Collapse türkçesi Collapse nedir

  • Ani düşüş.
  • Yıkılma.
  • Başarısızlık.
  • Güçten düşme.
  • Açılır kapanır olmak (iskemle veya masa).
  • Yığılmak.
  • Katlanmak.
  • Portatif olmak.
  • Çökertmek.
  • [#çökme Çökmek].
  • Kollaps.
  • Suya düşmek.
  • Ciğerlerine hava gitmemek.
  • Çöküntü.
  • Yıkım.
  • Kollabe.
  • Çevresel damarların genişleyip burada kanın toplanmasıyla oluşan ağır bir çöküntü tablosu, vücutta bütün kuvvetlerin birdenbire kesilmesi. normal tonusun kaybedilmesi sonucu büzüşmesi, küçülmesi, sönmesi veya çökmesi. vazodepresyon.
  • Cesaretini yitirmek.
  • Başarısızlığa uğramak.
  • Yıkılış.
  • Bozulmak.
  • İçgüçlerin etkisiyle, yerkabuğunun bir bölümünün asal durumunu yitirerek alçalması.
  • Bayılmak.
  • Bilgisayar, coğrafya, veterinerlik, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır.
  • Güçten düşmek.
  • Yıkılmak.
  • Sönmüş, çökmüş.
  • Çöktürmek.
  • Katlamak.
  • Çökme.
  • Başarısız olmak.
  • Çökertme.
  • Düşmek.
  • Çöküş.

Collapse ile ilgili cümleler

English: Ali collapsed from exhaustion.
Turkish: Ali yorgunluktan yıkıldı.

English: A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
Turkish: Dün depremden dolayı, Japonya'da çok sayıda bina çöktü.

English: The news was all about the collapse of the Soviet Union.
Turkish: Haber tamamen Rusya'nın çöküşü hakkında idi.

English: Will our civilization collapse one day?
Turkish: Medeniyetimiz bir gün çökecek mi?

 

English: Ali collapsed because of the heat.
Turkish: Ali ısıdan dolayı çöktü.

Collapse ingilizcede ne demek, Collapse nerede nasıl kullanılır?

Collapse all conversations : Tüm iletişimleri daralt.

Collapse of prices : Fiyatların ani düşüşü.

Cardiovascular collapse : Kardiyovasküler kollaps. Şok. Kardiyovasküler kolaps.

Cause to collapse : Çökertmek.

Circulatory collapse : Dolaşım kollapsı. Şok.

Economic collapse : Ekonomik çöküş.

Tracheal collapse : Soluk borusu halkalarının üstten aşağıya doğru yassılaşması ve kaz ötüşüne benzer öksürük sesiyle belirgin, özellikle küçük cüsseli köpek ırklarında görülen, kondrodisplazinin bir göstergesi olarak değerlendirilen patolojik değişim. soluk borusunun dorsalindeki zarın gevşekliğinden kaynaklanır. Trake kollapsı.

Financial collapse : Mali çöküş. Finansal çöküş.

Collapsed : Servis sırasında etek çapı azaltılan piston. Göçük. Daraltılmış. Çökmüş. Çökük. Kapalı. Çökkün.

Collapses : Güçten düşmek. Çökmek. Yıkılmak. Çöktürmek. Açılır kapanır olmak (iskemle veya masa). Bozulmak. Portatif olmak. Suya düşmek. Ciğerlerine hava gitmemek. Cesaretini yitirmek.

İngilizce Collapse Türkçe anlamı, Collapse eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Collapse ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Lacune : Eksik parça. Lakün. Çukur. Boşluk. Aralık. Küçük açıklık (anatomi terimi). Lakuna.

Corruptness : Rüşvetçilik. Vicdansızlık. Sahtekarlık. Yozlaşmışlık. Ayartma. Bayağılık. Terbiyesizlik. Ahlaksızlık. Bozulmuşluk.

 

Busts : Vurmak. Becerememek. Mahvetmek. Sona ermek. Batmak. İflas ettirmek. Parçalamak. Kırmak. Patlatmak. Bozmak.

Break down : Duygularını kontrol edememek. Kırmak. Baskıya dayanamamak. Bölmek. Kendinden geçmek. Ruhen yıkılmak. Parçalamak.

Breakdown : Çalışma arızası. Sağlığın bozulması. Tutukluk. Aksaklık. Analiz. Arıza. Bilgisayar, bilişim, sinema, televizyon, ekonomi alanlarında kullanılır. Bozulma. Ayırma.

Addle : Kokmak. Çürümek. Cılk. Kokmak (yum.). Bozmak. Kafa karıştırmak. Bozulmak (yum.). Şaşırtmak. Kokuşturmak.

Catabolism : Katabolizma. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Büyük organik moleküllerin daha küçük moleküllere parçalanması ve enerjinin açığa çıkması. Yıkıcı metabolizma. Anabolizmin karşıtı. Katabolizm. Kompleks moleküllerin daha küçük moleküllere parçalanması sırasında enerjinin açığa çıkması olayı, disimilasyon. Kompleks moleküllerin daha küçük moleküllere parçalanması sırasında enerjinin açığa çıkması olayı. disimilasyon.

Be destroyed : Ortadan kalkmak. Tahribata uğramak. Yok olmak. Yıktırılmak. Mahvedilmek. Telef olmak. Yok edilmek. Mahvolmak. Harap olmak.

Crimping : Engellemek. Yarmak (et). Kıvırcıklama. Kıvırcıklaştırma. Kilitleme. Durdurmak. Mıhlama. Kenar kıvırma. Sıkıştırma.

Create : Yaratmak. Oluşturmak. Atamak. Peyda etmek. Yetki vermek. Neden olmak. İcra-i sanat etmek. -e yol açmak.

Collapse synonyms : drop like flies, upsetting, bombs, defections, downfall, adores, give, bankrupting, crack, go over, founder, cuttles, addles, decadency, degenerateness, cuttle, condescends, drop down, go off, give up, crashes, bankruptcies, stranding, bad, blights, congest, come to nought, weakens, be corrupted, declension, downfalls, abrook, weaken.

Collapse zıt anlamlı kelimeler, Collapse kelime anlamı

Explode : Köpürmek. İnfilak etmek. Bozmak. Havaya uçurmak. Aksini ispatlamak. Patlak vermek. Patlatmak. Çürütmek. Patlamak. Patlama yapmak.

Stay : Germek. Oyalanmak. İkamet etmek. Geciktirmek. Önlemek. Erteleme. Kalma süresi. Ertelemek. Alıkoymak. ...olarak kalmak.

Wellness : İyi durumda olma. Sıhhatli olma durumu. Sağlıklı olma durumu. İyilik. Zindelik. Kuvvetlilik. İyi olma durumu. Sağlıklı olma. Güçlülük. Sağlıklılık.

Collapse ingilizce tanımı, definition of Collapse

Collapse kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, a flue in the boiler of a steam engine sometimes collapses. To fall together suddenly, as the sides of a hollow vessel. To have the sides or parts of (a thing) fall in together, or be crushed in together. To close by falling or shrinking together. A falling together suddenly, as of the sides of a hollow vessel.