Diverging türkçesi Diverging nedir

Diverging ingilizcede ne demek, Diverging nerede nasıl kullanılır?

Diverging lens : Iraksak mercek. Koşut ışık demetini yanlara doğru kırarak birbirinden uzaklaştıran, kenarları ortalarından daha kalın mercek çeşidi. Görüntüyü uzaklaştıran mercek. Saptırıcı mercek. Uzay, sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Diverge : Dallanmak. Uyuşmamak. Birbirinden uzaklaşmak. Uzaklaşmak. Ayrılmak. Açılmak. Farklı olmak. Ayırmak. Sapmak. Birbirinden ayrılmak.

Diverge from : Sapmak.

Diverged : Birbirinden uzaklaşmak. Uzaklaşmak. Farklı olmak. Ayrılmak. Uyuşmamak. Dallanmak. Açılmak. Sapmak. Birbirinden ayrılmak. Ayırmak.

Divergence : Fizik, nükleer enerji alanlarında kullanılır. Mübayenet. Iraksama. Fikir ayrılığı. Uyuşmazlık. Tutmazlık. Diverjans. Bir ölçüm boyutu üzerinde konumları saptanan tutum ya da kanılar arasındaki uzaklığın giderek artması. Uzaklaşma. Açılma.

Divergences : Ayrılık. Tehalüf. Fikir ayrılığı. Açılma. Diverjans. Görüş ayrılığı. Mübayenet. Fark. Farklılık. Tutmazlık.

Divergence angle : Ayrılma açısı. Birbirini izleyen iki yaprağın iz düşümleriyle eksen arasında kalan açı. Divergens açısı. Sapma açısı.

 

Divergency : I.protein ya da nükleotit dizilişindeki sapmalar. aynı kökenli organizmaların çeşitli etkiler sonucu farklı görünüşte olmaları. 3.aynı türden ilgili gen ya da proteinlerin ayrılması. Divergens. Fikir ayrılığı. Iraksama. Ayrılma. Sapma ayrılma. Uyuşmazlık. Uzaklaşma. Sapma. Birbirlerinden ayrılmış ve uzaklaşmış.

Divergent integral : Iraksak integral. Iraksak tümlev.

Divergent cobweb : Tarım ürünleri piyasalarında dönemden döneme artan fiyat dalgalanmaları nedeniyle denge fiyatından giderek uzaklaşılması. Açılan örümcekağı.

İngilizce Diverging Türkçe anlamı, Diverging eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Diverging ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Departer : Giden.

Nonhomogeneous : Biryapımlı olmayan. Tekdüze olmayan. Aynı olmayan. Homojen olmayan. Heterojen.

Diaspora : Bugün israil dışında yaşayan yahudi topluluğu için kullanılan terim. Ülke dışındaki ulusal kökendeki grup. Aynı aile mensupları arasındaki yahudilerin israil dışındaki ülkelere dağılımı (babil esaretinden sonra). Yahudi sürgünü. Diyaspora. Yayılma.

Be in the clear : İzin vermek. Açılmak (gökyüzü veya hava). Üstünden geçmek. Yok etmek (bir şeyi bir yerden). Kapatmak (borcu). Masumluğu ispatlanmış olmak. Kaldırmak (bir şeyi bir yerden). Takas etmek (banka çekini). Gidermek (bulutları veya sisi).

Disaccord : Uzlaşmamak. İhtilaf. Ahenksizlik. Farklı görüşte olmak. Anlaşmazlık. Fikir ayrılığı. Aynı fikirde olmak. Uyuşmazlık. Uyumsuzluk.

Reserved : Yedek. Tutulmuş. Rezerve edilmiş. Saklanılmış. Ağzı sıkı. Çekingen. Ayırtılmış. Ağzı kapalı. Rezerve.

 

Decomposition : Bir özdeğin, daha yalın yapıda olan bileşenlere tek yönlü ayrılması. Çürüklük. Bir bütünün çeşitli etmenlerin etkisi altında, kurucu öğelerine ayrılması. Bir maddenin daha basit molekül veya atomlara parçalanması olayı. Ayrışma. Bozukluk. Ayrıştırma. Dönüşme. Bozuşma.

Abscond from : Kaçmak. Sessizce sıvışmak.

Clash : Çarpışma. Gürültü yapmak. Bindirmek. Çarpışmak. Gümbürdemek. Gitmemek. Çatırdamak. Birbirine gitmemek. Uymamak.

Be at variance with : İle uyuşmamak. İle çelişmek. Uyuşamamak. Ters düşmek. İle araları bozuk olmak. İhtilaf halinde bulunmak. Çekişmek.

Diverging synonyms : sling, being split, become relaxed, apostatizing, aberrant, bare, differ from, aberrants, break up, conflict, differed, apostatize, clashed, blossomed, bears, break away, detouring, burst forth, leaver, be through with, be separated, disagrees, be different, atypical, differentiate, catapults, deflect, goers, different, cleavage, parted, absent oneself from, calicos.

Diverging zıt anlamlı kelimeler, Diverging kelime anlamı

Convergent : Çakışan. Bir çekitte birleşen. Birbirlerine yaklaşma eğiliminde olan. Yöndeşik. Yakınsak. Bir noktada birleşen. Konverjan.

Parallel : Nazire. Aynı doğrultuda olan. Seki. Koşut çemberi. Paralel daire. Bilgisayar, coğrafya, fizik, uzay, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İle karşılaştırmak. Karşılaştırmak. Eşit olmak. Benzerlik.

Perpendicular : Dikme. Dikey. Bir noktadan bir çizgiye ya da bir yüzeye dik açı altında inen doğru. Doğru. Düşey. Amudi. Şakuli. Dik. Dikey çizgi.

Diverging ingilizce tanımı, definition of Diverging

Diverging kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Spreading apart. Divergent. Tending in different directions from a common center.