Confused türkçesi Confused nedir

Confused ile ilgili cümleler

English: Ali said that he was confused and frustrated.
Turkish: Ali şaşkın ve sinirli olduğunu söyledi.

English: Everyone looked confused and terrified.
Turkish: Herkes şaşkın ve korkmuş görünüyordu.

English: I think you've confused me with someone else.
Turkish: Sanırım sen beni başka biriyle karıştırdın.

English: Ali was confused by Mary's question.
Turkish: Ali Mary'nin sorusuyla kafası karıştı.

English: Ali is even more confused now.
Turkish: Ali bile şimdi daha şaşkın.

Confused ingilizcede ne demek, Confused nerede nasıl kullanılır?

Confused flour beetle : Kırma biti. Kınkanatlılar takımından olup, kırık tanelerden başka, un, makarna, bisküvi çeşidinden yiyeceklere de üşüşebilen, kırmızımsı kahverengi ve 3-4 mm. boyunda ambar böceği.

Be confused : Zihni bulanmak. Ambale olmak. Kafası karışmak. Allak bullak olmak. Karışmak. Kafası karışık olmak. Zihni karışmak. Aklı karışmak. Şaşırmak.

Become confused : Kafası karışmak. Sersemlemek. Aptallaşmak.

 

Get confused : Kafası karışmak. Kafası şişmek. Kafası kazan olmak. Dumanlanmak. Zihni bulanmak. Şeşi beş görmek. Bocalamak.

Getting confused : Bocalama.

Make confused : Şaşırtmak.

Confusability : Akıl karıştırıcı olma. Şaşırtabilme. Karıştırılabilirlik. Karıştırılma olasılığı. Karıştırma olasılığı.

Confusing : Muğlak. Şaşırtıcı. Karışık. Çetrefil. Karıştıran. Şaşırtan. Kafa karıştırıcı. Komplike. Şaşırtma.

Confusedly : Allak bullak.

Confuse : Ayırt edememek. Serseme çevirmek. Kafası karışmak. Kafasını karıştırmak. Telaşlandırmak. Zihinsel karıştırmak. Farkedememek. Şaşırtmak. Karman çorman etmek. Kafa karıştırmak.

İngilizce Confused Türkçe anlamı, Confused eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Confused ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Baffled : Şaşırtılmış. Afallamış. Şaşıp kalmış. Şaşırıp kalmış.

Snafus : İçinden çıkılamayan. Sorun. Darmadağın etmek. Dağınıklık. Darmaduman. Pürüz. Anlaması güç. Karıştırmak. Karmakarışık etmek.

Chequered : Damalı. Baklavalı. Kabarıntılı desenli. Ekose. Değişik olaylarla dolu. Kareli. Ekoseli. İnişli çıkışlı.

All in a tumble : Darmadağınık. Altüst.

Befuddled : Afallamış. Ahmak bir şekilde sarhoş (argo terim). Kafası karışık. Kafası dumanlanmış. Alkolün etkisiyle doğru düzgün düşünme yeteneğini yitirmiş.

Foxed : Sararmış (kitap). Sararmış (sayfa).

Deadbeat : Beleşçi kimse. Borcunu ödemek istemeyen kimse. Borcuna sadık olmayan. Tembel kimse. Borcunu ödemeyen. Avantacı. Bedavacı. Kaldırım mühendisi. Bitkin.

 

Bemused : Sersemlemiş (argo terim). Dalgın. Sersemlemiş. İyi düşünemeyen. Aklı karışık.

Abject : Umutsuz. Tam. Perisan. Aşağılık. Gururdan yoksun. Acınası. Miskin. Adi. Küçük düşürücü. Alçak.

Ineligible : Yetersiz. Yetersiz (kimse). Uygun olmayan. Uygun bulunamaz. Katılma hakkı olmayan. Hizmete uymaz. Uygunsuz. Elverişsiz.

Confused synonyms : aghast, distraught, distractive, miserable, dumbfounded, arrhythmical, dazed, circuitous, crabbed, anarchical, perturbed, puddled, all over the place, compositive, adulterate, bewildering, blends, down and out, timider, indiscernible, soupy, byzantine, in a fog, foulest, mangy, crabby, disheveled, timidest, amazing, desultorious, all at sea, checkered, dazzling.

Confused zıt anlamlı kelimeler, Confused kelime anlamı

Coherent : Mantıklı. Kararlı girişim örnekçesi oluşturmak için, girişen dalgaların kaynaklarında evre birliği sağlanmış olması. İnsicamlı. Ahenkli. Yapışıcı. Tutarlı. Kolayca anlaşılan. Birbirini tutan. Eşevreli. Uygun.

Confused antonyms : unperplexed.