Deserting türkçesi Deserting nedir

Deserting ile ilgili cümleler

English: They fled the doomed company like rats deserting a sinking ship.
Turkish: Onlar sonu gelmiş şirketten, batan gemiyi terk eden fareler gibi kaçtılar.

Deserting ingilizcede ne demek, Deserting nerede nasıl kullanılır?

Desertic : Çöle ait.

Desertification : Çölleşme (çevre). Verimli bir toprak olmaktan çöl haline dönüşme (ekoloji). Çoraklaşma. Çöllenme. Çölleşme.

Desertion : Firar etme. Terketme. Askerden kaçma. Evlilikte eşlerden birinin, herhangi bir boşanma, ayrılma kararı ya da eşin ve çocukların bakımı ve desteklenmesi konusunda karşılıklı bir anlaşma olmaksızın, eşine duyurmadan birlikte yaşamaya son vermesi. Kaçaklık. Terk edilmişlik. Terk. Din değiştirme. Askerlikten kaçma. Bırakıp kaçma.

Desertion from the armed forces : Kaçma.

Desertions : Kaçma. Firar etme. Terketme. Askerlikten kaçma. Terk. Din değiştirme. Askerden kaçma. Kaçaklık. Firar.

Desert a sinking ship : Yüzüstü bırakmak. Batan gemiyi terk etmek. Batan gemiyi terketmek. Zor durumdayken birini terk etmek.

Desert climate : Çöl iklimi. Daha çok dönencelerarası kuşakla, ılıman kuşağın geniş ve deniz etkilerine kapalı bölgelerinde görülen ve başlıca iklimsel niteliği yıllık yağış tutarlarının aşırı azlığı ve kararsızlığı ile sıcaklık ayrımlarının yüksekliği olan iklim türü.

 

Desert like : Bir çölde bulunan özellikler taşıyan. Çöl gibi. Çöl benzeri. Çöle benzeyen. Çölümsü.

Desert iguana : Çöl iguanası.

Desert landscape : Kuru çevre. Kuru ve verimsiz tabiat. Çöl tabiat.

İngilizce Deserting Türkçe anlamı, Deserting eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Deserting ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Desolates : Kederlendirmek. Boş bırakmak. Tenha. Harap etmek. Kuş uçmaz kervan geçmez. Perişan etmek. Üzmek. Kimsesiz bırakmak.

Breaking up : Ayrılma. (çiftlerin) ayrılması. İlişkiyi bitirme. Dağılma. Sevgililerin ayrılması olayı. Ayrılma (sevgiliden). Parçalayan.

Loneliest : Garip. Kimsesiz. Yapayalnız. Tenha. Yalnız (kimse). Yalnız. Kasvetli.

Lone : Yalnız. Tenha. Tek. Kimsesiz. Bekar.

Abandon : Taşkınlık. Kendini kaptırmak. Coşku. Tehire salmak. Başlı-başına koymak. Koyup gitmek. Kendinden geçme. Yarıda kesmek.

Ceded : Teslim etmek. Devretmek. Vazgeçmek. Vermek.

Bolt : Saplaç. Tülbentten geçirmek. İki parçayı birleştiren yuvarlak, çelik burmalı çivi. Çiğnemeden yutmak. Tavan saplaması. Sıvışmak. Sürgülemek. Elemek. Katları oluşturan oyuncuların bir sürgü gibi kapanıp açılmalarına dayanan oyun biçimi. Cıvata.

Exposes : Tutmak. Karşı karşıya bırakmak. Açığa çıkarmak. Etkisine açık bırakmak. Maruz bırakmak. Maruz kalmak. Sergilemek. Işığa tutmak (fotoğrafçılık terim).

 

Bequeaths : Vasiyet. Vasiyet etmek. Miras olarak bırakmak. Vasiyetle bırakmak. Miras bırakmak.

Abscond : Kanundan kaçmak. Sıvışmak. Gizlice kaçmak. Gizlenmek. Kaçıp gizlenmek. Alacaklıdan kaçmak. Gizlice kaçıp gitmek. Gizlice gitmek. Saklanmak. Kaçmak (bir suçtan dolayı).

Deserting synonyms : police investigation, police work, detective work, lonesome, wilderness, absent oneself from, desert the colors, be separated, cede, bolted, abalienate, abdicating, avoid, ceding, chock up, deserted, cast aside, waste land, abandons, lonelier, decamping, be through, pampas, absquatulate, flee, go over, break away, jack in, break up, lonesomes, come away, escaped, abjure.

Deserting zıt anlamlı kelimeler, Deserting kelime anlamı

Unworthy : Layık olmayan. Uygunsuz. Değmez. Değimsiz. Değersiz. Aşağılık. Alçakça. Hak etmeyen. Yakışmaz.

Progressive : Aşama yapan. Terakkiperver. Bir yaşından büyük şarole ırkı sığırlarda vücut kaslarında eş güdüm bozukluğu, baş bölgesinde titreme, saldırgan davranışlar ve ayağa kalkamamayla belirgin kronik seyirli kalıtsal hastalık, şarole sığırlarında ilerleyici ataksi, progresif ataksi. Gelişen. İlerleyici. İlerici. Bilgisayar, veterinerlik alanlarında kullanılır. İlerleyen. İyiye giden. İleri düşünceli kimse.