Depressions türkçesi Depressions nedir

Depressions ile ilgili cümleler

English: There are some depressions in the road.
Turkish: Yolda bazı çukurluklar var.

Depressions ingilizcede ne demek, Depressions nerede nasıl kullanılır?

Depression fracture : Depresyon kırığı. Çöküntü kırığı. Yüz ve kafatasının yassı kemiklerinde, kemik parçasının içeriye doğru çökmesiyle oluşan kemik kırığı, depresyon kırığı. beyin dokusunda enfeksiyonlara, kanama ve hematom oluşumuna öncülük edebilir.

Depression of the freezing point : Donma noktası alçalımı.

Agitated depression : Çırpınma nöbeti. Heyecanlı depresyon.

Angle of depression : Alçalış açısı. Tazyik açısı.

Axiale depression : Bir kemer ekseninin alçalmış olan kesimleri. Eksen alçalması.

Great depression : 1929 yılında abd’de başlayan ve kısa zamanda kapitalist ekonomileri etkisi altına alan, büyük fiyat düşüşleri ve yüksek işsizlik oranlarının yaşandığı iktisadi çöküntü. Büyük buhran. Büyük bunalım.

Inbreeding depression : Akrabalı yetiştirme depresyonu. Akrabalı yetiştirme baskısı. Akrabalı yetiştirme boyunca düşük başarımın gözlenmesi, oluşması.

Great world depression : 1929 yılında abd’de başlayan ve kısa zamanda kapitalist ekonomileri etkisi altına alan, büyük fiyat düşüşleri ve yüksek işsizlik oranlarının yaşandığı iktisadi çöküntü. Büyük bunalım. Büyük dünya depresyonu 1929.

 

Frreezing point depression : Donma noktası düşmesi. Çözeltilerin donma noktalarının, içerdikleri çözünenin derişimine bağlı olarak, arı çözücünün donma noktasından aşağı düşmesi.

Freezing point depression : Donma noktası alçalması.

İngilizce Depressions Türkçe anlamı, Depressions eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Depressions ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Declension : Tasrif. Cümlenin çeşitli ögeleri arasında geçici anlam ilişkileri kurmak üzere ad veya ad soylu kelimelerin durum ekleri alarak girdikleri çekim. türkiye türkçesinde başlıca ad çekimi ekleri şunlardır: yalın durum (eksiz, yükleme durumu eki +ı, +u, nı, nu; yönelme durumu eki +a, +na, bulunma durumu eki +da, çıkma durumu eki +dan, ilgi durumu eki: +ın, +un, +nın, +nun. örnekler: iş, iş+i, iş+e, iş+te, iş+ten, iş+in; sen, sen+i, san+a, sen+de. sen+den, sen+in; okuduğum, okuduğum+u, okuduğum+a, okuduğum+da, okuduğum+dan, okuduğum+un vb. || eski türkçede ve bugünkü bazı yazı dilleriyle lehçelerde bunlara +ça eşitlik durumu, +ın/ +un vasıta durumu, -garu yön gösterme durumları eklerini de eklemek gerekir. || dilimizde bazı durumlarda bir kalıntı biçiminde +ça eki yine süregelmektedir: ben+ce, gönlüm+ce gibi. ile edatından ekleşen +la eki de yavaş yavaş birliktelik gösteren bir ad çekimi ekine dönüşme durumundadır: çocuk+la, annen+le, baban+la vb. iyelik ve çokluk ekleri için bk. işletme ekleri. Olumlu cevap. Çekim. Aşağıya doğru eğilen. Ad çekimi. Bozulma. Gerileme.

 

Dolefulness : Sıkıntı. Efkar. Hüzün. Keder.

Stenosis : Daralım. Vücut kanallarının, damarların, kanal biçimindeki oluşumun veya kanala açılan deliğin normal dışı darlığı veya daralması, striktür. Vücutta herhangi bir kanalın daralması. Stenoz. Darlık. Bir kanal veya deliğin daralması.

Burdensomeness : Terslik. Acıklı olma durumu. Ağırlık. Problem veya külfet olma durumu.

Deep : Aşırı. Deniz. Karmaşık. Dalgın. Yoğun. İktisadi çevrimdeki daralmanın en alt noktaya ulaşması, diğer bir ifadeyle daralmadan tekrar genişlemeye geçisi yansıtan dönüş aşaması. krş. doruk. Karanlık. Ciddi. Koyuluk.

Valley : Koyak. Dere. Dalgalar arasındaki çukur. Vadi. İçinde akarsu yataklarının bulunduğu, üç yanından kapalı, ancak ağız yanı açık, tabanı, yamaçlarıyla yerine ve eskiliğine göre türlü biçimleri olan dar, uzun yüzey. Kadınlarda iki göğsün ortası. Çukur. Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır. Köşe dikmesi. Çatı oluğu.

Acmes : Gdb. En yüksek nokta. Doruk. Akme. Hastalık krizi. Kriz. Zirve.

Denting : Oyuk yapma. Bir yüzey üzerine bastırma. Çökertme.

Gloomings : Karartmak. Yeis. Loşluk. Kararma. Kederlendirmek. Belirsizlik. Gam. Karanlık.

Melancholy : Karasevda. Karaduygu. Melankoli. Efkar. Karasevdalı. Hüzün. Hüzünlü. Melankolik.

Depressions synonyms : natural depression, psychological condition, low spirits, psychological state, oceanic abyss, melancholies, blue funk, dismalness, collapses, swallow hole, juncture, hole, crisis, crackup, gloomed, breakdown, trough, breaking down, the depression, debasement, stranglehold, shrinkage, sinkhole, deposition, dusk, acme, came apart, compression, despondencies, vale, depreciation, shrinking, subsidence.

Depressions zıt anlamlı kelimeler, Depressions kelime anlamı

Natural elevation : Doğal yükseklik.

Highland : İllinois eyaletinde şehir. Yayla. Ohio eyaletinde yerleşim yeri. Dağlık. Yüksek arazi. Kaliforniya eyaletinde şehir. Kansas eyaletinde şehir. Dağlık arazi. İndiana eyaletinde yerleşim yeri.

High : Kabarmak. Yüksek yer. Uçma. Necip. Rekor. Yüksek basınçlı bölge. Direnmek. Yüksek. Öfkelenmek. Zirve.

Depressions antonyms : elation.