Daha nedir, Daha ne demek
Daha; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de zarf olarak kullanılır.
- Henüz
- Bunun dışında.
- Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz.
- Var olana, elde bulunana ek olarak.
"Daha" ile ilgili cümle
- "Daha neler yapacaktım fakat bırakmadılar, bırakmadılar." - A. Dino
- "Anne leylek, bir serseri kurşunla daha o sabah ölmüştü." - İ. O. Anar
- "Daha kötüsü treni de kaçırdık."
- "Bir kızım daha olsaydı adını Meliha koyardım." - P. Safa
Daha kısaca anlamı, tanımı:
Daha iyisi can sağlığı : "bulunabileceklerin en iyisi oldu" anlamında kullanılan bir söz.
Daha neler : "hiç öyle şey olur mu?" anlamında kullanılan bir söz.
Daha da : Karşılaştırma derecesini vurgular.
Daha bir : Değişik, farklı.
Daha daha : Başka başka.
Az daha : Az kalsın, neredeyse.
Bir daha : Yeniden, tekrar. İkinci kez. Asla.
Dahası : Fazlası, ilavesi.
Dahası var : Bir konuda bilinmesi gereken başka şeyler de olduğunu anlatmak için kullanılan bir söz.
Al sana bir daha : Yeni bir aksilik olduğunda bezginlik bildirmek için "işte" anlamında kullanılan bir söz.
Balcı kızı daha tatlı : "güzel mal satan kimselerden alınan şeyler daha çok hoşa gider" anlamında kullanılan bir söz.
Bastığı yere bir daha basmamak : Arı gibi çok hareketli olmak.
Bir daha mı : Asla.
Bir yaşına daha girmek : Şimdiye değin görmediği şaşılacak yeni bir şeyle karşılaşmak.
Bu abdestle daha çok namaz kılınır : "bir tutum veya davranışın etkisi sürekli olur" anlamında kullanılan bir söz.
Eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez : "aptal kişi bile başına gelen felaketten ders alır, o felakete yol açan şeylerden kendisini korur" anlamında kullanılan bir söz.
Yumurtadan daha dün çıkmış : "bilgiçlik taslayan toy kimse" anlamında kullanılan bir söz.
Yüzüne bir daha bakmamak : Darılıp konuşmamak.
Üçüncü : Üç sayısının sıra sıfatı, sırada ikinciden sonra gelen.
Kişi : Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs. Erkek. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer. Eş, koca. Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse.
İyelik : Sahiplik.
Sıfat : Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği. Bir adı, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad. Yüz, kılık ve dış görünüş.
Birlik : Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük. Bir arada olma durumu, vahdet. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet. Bölünmezliği içeren yalın bütün. Tek, bir olma durumu, vahdaniyet.
Önemli : Politik, ekonomik, psikolojik ve askerî açıdan önemi olan, stratejik. Önemi olan, mühim, ehemmiyetli.
Durum : Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon.
Henüz : Daha, hâlâ. Az önce, daha şimdi, yeni.
Dışında : -den başka, sayılmazsa.
Daha kaba topoloji : ( )
Dahacıg : İşte, orada, şurada
Dahacık : İşte, orada, şurada Biraz daha, azıcık.
Dahal : Tez canlı, evecen.
Dahan : Çitlembik ağacı ve meyvesi İşte, orada, şurada
Dahana : İşte, orada, şurada
Dahanah : Kadınların ziynet eşyası (altın). Veresiye verilen maldan kalan alacak, takanak
Dahanak : İşte, orada, şurada
Dahanaka : İşte, orada, şurada
Dahancik : İşte, orada, şurada
Daha ile ilgili Cümleler
- Daha akılcı çözümler üretmeli gençler.
- Hayvanlar Amerikan yerlileri için insanların daha kutsaldılar.
- Cinsel organlar, diğer çoğu organdan daha duyarlıdırlar.
- Daha adını bile söyleyemedin bana, bir de beni korkaklıkla suçluyorsun değil mi?
- Daha akşam olmadı.
- Daha açık bir renk tercih ederim.
- Daha açık nasıl olabilirim?
- Tüm gezilerimde, Everest'ten daha güzel hiç bir dağ görmedim.
- Tom'un söyleyecek birkaç şeyi daha vardı.
- Biz daha önce asla bu sorunu yaşamadık.
- O zengin ve daha da iyisi o çok güzel.
- Daha akıllı olmak istiyorum.
- Daha akıllıca hareket etmelisin.
- Ocak 2011 itibariyle, Jüpiter'in 50 tane adlandırılmış uydusu vardır. 13 tane daha keşfedildi ama resmi statü veya isim verilmemiştir.
Diğer dillerde Daha anlamı nedir?
İngilizce'de Daha ne demek? : [Dahae] adj. any
adv. more, over, yet, still, any, only
prep. plus
Fransızca'da Daha : plus, encore
Almanca'da Daha : n. Genie, Genialität
adv. desto, erst, noch, schon, weiter
Rusça'da Daha : n. гениальность (F)
adv. еще, более, дополнительно, уж`е, уж
Bu kısımda Daha nedir? Daha ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Daha tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Daha hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.