Diller çarpışması nedir, Diller çarpışması ne demek

Diller çarpışması; Dil Bilimi alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

Birbirini ortadan kaldırmak için aynı çevrede konuşulan dillerin arasındaki çarpışma.

Diller çarpışması anlamı, kısaca tanımı

Çarp : Gelişi güzel çizilmiş, eğri

Çarpı : Kaba sıva, çarpma sıva. Birbiriyle çarpılan iki sayı arasına konulan işaret: "a x b" veya "a . b", "a çarpı b" diye okunur.

Çarpış : Çarpma işi.

Çarpışma : Çarpışmak işi, müsademe, sadme. Öncülerin veya küçük birliklerin yaptıkları küçük savaşma.

Konuşulan dil : Yazınsal olmayan, bir toplumun çoğunluğunun konuştuğu günlük, akıcı konuşma biçimi. Kitabi olmayan, süzsüz, doğal, akıcı konuşma biçimi.

Kaldırmak : Bulunduğu yerden almak. Yukarı doğru hareket ettirmek. Yükseltmek. Piyasadan çekmek. Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek. Tayin etmek, atamak. Kaçırmak. Hastayı hastaneye götürmek. Uygun gelmek, yakışmak. Çekmek, taşımak. Çalmak, aşırmak. Uyandırmak. Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak. Tören yaparak ölüyü gömmek. Bir şeyden çokça satın almak. Ürün toplamak, taşımak. Alıp başka yere götürmek. Yok etmek, ortadan silmek. İyi etmek, iyileştirmek. Toplamak.

Kaldırma : Kaldırmak işi.

 

Birbiri : Karşılıklı olarak bir diğeri.

Konuşu : Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılmış olan akademik toplantı, kolokyum.

Birbir : Yabancı olmayan, akraba, yakın. Akraba, yakın.

Ortada : Sonucu belli olmayan (karşılaşma). Topluluk içinde, arasında. Görünür yerde, göz önünde.

Çevre : Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit. Yağlık. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit.

Konuş : Konma işi. Konum. Bütün imkânlar göz önünde tutularak kara, hava ve deniz birliklerinin yerleştirilmesi biçimi.

Konu : Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje. Üzerinde konuşulan şey, bahis.

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

Aynı : Benzer. Eski durumunda kalmış, değişmemiş. Aralarında ayrım olmayan. Başkası değil, yine o.

Diğer dillerde Diller çarpışması anlamı nedir?

Fransızca'da Diller çarpışması nedir ? : lutte des langues