Döndürmece nedir, Döndürmece ne demek

Döndürmece; Yazın alanında kullanılan bir terimdir.

Teknik terim anlamı:

Her koşanın son sözcüğünü, sonraki koşanın ilk sözcüğü yapma biçiminde ortaya çıkan bir divan yazını söz sanatı. Ör. / Ey vücud-i kâmilin esrar-i hikmet masdarı / Masdarı zatın olan eşya sıfatın mahzarı / Mahzarı her hikmetin sensin ki kilk-i kudretin / Safha-i eflâke nakşetmiş hutut-i ahteri / Ahteri mes'ut olan oldur ki tab-i pâk ilen / Kaabil-i feyz ola lütfundan safa-yı cevheri. (Fuzuli).

Döndürmece anlamı, kısaca tanımı

Döndü : Gittiği yerden geri gelen. Din değiştiren, dönme. Henüz evlenmemiş kız. l. Henüz evlenmemiş kız

Döndürme : Döndürmek işi, irca, tahvil.

Divan yazını : Dili, konuları, işleniş bakımından Arap-Fars etkisi altında gelişmiş yazın ürünlerine verilen ad.

Söz sanatı : Sözün veya yazının ifade temizliğini, güzelliğini, etkenliğini sağlamak için baş vurulan yolları inceleyip kurallara bağlıyan sanat.

Son söz : Bazı edebî eserlerde yer alan son söz niteliğindeki bölüm, son deyiş, hatime, epilog.

Sonraki : Sonra olan.

Kudret : Güç, erk, erke, iktidar. Maddi güç, zenginlik. Tanrı'nın ezelî gücü. Tanrı yapısı. Yetenek.

Hikmet : Bilgelik. Gizli sebep. Fizik. Öğüt verici söz. Felsefe. Tanrı'nın insanlar tarafından anlaşılamayan amacı.

 

Masdar : Marangozların kullandığı düz cetvel. Halı tezgâhlarında ip sarılan araç. Arapça kökenli mıstar: mıstar; erkeklik organı. Beyaz peynir kalıplanırken teneke üzerinde ölçüler almakta kullanılan ağaç cetvel.

Mahzar : Yüksek makamlı bir kimsenin yanı, huzuru. Mahkeme sicil defteri. Yüksek bir makama sunulmak için yazılan çok imzalı dilekçe.

Fuzuli : Yersiz, gereksiz. Yersiz, gereksiz bir biçimde.

Cevher : Bir şeyin özü, maya, gevher. İyi yetenek. Töz. Değerli süs taşı, mücevher.

Kamil : Arapça kökenli kâmil: kâmil. Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel. Olgun, yetkin kimse. Kültürlü, bilgili, bilgin. Bütün, tam, eksiksiz. Çorum kenti, Kâmil bucağına bağlı bir bölge.

Sıfat : Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği. Bir adı, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad. Yüz, kılık ve dış görünüş.

Sanat : Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. Bir şey yapmada gösterilen ustalık. Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü. Zanaat. Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım.

Koşan : Davarları bir araya koyup sayma işlemi. Boyunduruğu araba okuna bağlayan ağaç çivi. Boyunduruğa bağlanarak hayvanlara sürükletilerek çektirilen ağaç, odun ve benzerleri şeyler. Kalınca halat. Vergi makbuzu. Mısır koçanı. Koyunları sağmak için kullanılan üstü kapalı koyun ağılı. Davarları bir araya toplayıp sayma. Kesilmiş, budanmış ağaç gövdesi, tomruk. [Bakınız: goşan].

 

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Sözcü : Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse.

Yazın : Yaz mevsiminde, yaz aylarında. Edebiyat.

Ahter : Yıldız. Talih, şans, uğur.

Diğer dillerde Döndürmece anlamı nedir?

Osmanlıca Döndürmece : iade