Disproportionates türkçesi Disproportionates nedir

Disproportionates ingilizcede ne demek, Disproportionates nerede nasıl kullanılır?

Disproportionate : Çok fazla ya da çok az. Aşırı. Oransız. Çok büyük ya da çok küçük. Nispetsiz. Fazlasıyla. Orantısız.

Disproportionately : Orantısız şekilde. Oransız olarak.

Disproportionation : Oransızlaşım. Kimyasal tepkime.

Disproportional : Nispetsiz. Asimetrik. Orantısız. Nisbetsiz. Oransız.

Disproportional stratified sampling : Her katmandan, evren içindeki oransal ağırlığına bakmaksızın eşit sayıda örnek alan katmanlı örnekleme. Orantısız katmanlı örnekleme.

Disproportionality : Orantısızlık.

Disproportionally : Orantısız bir şekilde. Oransız bir biçimde. Asimetrik bir şekilde. Nispetsiz bir şekilde.

Disproportions : Orantısızlık. Oransızlık. Orantısız. Ayarsızlık. İki şey arasında beklenen oranın kaybolmuş olması hali. Nispetsizlik. Asimetrik.

Disproportion : Nispetsizlik. Orantısızlık. Orantısız. İki şey arasında beklenen oranın kaybolmuş olması hali. Oransızlık. Asimetrik. Ayarsızlık.

İngilizce Disproportionates Türkçe anlamı, Disproportionates eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Disproportionates ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Asymmetrical : Bakışım özelliği olmayan; hiçbir noktasına, bir çizgisine ya da düzlemine göre bakışımlı olmayan bir nesnenin ya da bir işlevin özelliği. Asimetrik. Bir organ ya da yapının ortasından geçen bir eksene göre iki yanda kalan parçaların birbirine benzememesi. asimetrik. Bakışımsız. Bakışıksız. Bakışsız düzen. Biyoloji, fizik, tiyatro alanlarında kullanılır. Simetrili olmayan. bir eksene göre iki yanı göze eşit görünmeyen düzen.

Amply : Çokça. Yeter derecede. Bolca. Bol bol. Gırla. Kafi miktarda. Bol bol yetecek kadar. Ferah ferah.

Inordinate : Haddinden fazla. İnordinat. Ölçüsüz. Düzensiz. Gereğinden çok.

Unproportionate : Münasip olmayan. Uygun olmayan. Oranlı olmayan. Orantılı olmayan.

Darned : Son derece. Allah'ın belası. Lanet olası. Çok. Bela.

Bloody : Kanlı. Zalim. Kahrolası. Müthiş. Kanayan. Kanlanmış. Lanet olası. Acayip. O biçim.

Incommensurable : Ölçülemez. Bağdaşmayan. Kıyaslanamaz. Ölçülemeyen. Ölçüsüz. Sınırsız.

Unproportioned : Öğeler arasında uygun ilişkide olmayan. Asimetrik.

Extremely : Çok. Ziyadesiyle. Yoğun olarak. Gayetle. Had safhada. Yoğun ölçüde. Aşırı miktarda. Aşırı boyutta. Feci. Son derece.

Disproportionates synonyms : proportionless, confoundedly, nonproportional, crass, cloying, exceedingly, acuter, breakneck, unproportional, disbalance, unequal, far and away, disproportional, astronomical, dreadfully, cruelly, above and beyond, out of proportion, crassest, astronomic, incommensurate, far better, ever so much, distorted, crasser, disproportions, lopsided, greatly, lop sided, brutishly, acutest, acutes, good and.

Disproportionates zıt anlamlı kelimeler, Disproportionates kelime anlamı

Commensurate : Eşit. Yeterli. Uygun. Orantılı. Oranlı. Ölçüleri eşit olan.

Proportionate : Orantılı olarak. Uygun. Münasip. Orantılı.