Collations türkçesi Collations nedir

Collations ingilizcede ne demek, Collations nerede nasıl kullanılır?

Cold collation : Soğuk aperatif.

Collation : Fişlerde, kitabın cilt, sayfa, yaprak, sütun, resim, harita, boy gibi öğeleriyle ilgili olarak verilen yazılı bilgi. Tanımlama. Aperatif. Fiziksel yapı kaydı. Demet. Mirasta iade. Derleme. Karşılaştırma. İstihbarat tasnifi.

Decollation : Dekolasyon. Başını kesme. Boynunu vurma.

Collating : Sıralamak (sayfaları). Diziliş. Karşılaştırarak okumak. Karşılaştırmak (yazı).

Collating sequence : Birleştirme sırası. Harmanlama sırası. Diziliş sırası. Harmanlama sırası birleştirme sırası.

Alternate collating sequence : Diğer birleştirme sırası. Diğer harmanlama sırası. Öteki birleştirme sırası.

Collater : Giriştirmek.

User defined collating sequence : Kullanıcı tanımlı birleştirme sırası.

Collateral : Yan yana. Ek. Teminat (borca karşı gösterilen ve bir mülk, tahvil, senet vb'ne dayalı). Bir sinir hücresi aksonunun ince yan uzantıları. akraba olmayan bireylerde ortak atadan gelen karakterin kalıtımı. esas damarın tıkandığı hallerde oluşan yan damarlar. aynı hizadaki odun ve soymuk borusu bantları. ana tomurcuğun yanındaki tomurcuk. Munzam. Maddi teminat. Bir borç karşılığı verilen özdeksel inanca. borcu karşılamak amacıyla taşınır ve durağan mallar üzerinde yapılan tutulu işlemler. İkincil. Paralel. Yardımcı.

 

Collate copies : Kopyaları harmanla.

İngilizce Collations Türkçe anlamı, Collations eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Collations ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Definition : Mantık kurallarına uygun olarak fiziksel ya da düşüncel herhangi bir konuyu ayırt etme, bulma ya da kurma; bilime yeni girmiş olan bir terimin anlamını açıklama ya da bilimde varolan bir terimin anlamını belirleme. Belirleme. Kesinleştirme. Belirtme. Seçiklik. Açıklık. Açıklama. Berraklık. İzah. Netlik.

Paralleling : Paralel hale getirme. Paralelleme. Kıyaslamak. Kıyaslama. Paralel yapmak. Karşılaştırmak. Paralel olmak.

Blending : Kimya, madencilik, ekonomi alanlarında kullanılır. Karıştırılmış. Paçal yapma. Parçalayarak karıştırma. Çeşitli malları örneğin çay, kahve, şarap gibi nesnelerin çeşitlerini geliştirme amacıyla harmanlayarak karıştırma. Karışım. Harman. Karışımları iyice birbirine karıştırma işi. Paçallama.

Noshing : Yemek. Yemek (özellikle şekerlemeler). (argo) atıştırmak. Yiyecek. Hafif bir öğün yemek. Hafif öğün.

Comparing : Kıyas. Karşılaştırıyor. Karşılaştıran. Kıyaslama. Uygulama.

Bouquet : Şarap kokusu. Buket. Deste. Kompliman. Çiçek buketi. Şarap koku. Çiçek demeti. İltifat. Bir şaraba özgü koku.

Compilations : Derlemeler. Derleme eser.

Comparisons : Mukayese. Üstünlük derecesini gösterme. Kıyas. Kıyaslama. Benzerlik. Benzetme. Karşılaştırmalar.

 

Collection : Cibayet. Yığın. Toplanma. Toplanan para. Biriktirme. Derlem. Toplama. Tabaka. Tecimsel bir belgitte, bir arıtma belgitinde ya da bir başka ödeme belgitinde yazılı paranın alınması, para alma.

Describing : İfade etmek. Tanımlamak. Anlatmak. Tasvir etmek. Betimlemek. Açıklama. Tarif etmek. Çizmek.

Collations synonyms : characterizing, refreshments, bunch, compositions, appetizer, defining, blend, snacked, collectanea, aggregation, barrier, analogy, characterisation, snack, appetizers, checking, noshed, faggot, refreshment, benchmark, starters, appetiser, collected, bundle, comparison, noshes, beam, compile, collected work, characterisations, light meal, assembling, collation.