Dudaksıllık nedir, Dudaksıllık ne demek

Dudaksıllık; Dil Bilimi alanında kullanılan bir terimdir.

Teknik terim anlamı:

Dudaksıl açınık veya abanıkların ortak hali.

Dudaksıllık kısaca anlamı, tanımı

Duda : Deve

Dudak : Ağzın, dişleri örten ve dışarıya doğru az veya çok kıvrılan üst ve alt kenarlarından her biri. Ağız.

Dudaksıl : Boğumlanma noktası dudaklarda bulunan (ses).

Abanık : "Samit" kelimesinden çevirme olan "sessiz" teriminin dilbilim bakımından yanlış olduğu bilinmektedir. Esasen sesli ve sessiz kelimeleri voisé ve invoisé terimlerinin tam karşılığıdır. (bk. Sesli ve Sessiz). Bu sesler, yani samitler, söylenirken ses aygıdmda herhangi bir kısmın başka bir kısma abanarak yolu daraltması veya kapamasıyla meydana geldikleri için fizyolojik olay gözönünde tutulup bunlara "abanık" denilmiştir. Bu bakımdan abanıklar DARALTILI (Constricitive) ve KAPANTILI (Occlusive) diye iki sınıfa ayrılır (bk. Daraltılı ve Kapantılı). Abanıklar boğumlanma noktalarına göre de ayrı bir sınıflamaya uğrarlar: AĞIZDIŞI (Eixtrabuccale), AĞIZİÇİ (Intra - buccale) ve AĞIZARDI (Post - buccale) ; (Bu kelimelere bakınız). Bundan başka dilin boğumlamayı sağlıyan kısmı bakımından bir sınıflama daha yapılıyor. bk. Dilönü, Dilortası ve Dilardı abanığı.

 

Açınık : Kapantı veya fazla daraltı yapmaksızın dudakların ve ağız içinde dilin aldığı çeşitli durumlarda açık ağızla soluğun dışarıya verilmesinden meydana gelen seslere denir. Açınıklar sürelerine göre UZUN (Longue) ve KISA (Brève), dil ile damak arasındaki yolun genişliğine göre GENİŞ (Large: a, e, o, ö) ve DAR (Etroite: ı, i, u, ü), dudakların düz veya yuvarlak bir şekil aldıklarına göre DÜZ (Non - arrondi: a, e, ı, i,) ve YUVARLAK (Arrondie: o, ö, u, ü), ağzın arkasından veya biraz daha önden çıktıklarına göre de KALIN, ART veya ARTDAMAKSIL (Postérieure ou Vélaire: a, ı, o, u) ve İNCE, ÖN veya DAMAKSIL (Antérieure ou Palatale: e, i, ö, ü) diye ayrılır. Bundan başka acıraklar bazı dillerde YÜKSEK (Haute), ORTA (Moyenne), ALÇAK (Basse), AÇIK (Ouverte), KAPALI (Fermée), GERGİN (Tendue), SALKIN (Re-laehée), DÜZGÜLÜ (Normale), DÜZGÜSÜZ (Anormale), KESKİN (Aigue), AĞIR (Grave), DURU (Claire), PARLAK (Eclatante), KOYU (Sombre) ve DONUK (Terne) diye ele alınır.

Ortak : Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner. Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek. Kuma.

Hali : Boş, ıssız, tenha. Halı. Ahali.

Veya : Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut. Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok olduğunda kullanılan bir söz.

Orta : Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. İyi ile kötü arasındaki durum. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Yeniçeri Ocağında tabur. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Ne büyük ne küçük, midi. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Ne uzun ne kısa, midi. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Orantı.

 

Diğer dillerde Dudaksıllık anlamı nedir?

Fransızca'da Dudaksıllık nedir ? : labialisation