Departing türkçesi Departing nedir

Departing ile ilgili cümleler

English: Heavy snow prevented the train from departing.
Turkish: Şiddetli kar yağışı trenin gidişini engelledi.

English: Bad weather prevented us from departing.
Turkish: Kötü hava yola çıkmamızı engelledi.

Departing ingilizcede ne demek, Departing nerede nasıl kullanılır?

Departing passenger : Bir yolculuğu tamamladıktan sonra (bir uçak otobüs taksi vs'den) inip ayrılan yolcu. İnen yolcu. Ayrılan yolcu. Giden yolcu.

Departing this life : Ölme. Hayatını kaybetme. Vefat etme. Bu dünyadan ayrılma. Bu dünyadan göçme.

Depart from : -den ayrılmak. Sapmak. Bir yerden ayrılmak. Dönmek. Ayrılmak.

Depart from this life : Toprak olmak.

Depart from tradition : Gelenekten ayrılma. Geleneği bırakma. Gelenek veya göreneklerden sapma.

Department manager : Departman yöneticisi. Şube müdürü. Departman müdürü. Bölüm müdürü.

Departed this world : Öldü. Bu dünyadan ayrıldı. Vefat etti. Bu dünyadan göçtü. Hayatını kaybetti.

Department chief : Şube müdürü. Kısım şefi. Bölüm şefi. Servis şefi.

Depart this life : Öldü. Hayata gözlerini yummak. Bu hayattan göç etmek. Bu dünyadan göçtü. Vefat etti. Terki hayat etmek. Bu dünyadan ayrıldı. Bu dünyadan göçmek. Toprak olmak. Hayatı terk etmek.

 

Department of : Ana bilim dalı. Anabilim dalı. Departmanı. Daire başkanlığı.

İngilizce Departing Türkçe anlamı, Departing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Departing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Departed : Tükenmiş. Bitmiş. Ölmüş.

Former : Sabık. Öncel. Evvelki. İlk. Geçen. İlk söylenen. Gövde uçak. Eski. Kalıpçı.

Outgoing : Sempatik. Akıp giden. Dışarı giden. Üstün gelme. Çıkış. Açık yürekli. Canayakın. Çıkan.

Foretimes : Eski zaman. Şimdiden önceki zaman.

Attendance : Hizmet. Katılma. Mevcut sayısı. Hazır bulunma. İlgilenme. Bulunan kişilerin sayısı. Devam. Düzenli olarak gitme. Katılım. Devam etme.

Antecedental : Önceki. Eski.

Bygone : Eskide kalmış. Mazi. Geçmişte kalan. Eski. Geçmiş şey. Evveliyat.

Leave taking : Veda etme.

Attendances : Bakım. İlgilenme. Hazır bulunma. Katılma. Kumanda. İştirak. Hizmet. Bakma. Eşlik.

Leave : Ayrılmak (sevgileden vb). Bakımına bırakmak. İzin. Terk etmek. Terketmek. Veda. Vazgeçmek. Ayrılmak. Bırakmak. Sorumluluğuna bırakmak.

Departing synonyms : going away, cleavage, belated, reportage, goer, breaking up, case history, conge, breakups, go, departer, decampment, valediction, passing, news, excelled, farewell, diverging, severalized, coverage, cleavages, leaving, departure, antecedents, reserved, defection, parted, foregone, checkout, abruption, bygones, background, bypast.