Clinical thermometer türkçesi Clinical thermometer nedir

  • Termometre.
  • Klinik sıcaklıkölçeri.
  • İnsan vücudunun ısısını ölçen termometre.
  • Doktor termometresi.
  • Tıbbi termometre.
  • Klinik termometre.
  • Klinik termometresi.
  • Derece.

Clinical thermometer ingilizcede ne demek, Clinical thermometer nerede nasıl kullanılır?

Clinical : Klinikal. Klinikle ilgili. Soğuk. Klinik. Kliniğe, hastaya ait olan. Hasta başında yapılan. Tarafsız. Objektif. İlgisiz.

Thermometer : Isılölçer. Sıcaklık ve sıcaklık değişimlerini ölçen cihaz. Sıcak ölçer. Isıölçer. Ateş ölçer. Bir nesnenin ya da bir ortamın sıcaklık derecesini ölçmeye yarayan aygıt. Isıl ölçer. Termometre. Sıcaklıkölçer. Isı alıp veren bir dizgeye değdirildiğinde, oylum, direnç gibi özelliklerinin yalnız birini değişitirerek dizgenin sıcaklığını saptamaya yarayan gereç.

Clinical examination : Muayene. Bir doktorun hastalığın işaretlerini aramak için hastasının bedenini muayene etme işlemi. (tıp) fiziksel muayene. Fiziksel tahlil. Klinik muayene.

Clinical interview : Tüm içerimi, tüm çerçevesiyle belirlenemeyen ya da soruya dökülemeyen konuların gözlenmesi amacıyla başvurulan, bir görüşme kılavuzuyla ilgi alanının içlem ve kapsamını tanımayı amaçlayan görüşme, bk. görüşme kılavuzu, kılavuzlu görüşme. Klinik mülakat. Tanısal görüşme.

 

Clinical mastitis : Sütte renk değişimi, sulanma, peynirleşme, pıhtılaşma ve irin; memede ağrı, kızarıklık, sertlik, şişlik gibi klinik belirtiler gösteren meme yangısı. bunun perakut, akut, subakut ve kronik biçimleri vardır. Klinik meme yangısı.

Clinical neurology : Klinik nöroloji.

İngilizce Clinical thermometer Türkçe anlamı, Clinical thermometer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Clinical thermometer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Rank : Rütbe. Kademe. Sıraca. Aşama. Rütbelendirmek. Tabaka. Gruptan biri sayılmak. Yer almak.

Gradations : Derecelenme. Derece derece sıralanma. Ton. Boylanma. Merhale. Sıralama. Aşama. Derece derece çıkma. Geçiş.

Grade : Basamak. Derecelendirmek. Bir basamaklar düzenini oluşturan sıracalardan her biri. Düzenlemek. Not. Meyil. Puanlamak. Türüne göre kimi zaman damarlarının sıklık ve paralellik düzeyinden doğan güzelliği ile, kimi zaman üzerindeki figürlerin düzgünlüğü ve çekiciliği ile ölçülen; bir taneden dört taneye kadar yan yana konulabilen a harfleri ile derecelendirilen; kerestenin fiyatı için belirleyici olan ağaç ve kereste özelliği. Eğim. Sınıflandırmak.

Extents : Ölçü. Yükseklik. Uzunluk. Kapsam. Boyut. Alan. Genişlik.

Ranks : Subay olmayan askeri personel. Dizi. Erat. Tabaka. Aşama. Sıra. Saf. Sınıf. Rütbe.

Points : Nokta. Puanlar. Demiryolu makası. Makas (demiryolu). Makas. Sayı. Noktalar. Punto. Puan.

Gradation : Olay dizisindeki duygu akımının yavaş yavaş yükselmesi, artması. Merhale. Sınıflandırma. Dizillenme. Derece derece çıkma. Bir oyunun duygu, akımında yükselme, artma. Boylanma. Derecelenme. Kerteleme.

 

Air thermometer : Hava sıcaklığını ölçen aygıt. Hava termometresi.

Rating : Tutulma. Fırça. Sınıflandırma. Oran. Güç. Tayfa. Değerleme. Deniz eri. Tasnif. İzlenme oranı.

Thermometry : Sıcaklıkölçüm. Fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Dizge, özdek ve olayların sıcaklıklarını ölçme yöntemleri. Sıcaklık derecesini ölçme yöntemleri. Sıcaklıkların ye sıcaklık değişimlerinin ölçümü. Termometri. Vücut sıcaklığını ölçme yöntemi ve bilgisi. Sıcaklık ölçümü. Isılölçüm.

Clinical thermometer synonyms : degree, fever thermometer, pitches, deg, extent, thermometer, measure, thermometers, degrees, pitch.