Cricking türkçesi Cricking nedir

Cricking ingilizcede ne demek, Cricking nerede nasıl kullanılır?

Watson crick mode : Watson crick modeli. Watson ve crick adlı iki araştırıcı tarafından 1953'te dna için teklif edilen, iki nükleotit dizisinin belli aralıklarla çift sarmal şeklinde sarıldığını ileri süren ve özel molekül dizilişini gösteren model.

Watson crick model : Watson-crick modeli. Watson ve crick adlı iki araştırıcı tarafından 1953’te dna için teklif edilen, iki nükleotit dizisinin belli aralıklarla çift sarmal ve özel molekül dizilişini gösteren model.

Watson crick pair : Baz çifti. Watson-crick çifti.

Crick : Boyun tutulması. Kasılma. Vidalı kriko. Adale kasılması. Kriko. Tutulma.

Cricket : Çekirge. Cırcırböceği. Cırcır böceği. Gryllus. Çırçır. Kriket.

Bush crickets : Ot çekirgeleri. Ekinler için zararlı türleri de bulunan uzun duyargalı ve genel olarak yeşil renkli düzkanatlılar familyası; yeşil çekirgeler.

Field cricket : Cırcırböceği. Cırcır böceği. Orakböceği. Düzkanatlılardan, 2,5 - 3 cm. boyunda olup, bitkisel ve hayvansal maddelerle beslenen, gündüzleri toprak altında saklanıp, geceleri tarlalarda, ağaçlarda saatlerce hiç durmadan ötebilen çirkin sesli böcek türü; cırlak. Böcekler (ınsecta) sınıfının, düz kanatlılar (orthoptera) takımından, 2 cm'den daha uzun, kara kahverengi, iri başlı ve kısa kanatlı, ön kanatlarını birbirine sürterek ses çıkaran, tarlalarda bulunan bir eklem bacaklı türü.

 

As chirpy as a cricket : Cıvıl cıvıl. Şen şakrak.

Cricketer : Kriket oyuncusu.

Cricketers : Kriket oyuncusu.

İngilizce Cricking Türkçe anlamı, Cricking eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cricking ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Drinking bout : Çilingir sofrası. İçki alemi.

Dry up : Tükenmek. Oyuncunun söyleyeceklerini unutması. Tutulmak. Kurumak. Dili damağı kurumak. Kurutmak. Kurumak (göl vb). Körelmek. Çekilmek.

Popularity : Furya. Rağbette olma. Popülerlik. Popüler olma. Popülarite. Rağbet. Sevilme.

Spasms : Spazm. Ağrı. Çırpınma.

Intake : Alım. Yeni girenler (bir kuruluşa veya camiaya). Giriş. İçeri alınan miktar ya da sayı. Zararlı alım. Giriş ağzı. İçeri alma. İçeri alınan miktar. Tarıma elverişli toprak. Ağız.

Boozing : Çok içki içme. Çok içki içen. Kafayı çekme.

Rigors : Kesinlik. Şiddet. Zorluk. Dakiklik. Titreme. Zorluklar. Cefa. Sıkıntı. Sertlik. Güçlükler.

Cricking synonyms : lever jack, car jack, crick, immersions, swagger, charley horse, crico, potation, fastening, imbibing, fastenings, convulsion, being held, spasm, jack, immersion, screw jack, drunkenness, uptake, entrapments, intemperance, jackscrew, contraction, convulsions, jerk, lifting jack, rigour, guzzling, drink, ingestion, jackscrews, hubris, entrapment.

Cricking zıt anlamlı kelimeler, Cricking kelime anlamı

 

Beginning : Baş. Başlangıç çekidi. Neşet. Milad. Başlama. Kaynak. İptida. Başlangıç. İlk adım. Köken.

Victory : Galebe. New york eyaletinde yerleşim yeri. Tek ya da takım olarak yapılan karşılaşmayı kazanmış olma durumu. Galibiyet. Zafer. Yengi. Başarı. Utku. Muzafferiyet.

Success : Muvaffakiyet. Başarma. Sonuç. Kişinin yetenek ve yetişmeye bağlı olarak gösterdiği ansal ya da eylemsel etkinliklerinin olumlu ürünü. Başarı. Başarılı olan kimse. Başarılmış iş. Başarılı kimse. Başarım. Sükse.

Cricking antonyms : intrusive.