Counselor türkçesi Counselor nedir

  • Rehber.
  • Öğütçü.
  • Müşavir.
  • Yaz kampı idarecisi.
  • Bkz.counsellor.
  • Elçiden sonraki diplomat.
  • Danışman.
  • Eğitim alanında kullanılır.
  • Avukat.
  • Müsteşar.
  • Okullarda her öğrenciye kişisel olarak yardım eden ve ayrıca öğrencilerin okulları, aileleri ve çevreleri ile ilgili güçlüklerin çözümünde kılavuzluk yapan görevli. kılavuzluk ve danışma odalarına baş vuran kimselerin ruhsal, toplumsal, akademik ya da meslekle ilgili sorunları ile uğraşan uzman.

Counselor ile ilgili cümleler

English: Ali and Mary have decided to go to a marriage counselor.
Turkish: Ali ve Mary bir evlilik danışmanına gitmeye karar verdiler.

English: I'm Tom's counselor.
Turkish: Tom'un danışmanıyım.

English: Who's your guidance counselor?
Turkish: Rehber öğretmeniniz kim?

Counselor ingilizcede ne demek, Counselor nerede nasıl kullanılır?

Counselor at law : Dava vekili. Avukat.

Educational counselor : Eğitim danışmanı. Eğitim seçenekleriyle ilgili rehberlik veren kimse.

Guidance counselor : Rehber öğretmen. Rehberlik öğretmeni.

Marriage counselor : Evlilik danışmanı.

Counselors : Yaz kampı idarecisi. Danışman. Avukat. Elçiden sonraki diplomat. Müşavir. Rehberler.

Counsel for the prosecution : Davacı avukatı. Davacı avukat. İddia avukatı. İddia makamı.

 

Investment counsel : Yatırım danışmanı.

Chamber counsel : İstişare avukatı. Müşavir avukat.

Defense counsel : Sanık vekili. Müdafaa vekili. Savunma avukatı. Savunma vekili. Müdafi.

Kings counsel : K.c. Kralın hukuk müşaviri. Kral'ın müdafii. Kralın danışmanı. Kralın resmi avukatı.

İngilizce Counselor Türkçe anlamı, Counselor eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Counselor ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Brief : Avukat tutmak. Talimat veya bilgi vermek. Son talimatı vermek. Kısa ve öz. Brifing yapmak. Özetlemek. Bilgilendirmek. Talimat bilgi. Belge.

Academic year : Ders yılı. Öğretim yılı. İlk, orta ve yüksek okullar ile üniversitelerde öğretimin başladığı ve sona erdiği gün arasında geçen süre. Akademik yıl. Eğitim öğretim yılı.

Advisers : Danışman öğretmen. Akıl hocası.

Qc : Kalite kontrol. İmal edilen ürünlerde istikrarlı bir kalite seviyesini sağlamak için geliştirilmiş prosedürler ve alınan tedbirler.

Abnormal child : Olağandışı çocuk. Bedensel, zihinsel ya da toplumsal özellikler bakımından olağandışı ayrılıklar gösteren çocuk.

Advisors : Danışman öğretmen.

Business consultant : İşle alakalı konularda diğerlerine tavsiyeler veren kimse. İşletme danışmanı.

Adviser : Bazı film ya da televizyon izlencelerinde, uzmanlık isteyen konularda bilgisine başvurulan kimse. Uzmanlığa dayanan özellikler üzerinde sonuçları etkileyen açıklamalar yapabilecek yeterlikte olan kişi. Kılavuz. Akıl hocası. Sinema, televizyon, ekonomi alanlarında kullanılır. Danışman öğretmen.

Consultant : Başhekim. Bazı film ya da televizyon izlencelerinde, uzmanlık isteyen konularda bilgisine başvurulan kimse. Bilirkişi. Danışman doktor. İktisat, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Konsültan. İki yüzlü. Baş hekim. Mütehassıs.

 

Counselor synonyms : counsellor, briefed, dragoman, barristers, counsellors, advisor, academic preparation, dutch uncle, cicerones, courier, barrister, dragomen, mentor, advocates, abstract reasoning, conductor, asst, councilor, dragomans, attorney at law, assistant secretary, couriers, mentors, barr, councilors, advocator, conductors, academic intelligence, abulia, consultants, case lawyer, attorneys, abstract intelligence.

Counselor ingilizce tanımı, definition of Counselor

Counselor kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who counsels. An adviser.