Danışma nedir, Danışma ne demek
"Danışma" ile ilgili cümle
- "Bu civarda her kim ki başı sıkışır, ona danışmaya gelir." - Y. K. Karaosmanoğlu
- "Aşağıdaki kapıcı soruyor, danışmadaki şişman kız soruyor." - A. İlhan
Eğitim alanındaki sözlük anlamı:
Bir öğrencinin karşılaştığı güçlüklerin nedenlerini tanımlama yolunu seçerek ya da seçmeden ona yapılmış olan iyileştirici yardımın kişisel yönü.
Bir öğrenciye, gücü oranında en iyi uyumu gerçekleştirebilmesi için, danışmanın okul ve çevre kaynaklarından yararlanarak yaptığı bireysel ve kişisel yardım.
Veterinerlik alanındaki anlamları:
Konsültasyon.
Bilimsel terim anlamı:
Eğitim, öğretim ya da uyum sorunlarının çözümü için ilgili uzmanla yapılmış olan konuşma.
Oturum kümeleri yordamında, bireylerin özçözümlemelerine dayanan bir gözlem koşulunda görüşmeciye bir danışman işlevi yükleyen görüşme.
İngilizce'de Danışma ne demek? Danışma ingilizcesi nedir?:
cuonceling, counseling, concultation, consulting
Danışma kısaca anlamı, tanımı:
Danışma bürosu : Bazı kuruluşların işleriyle ilgili olarak sorulacak soruları cevaplamak üzere açılmış büro.
Danışma meclisi : 1982 Anayasasını hazırlayan ve Kurucu Meclisi oluşturan organlardan biri.
Danış : Önemli bir konuda birkaç kişinin bir arada konuşması, müşavere.
Danışmak : Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek.
Danışman : Bilgi ve düşüncesi alınmak için kendisine danışılan görevli kimse, müşavir.
Danışmanlık : Danışmanın yaptığı görev, müşavirlik.
Akıl danışmak : Bir konuda birinin görüşünü sormak.
Basın danışmanı : Kişi veya kuruluşların görsel ve yazılı basınla iletişimini sağlayarak her türlü etkinliğini duyuran uzman.
Basın danışmanlığı : Basın danışmanının yaptığı iş.
Danışan dağı aşmış danışmayan düz yolda şaşmış : "bilmediği şeyi bir bilene soran, en zor işlerin bile üstesinden gelir; sormayan ise güçlükler içinde yuvarlanır gider" anlamında kullanılan bir söz.
Fikir danışmak : Bilgi edinmek için bir yetkiliden bilgi almak.
Sanat danışmanı : Sanatsal etkinliklerde yol göstermek, yönlendirmek amacıyla görevlendirilmiş uzman kişi.
Sanat danışmanlığı : Sanat danışmanının yaptığı iş.
Müşavere : Danışma, danış.
İstişare : Danışma.
Müzakere : Etüt. Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma. Sözlü sınav.
Meşveret : İki veya daha fazla kişinin birbiriyle fikir alışverişinde bulunması. Bir konu hakkında birinin düşüncesini sorma, danışma.
Müracaat : Başvuru. Danışma. Herhangi bir eserden yararlanma.
Enformasyon : Haber alma, haber verme, haberleşme. Danışma, tanıtma.
Yer : Görev, makam. İz. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Ülke. Gezinilen, ayakla basılan taban. Durum, konum. Yerküre. Önem. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Durum, konum, vaziyet. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal. Ekime elverişli toprak parçası, arazi.
Danışma bölümü : Çocuğu testlerde aldığı sonuçlara, ders notlarına ve olay yazımlarındaki bilgilere göre tüm olarak değerlendirmesini bilen bir danışmanın yönteminde çalışan ve öğrencilerin danışma gerekinmesini karşılayan kılavuzluk bölümü. Kitaplıkta danışma işinin yapıldığı bölüm.
Danışma dizimi : Kimi kitaplıklarda bulunması güç olan ya da zaman isteyen bilgileri, kaynak göstererek veren fişlerden oluşan dizim.
Danışma kitapları : Baştan sona okunmak için değil de gerektikçe baş vurulan (ansiklopedi, sözlük, kılavuz, kaynakça, dizin vb.) kitaplar.
Danışma kurulu : Kimi sorunlarla ilgili konuların danışılıp tartışıldığı kurul.
Danışma odası : Okulda danışma ve kılavuzluk çalışmalarının gereklerine uygun olarak donatılıp öğrencilerin yararlanmasına açık tutulan yer.
Danışmah : Konuşmak, söylemek.
Danışman kitaplıkbilimci : Kitaplarla ilgili özel bilgi ve yeteneklerinin olması istenen, okurun türlü gereksemeleri için baş vurduğu kitaplık uzmanı.
Danışman ücreti : Bir sorunun mal ve türe niteliğine, savunulmasına, izlenim ve kovuşturulmasına ilişkin yöntemler üzerinde yetkili bilirkişilere yapılan danışmalar karşılığı ödenen ücret.
Danışma ile ilgili Cümleler
- Ali benim danışmanım.
- Danışma nerede?
- Her öğrencinin bir danışmanı var.
- Danışmanımı aramalıyım.
- Ona danışmalısın.
- Danışmanınla konuşabilir miyim?
- Ben danışmanım.
- Mümkün olduğunda uzmanlara danışmalısın.
- Danışmadan başka bir randevu alın.
- Danışma masası nerede?
- Danışmanımı aramam gerekiyor.
- Ali ve Mary bir evlilik danışmanına gitmeye karar verdiler.
- Bir doktora danışmalısın.
Diğer dillerde Danışma anlamı nedir?
İngilizce'de Danışma ne demek? : adj. advisory, consultative
n. consultation, counsel, inquiry, advice, deliberation, information, information desk
Fransızca'da Danışma : consultation [la], information [la]
Almanca'da Danışma : n. Beratung, Besprechung, Information, Konsultation
adj. beratend
Rusça'da Danışma : n. совещание (N)
adj. совещательный, консультативный
Bu kısımda Danışma nedir? Danışma ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Danışma tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Danışma hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.