Credences türkçesi Credences nedir

Credences ingilizcede ne demek, Credences nerede nasıl kullanılır?

Give credence to : Sözüne önem vermek. İtimat etmek. Prim vermek. Güvenmek. İnanmak.

Attach credence : İnanmak. Kabul etmek.

Give credence : Kabul etmek. İnanmak.

Letter of credence : İtimat mektubu. Tavsiye mektubu. Elçiye verilen güven mektubu. Güven belgesi. İtimatname. Güven mektubu. Referans mektubu.

Letters of credence : Güven mektubu. Referans mektubu. Tavsiye mektubu.

Credent : Güven veren. Her şeye inanan. Güvenilir. İnanılır.

Credenza : Kilisede üzerine kutsal nesneler yerleştirilen raf veya bölme. Büfe. Kiliselerde üzerine kutsal objelerin konduğu raf veya bölme.

Credendum : Din veya imanın şartları. Din şartları. Din akideleri.

Credence : Emniyet. İtimat. Güven. İnanç. Doğru kabul etme. İnanma. Sofra takımı dolabı.

Credentials committee : İstişare heyeti. Danışma heyeti. Danışma kurulu. Tavsiye komitesi. Vekaletname komitesi. İstişare komitesi.

İngilizce Credences Türkçe anlamı, Credences eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Credences ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Convictions : Mahkumiyet. Görüş. Haklı olma. Kanaat. Suçlu bulma.

 

Fixedness : Dengelilik. Sabit oluş. Süreklilik. Kararlılık. Sıkılık. Kesinlik. İstikrar. Güvenlik. Değişmezlik. Sabitlik.

Certitudes : Kuşkusuzluk. Bir şeyden emin olma. Sübut. Kesinlik. Katiyet.

Trust : Bakım. Birtakım tecimevi ya da tüzel kişiliği olan ortaklıkların yapım, üretim evi ve yerlerin satağı elde tutmak amacıyla aralarında yaptıkları anlaşma. güvenceye dayanan işleri inalcının bir kişi ya da kuruluş adına yönettiği mallar. Tröst. İnancı olmak. Veresiye vermek. Ümit etmek. Azel piyasasında, aynı malı üreten birbirine rakip iki veya daha fazla firmanın aralarındaki rekabeti önleyerek karlarını artırmak amacıyla hukuki varlıklarını sona erdirip tek bir firma altında birleşmeleri. Emniyet etmek.

Believing : İman eden. İnançlı. İmanlı. İnanış. Cimri. Mümin. İnanan. Kanma. İtikatlı.

Mental attitude : Haleti ruhiye.

Counter : Karşı gelmek. Karşılıkta bulunmak. Kontra yumruk atmak. Aykırı. Muhalefet etmek. Sayaç. Döner çelgi eyleminin yapılması için verilen komut. Karşı çıkmak. Bilgisayar, bilişim, fizik, kimya, eskrim alanlarında kullanılır. Karşı.

Recognition : Tasvip etme. Kabul etme. Tanınırlık. Tanıtma. Doğrulama. Bilgisayar, eğitim alanlarında kullanılır. Onaylama. Onaylanma. Onay. Teşhis.

Belief : Kişiliğin derinliğine sızmış ve tüm öteki süreçlerde yansıması olan en süreğen biliş ve inanışlardan her biri. Kanaat. Fikir. İnanış. Düşünce. Kanı. İtikat.

Reliabilities : Güven sınırı. Güvenilirlilik. Dayanıklılık. Güvenirlik. Güvenilirlik.

Credences synonyms : certainty, buffet, anchorage, credenza, faiths, creeds, assurance, credo, guarantying, emergency, assurances, reliability, credence, creed, good faith, affiancing, faith, certainties, faithing, consciences, attitude, conscience, affiances, acceptance, guaranty, confidence, confidences, confidentialness, certitude, conviction, beliefs, dependence, fatalism.