyoterapide ışınlanan hedef volüm.

 

Clinical thermometer : İnsan vücudunun ısısını ölçen termometre. Klinik termometre. Klinik sıcaklıkölçeri. Derece. Klinik termometresi. Tıbbi termometre. Termometre. Doktor termometresi.

Clinical record : Müşahede dosyası. Hastanın tıbbi geçmişi. Tıbbi kayıt.

Clinical type : Klinik tip.

Clinical psychologist : Klinik psikologu. Klinik psikolog. Ruhsal rahatsızlıklar için psikolojik tedavi sağlayan kimse. Psikoterapist.

İngilizce Clinical Türkçe anlamı, Clinical eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Clinical ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Practicals : Takriben. Uygulanabilir. İcrası mümkün. Tatbiki. Tatbiki mümkün. Kullanışlı. Pratik (kimse). Gerçekten. Pratik.

Cold blooded : Vicdansız. Merhametsiz. Duygusuz. Acımasız.

Abdominal fat necrosis : Karın içi yağ nekrozu. Karın yağı nekrozu.

Dismissive : Kibirli. Saygısız. Önemsemez (tavır). Önemsemez. Önem vermez. Dışlayıcı.

Abdominal pain : Göğüs ve leğen arası bölgede biçimlenen, klinik belirtileri hayvan türlerine göre değişebilen ağrı, abdominal ağrı. Abdominal ağrı. Karın ağrısı.

Devil may care : Aldırışsız. Kayıtsız. Başıboş. Pervasız.

Calmer : Sakinleşmek (deniz). Serinkanlı. Ağırbaşlı. Dingin. Huzurlu. Sakinlik. Gürültüsüz. Arsız. Sakinleştirmek. Durgun.

Even handed : Adil.

A dna : A dna. Dna çift sarmalının sağ el sarmal yapısı gösterdiği ve çift zincirin bir tam dönüşünde yapıya 11 bazın girdiği dna biçimi.

 

Breezy : Meltemli. Teklifsiz. Havalı. Şen şakrak. Hareketli. Neşeli. Rüzgarlı. Havadar. Esintili. Cıvıl cıvıl.

Clinical synonyms : nonsubjective, conscience proof, coolest, bleaker, objectives, a clay, clinic, cold blooded, abdominal distention, angular, impartial, absent, colorless, insensible, careless, impassive, disinterested, dispensatory, abattoir, apathetic, abdominal ovariectomy, colourless, brumal, lensing, complacent, a band, bloodless, infirmaries, calm, adiaphorous, candid, distant, cool headed.

Clinical zıt anlamlı kelimeler, Clinical kelime anlamı

Subjective : Kişiye göre değişen. Özneyle ilişkisi olan; öznede oluşan. nesnelerin gerçeği yerine öznenin düşünce ve duygularına dayanan. Yalnızca hasta tarafından hissedilen. Yalnız hasta tarafından algılanan. Düşsel. Subjektif. Sübjektif. Eğitim, veterinerlik alanlarında kullanılır. Öznel. Kişisel bakış açısı ile ilgili.

Clinical ingilizce tanımı, definition of Clinical

Clinical kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Of or pertaining to a bed, especially, a sick bed.