Cohesiveness türkçesi Cohesiveness nedir

Cohesiveness ingilizcede ne demek, Cohesiveness nerede nasıl kullanılır?

Noncohesiveness : Yapışık olmama. Birleşme veya birlik eksikliği. Bağlı olmama. Birleşmiş olmama.

Cohesive force : Moleküler çekim. Yapışma gücü.

Cohesive : Birbirine bağlı. Bağlı. Yapışkan. Kohezif. Yapışmış. Yapışık. Yapıştırıcı. Uyum sağlayan. Yapışan. Birleşmiş.

Cohesively : Kohesaf olarak. Birleşik bir şekilde. Yapışmış bir halde. Yapışmış bir şekilde (yapışmak, birbirine yapıştırmak, birleştirme eylemi, birlik). Uyumlu bir halde.

Incohesive : Yapışık olmayan. Bağlı olmayan.

Noncohesive : Yapışmayan. Birleşmeyen. Kohezyonsuz. Sağlam olmayan. Yapışkan olmayan. Bağlı olmayan. Birleştirilmiş olmayan. Taneli. Bağlayıcısız.

İngilizce Cohesiveness Türkçe anlamı, Cohesiveness eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cohesiveness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Accordancy : Anlaşma. Koordinasyon. Ahenk. Uygunluk.

Balance : Tartaç. Denk olmak. Sayışımanlıklarca tüm sayışımların borçlu ve alacaklı tutarlarının toplamını ayrı ayrı olarak toplamyerinde ve bu toplamların borç ve alacak artıklarının toplamlarını da ayrı ayrı artıklar bölümünde gösteren ve çoğunlukla ayda bir düzenlenen çizelge. Ruhsal denge. Tikel ya da tam denge koşulu. Dengede durmak. Denklik. Bilgisayar, fizik, gitar, jimnastik, kimya, ekonomi alanlarında kullanılır. Son kalıntı.

 

Hard pass : Katiyen olmaz. Kesinlikle olmaz. Sırnaşıklık.

Adaptation : Duruma uyma. Uygunluk. İmtizaç. Uyarlayıcı. Uyma. Canlının yaşam alanındaki çevre koşullarına uyumu. uyum, uyma, alışma. uyarlama, uyarlanma. Alıntı. Satnislavski oyunculuk dizgesinde, oyuncunun, erişmek istediği ereği düşünerek, canlandıracağı hareketleri tam anlamıyla değerlendirebilmek için duruma kendini uydurması. duruma uyma, oyuncunun karşısındaki oyuncuya ve başka engellere göre saptanır. bunun için de «nasıl?» sorusunu sorar. Adaptasyon. Uyarlanma.

Clamminess : Nem. Soğukluk. Havanın aşırı nemli oluşu. Islaklık. Nemlilik. Rutubet.

Ropiness : Niteliksizlik. İp gibi olma. Ekmekte sünme. Sünme. Berbatlık. Yapış yapışlık. Tel tel olup kopmama. Kalitesizlik. Sünme (ekmekte).

Continuity : Mantıksal bağ. Devamlılık. Program metni. Süreklilik. Senaryo. Teselsül. Akıcılık. Ayrımlama. Bir düzenin bütünlüğü, öğeleri arasındaki ilişkilerin sonsuz sayıda oluşu, koşullarının değişmesindeki yavaşlık ve bir durumdan başka bir duruma geçişindeki rahatlık.

Cooperations : Yardımlaşma. Yardım. Beraberlik. Kooperatifçilik. Destek. Ortaklık etme. Elbirliği. İşbirliği. Teşrikimesai.

Connection : İrtibat. Akraba. Bağ. İlişik. Müşteri. İlgi. Muhit. İlişki. İlgilenme. Ölçüye vurulan nesne ya da özellikler arasında bir sıra düzeninin kurulması için önkoşul olan "daha büyük " ve "daha küçük" ilişkilerinin tüm ölçümler için geçerli olmasını gerektiren kural. bk. sıralayıcı ölçek.

 

Cohesiveness synonyms : glueyness, allegiance, link, concurrency, accord, cooperation, adjustment, bindingness, adhesion, cohesion, unity, cementation, gumminess, interdependency, balances, solidarity, importunateness, cadences, coherency, cohesions, correlations, accordance, gluiness, gummosity, solidarities, adhesions, connectivity, connectedness, alliance, unities, correlation, pertinacity, glutinousness.

Cohesiveness zıt anlamlı kelimeler, Cohesiveness kelime anlamı

Discontinuity : Kesik olma. Fizik, sosyoloji alanlarında kullanılır. Ara. İnkıta. Fasıla. Süreksizlik. Özdekte ya da bir işlevde sürekli olmama özelliği. Sıçrama. Gelişme sürecinin ve değişmelerin niteliksel biçimde belirmesi. Kesiklik.

Disconnectedness : Bağlantısız olma durumu. Kesiklik. Bağlantısızlık. Kopukluk. Bağlı olmama durumu. Tutarsızlık.

Incoherence : Anlaşılmazlık. Evre-dışılık. İpe sapa gelmeme. Aralarında sürekli bir evre bağlılığı sağlanamayan dönemsel değişimlerin niteliği. Dikişsiz konuşma. Tutarsızlık. Evreuyumsuzluk. Anlamsızlık. Bkz.incoherency.