Devimsel dağınıklık nedir, Devimsel dağınıklık ne demek

Devimsel dağınıklık; Psikoloji alanında kullanılan bir terimdir.

Psikoloji'deki anlamı:

Gelişimin doğumu izleyen basamağında beden devimlerinin belirli ve amaçlı olmaktan çok genel ve dağınık olması durumu.

Devimsel dağınıklık kısaca anlamı, tanımı

Dağı : Tarlalarda biten yabani otları yok etme. Eş erke ve oylumlu dizgelerden hangisinin daha çok olasılığı bulunduğunu ölçen temel ısıldevim-bilimsel nicelik. [Bakınız: dakı]

Dağın : Çitlembik ağacı ve meyvesi.

Devi : Deve. Tokacın iki ölünokta arasında gittiği yol.

Dağınık : Geniş bir alana yayılmış olan. Bir arada olmayan, birbiriyle bağlantısız. Düşüncelerini toparlayamayan. Düzeni bozuk, düzensiz, karışık. Hoş görünmeyen, uyumsuz.

Dağınıklık : Dağınık olma durumu.

Devim : Devinim.

Devimsel : Devinim durumunda olan, hareki. Devinimi yalnızca fizik kanunlarına bağlı olmayan, aynı zamanda etkin bir gücü, bir amacı da içeren, dinamik.

Gelişim : Gelişme işi. Aksiyon. Serpilip büyüme. İlerleme, inkişaf, tekâmül.

Belirli : Açık ve kesin olarak sınırlanmış veya kararlaştırılmış olan, muayyen.

Basama : Çocuk yürütme arabası.

Amaçlı : Amacı olan, gayeli. Bir amaca yönelik.

Genel : Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.

 

Olmak : Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak. Hazırlanmak, hazır duruma gelmek. Bir şeyi elde etmek, edinmek. Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak. Yitirmek, elinden kaçırmak. Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur. Gerçekleşmek ya da yapılmak. Yol açmak. Sarhoş olmak. Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek. Hastalığa yakalanmak, tutulmak. Yetişmek, olgunlaşmak. Bulunmak. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak. Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz. Sürdürmek, yürütmek. Herhangi bir durumda bulunmak. Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak. Yaklaşmak, gelip çatmak. Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek. Bir durumdan başka bir duruma geçmek. Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak. Geçmek, tamamlanmak. Uygun düşmek, yerinde görülmek. Uymak, tam gelmek.

Durum : Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Duruş biçimi, konum, tavır. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.

Geliş : Gelme işi.

Beden : Canlı varlıkların maddi bölümü, vücut. Giysilerde ölçü. Vücudun, baş, kol ve bacak dışında kalan bölümü, gövde. Kale duvarı.

Doğum : Doğma işi, tevellüt, veladet. Bir kimsenin doğduğu yıl.

Diğer dillerde Devimsel dağınıklık anlamı nedir?

İngilizce'de Devimsel dağınıklık ne demek ? : motor diffusion